Çağımızın hastalığı kanser ile savaş bütün hızı ile sürüyor. Doktorlar, kanseri yenmek için yeni denemeler içinde. Şimdi de kanser tedavisinde yeni bir gelişme içindeler “Bu kanser hastaları için yeni bir umut ışığı olabilir” diyorlar.
Son zamanlarda 50 yaş altında görülme oranının arttığına dikkat çekilen kanserin tedavisinde umut olacak yeni bilgilere ulaşıldı.
Yeni bir buluşa imza atan doktorlar “Bu yöntemde sitosponj, hap gibi yutulur, midede genişleyerek bir süngere dönüşür” diyor. Yeni sistemin erken uyarıyı da beraberinde getirdiğine dikkat çekiyorlar.
Cambridge Üniversitesi’nde yakın zamanda açılan kanser enstitüsündeki bilim insanları, hücrelerdeki değişiklikleri, tümörlere dönüşmeden yıllar önce saptayan çalışmalara başladılar. Araştırmanın, kanseri tedavi etmek için radikal yeni yöntemler tasarlamaya yardımcı olabileceğini söylüyorlar.
Hastalıkta asıl önemli olan nokta şu:
Erken teşhis ve kanser hücrelerinin yayılmadan yok edilmesidir. Doktorlar bu konuda başarı elde etmiş bulunuyor.
Adı açıklanmayan bir bağışçıdan kısa süre önce 11 milyon pound alan enstitü, tümörler semptom üretmeden önce onlarla mücadele etmenin yollarını bulmaya odaklanıyor. Araştırma, birçok insanın uzun süre boyunca beklemede olan kanser öncesi koşullar geliştirdiğini gösteren keşiflerden yararlanacak.
Enstitünün müdürü Prof Rebecca Fitzgerald, “Kanserin gelişmesi, hastalara kendini göstermeden yıllarca, bazen on ya da yirmi yıl sürebilir. Sonra doktorlar, hastanın vücuduna yayılmış olan bir tümörü tedavi etmekte zorlandıklarını fark ediyorlar. Çok sayıda insana uygulanabilecek testleri kullanarak kanser riski altındaki kişiyi erkenden tespit edebilecek farklı bir yaklaşıma ihtiyacımız var” dedi.
Fitzgerald ve ekibi de sitosponj isimli farklı bir yöntem geliştirdiler. Bu yöntemde sitosponj, hap gibi yutulur, midede genişleyerek bir süngere dönüşür. Yalnızca kanser öncesi hücrelerde bulunan ve TFF3 adı verilen bir protein içeren bu hücreler, hastanın yemek borusu kanseri riski altında olduğuna ve izlenmesi gerektiğine dair erken uyarı sağlar.
Fitzgerald, bunun diğer kanserlere yönelik mevcut yaklaşımlardan farklı olduğunu ekledi: “Şu anda birçok kanseri geç tespit ediyoruz ve giderek daha pahalı hale gelen ilaçlar bulmak zorunda kalıyoruz. Bu olaya farklı bir perspektiften bakmamız gerekiyor.”
Araştırmacılar kanserin aşamalı olarak ilerlediğini belirterek bu yönde bir adım atmış hücrelerin tespit edilebileceğini ve hastalığın ilerlemesinin engellenebileceğini söylüyor.
Bilim insanları akciğer kanseri aşısının da yolda olduğunu söylüyor.
Oxford Üniversitesi, Francis Crick Enstitüsü ve University College London tarafından geliştirilen ve LungVax adı verilen bu aşı, bağışıklık sistemini hastalığın erken belirtilerini tespit edip bunlara saldıracak şekilde eğitecek.
Uzmanlar bunu yıkıcı hastalıkla mücadelede “kritik bir an” olarak nitelendirdi.
Akciğer kanseri hücreleri, neoantijen adı verilen “kırmızı bayraklı” proteinlere sahip olmaları nedeniyle normal hücrelerden farklı görünür. Neoantijenler, hücrenin DNA’sındaki kansere neden olan mutasyonlar nedeniyle hücrenin yüzeyinde belirir.
LungVax aşısı, bağışıklık sistemini anormal akciğer hücreleri üzerindeki bu neoantijenleri tanıması için eğiten bir DNA dizisi taşıyacak.
Daha sonra bu hücreleri öldürmek ve akciğer kanserini durdurmak için bağışıklık sistemini harekete geçirecek.
Oxford Üniversitesi’nin baş araştırmacısı Profesör Tim Eilliot, “Kanser vücudumuzun bir hastalığıdır ve bağışıklık sistemi için neyin normal neyin kanser olduğunu ayırt etmesi zordur.”
“Bağışıklık sisteminin kanseri tanımasını ve saldırmasını sağlamak, günümüzde kanser araştırmalarındaki en büyük zorluklardan biridir. Bu araştırma, Oxford’un Covid-19 salgınında kendini kanıtlamış AstraZenaca aşı teknolojisine dayanan kullanıma hazır bir aşı sunabilir.”
Bir yanıt yazın