Geleneksel ve Dinsel Helay Dansı (Kaşkayı)
Türklerin eski inançlarına ve atalarına dayanan geleneksel ve dinsel dansı.
Tarihte belirtildiği gibi, Müslüman Selçuklu hükümdarı Tuğrul bey , Bağdat’ı fethettikten sonra askerleriyle birlikte Halay dansını icra etti. Ayrıca, Etrüsk eserlerinde, Azerbaycan’daki 11,000 yıllık kaya resimlerinde ve Türklerden 25,000 yıl önce ayrılan Kızılderililer arasında da bu dansı görmek mümkündür.
Eski Türklerin inançlarında, diğer ilkel toplumlarda olduğu gibi, ışığın ve onun tecellisi olan güneşin kutsallığına rastlanır.
Türk dilinin dallarında (yal, yala, alo…) ateş anlamında kullanılmıştır.
Yal = Ateş >> Yal + lı >> Ateşli
Yallı, Hallı, Halay, Helıy bu kelimenin farklı biçimleridir ve çeşitli lehçelerde bazı değişiklikler göstermiştir.
🔺 Eski Türk kültürüne ait eserlere baktığımızda, ateş ve güneşin kutsallığına bağlı bir tür ritüelin var olduğunu ve bazı Türk halklarında hala sürdüğünü görüyoruz.
Daha sonra yeni dinlere geçişle ve eski inançlardan uzaklaşmakla, bu dinsel ve kutsal boyut azalmış ve dans, törenlerde icra edilen manevi bir densten dünyevi bir gösteriye dönüşmüştür.
🔺 Günümüzde Kaşkayı Türkleri arasında yaygın olan Helay dansında, direk ve bayrak, toplu hareket ve yaklık gibi temel unsurlara rastlıyoruz.
Türkler, tek tanrılı dinlere geçmeden önce, çok tanrılı şamanist inançlara sahiptiler (bu tanrılar ruhlar ve kutsallar olarak tanımlansa da). Şamanik-kam inancına göre, dünyanın göbeği sayılan bir yer vardı; ortasında bir çam ağacı bulunurdu. Bu ağacın ucu, gökyüzündeki Kutup Yıldızı’ndaki Ülgen Han’ın sarayına kadar uzanır ve bu ağaç Hayat Ağacı olarak adlandırılırdı. Ağacın üst kısmı tanrıların ve meleklerin yaşadığı yerdi; orta kısmında insanlar ve hayvanlar yaşardı ve köklerinde ise şeytanlar ve kötü güçler bulunurdu.
〽️ Hayat Ağacı hakkında söylediğimiz gibi
Kaşkayı’lar de düğünlerde direkleri süsleyerek ve tepesine baydak(Kaşkayı’nın kültürel bayrağı) yerleştirerek (baydak, Kutup Yıldızı’nın sembolüdür) atalarının bu eski ritüelini devam ettirirler.
🔺 Eski Türklerin dinsel kültüründe yaklık ve kumaş önemli bir rol oynar.
Geçmişten günümüze, yeni dinlere geçmiş olsalar bile, Türklerin dileklerinin gerçekleşmesi için kutsal ağaca (Hayat Ağacı) yaklık veya kumaş bağladıklarını görüyoruz(dilek ağacı). Ayrıca kötü ruhlara karşı korunma için de yaklık kullanılır. Aslında Kaklıkı , insan ile Tengri arasında bir aracı olarak görebiliriz.
Özetle, Helay dansının kökleri, Kaşkayı halkının zamanla ve hatta 21. yüzyılda, modern kültürel değişimlerle başa çıkarken bile sadık kalmayı başardığı eski Türk inanç ve geleneklerine dayanır.
🔺 Altay:
Ateş veya ocak etrafında dans etmek güneşi simgeler. Yaklığın havadaki hareketi ise koç boynuzunu temsil eder ki bu, Hayat Ağacı’nı ve insan ruhunun göğe yükselişini simgeler.
Türk kültüründe yaklık, neslin devamını ifade eder ve kaşkayılar düğünlerde dans ederken yaklık kullanmaları, gelin ve damadın neslinin devamını simgeler.
Belirtmek gerekir ki, Halay dansı yaklık de icra edilebilir.
Arslan Moradi Kashkouli /TURKISHFORUM – ABDULLAH TÜRER YENER
Bir yanıt yazın