Derler ki, yahudi kendi yumurtasını pişirmek için bütün dünyayı yakar. Yaktı da; kanser gibi her yere yayılan bu ateş, sadece Filistinlileri değil dünyanın vicdanlı insanlarının da kalplerini yaktı. ABD’nin söyleyemediği soykırımda 40 bin Filistinli hayatını kaybetti.
Kendilerine gönderilen hiç bir peygamberi kabul etmeyen ve bir kaçını da öldüren lanetli bir millet. Birçok ülke belalı insanlar olduğu için onlara toprak bile vermemiş. Onlar da dünya ticaretini eline geçirmişler. Nerede pahalı bir ürün varsa mutlaka yahudi ve ortaklığı malı.
Ürdün nehrinden denize kadar demografik çoğunlukta bir yahudi ulusu yaratmak için eski ingiliz mandası altındaki bölgede siyonist zulümler, saldırılar, ilhaklar, işgaller yaptı. Nakba 1948’ de 700 İngiliz sivili/askerini öldürdü, 700 topluluğu yok etti, 15.000 yerli sivili öldürdü, 750.000 yerli sivili yerinden etti. 75 yıldır devam eden çatışmalar ve yerli halka yönelik şiddet devam ediyor. Gönderilen yardımları talan ederek ulaşmasına engel oluyor.
Siyonist teröristler 1948’de eski ingiliz mandası altındaki bölgeyi işgal ederek etnik temizlik yaptı. israil soykırımında; yerli halkı Mısır otoritesi altında Gazze’ye sürgüne (açık hava hapishaneleri) zorladı; Batı Şeria ve diğer bölgelerde de zorbalığını sürdürüyor.
Bu bölge hakkında birçok kitap yazmış olan Dartmouth Üniversitesi yahudi araştırmaları programı başkanı susannah heschel, ABC News’e “çatışmaların Orta Çağ’a kadar uzanan derin bir geçmişe sahip olduğunu, ancak özellikle en modern çatışmaların Orta Çağ’dan kaynaklandığını” söyledi.
1967 yılındaki Altı Gün Savaşı; israil’in Gazze Şeridi de dahil olmak üzere çeşitli bölgelerin kontrolünü ele geçirmesiyle sona erdi. Doğu Kudüs’ü ele geçirip sonrasında işgal etti. Bu durum şu anda bölgenin başına gelen şiddete ve siyasi sonuçlara yol açtı. Günümüzde israil, Kudüs’ü israil’in “bölünmez başkenti” olarak kabul etmekte.
Ancak bölgede yaşayan bir kişi, İsrail yalanına nokta koyar: “Babam ABD pasaportunu postayla aldı, doğum yeri “israil” yazılıydı. Pasaportu zarfa geri koydu, yapışkan bir notla pasaport acentesine iade etti: ‘1941 yılında Kudüs şehri Filistin devletinde doğdum, o zaman israil yoktu, 1948 yılında yurdumu israil ırkı işgal etti. Lütfen doğru kimliğimi geri verin.’ 2 hafta sonra, pasaport düzeltildi, doğum yeri Filistin olarak geri geldi.”
Heschel, okulun Eli M. siyah seçkin yahudi araştırmaları profesörü şöyle dedi. “Bugün gördüklerimiz, bu savaşın sonucu veya bu savaşın çeşitli taraflarının sona nasıl tepki verdiğidir.” Gazzeye karşı 15 yıldır devam eden yaptırımlar, mevcut tırmanışa, etnik temizliğin 21.000’den fazla Filistinlinin ve insani yardım çalışanının öldürülmesine yol açtı.”
İbranice “Wala” web sitesi haberinde: “golani tugayı liderlerinin öldürüldüğü Shuja’iya mahallesindeki El Kassam pususuna, taburlardan savaşçılar katıldı. Ordu üniformaları giymiş silahlı kişilerin, M16 tüfekleri savaşı daha da karmaşık hale getirdi ve kimin kime ateş ettiğini belirlemek mümkün olmadı.” denildi.
Bir yanıt yazın