KUR’AN’da; Oruç?! KUR’AN’da; Sabır!?

KUR’AN’da; Oruç?!
KUR’AN’da; Sabır!?

KUR’AN’da ayetlerle çok açık bilgisi verilmiş olan ORUÇ;
haz, şehvet barındıran,
aşırıya kaçma, azdırma tehlikesi olan insan isteklerinden;
yeme, içme, konuşma, cinselliğin dengede, ölçülü
olmasını sağlayacak,
kendini tutabilmenin eğitimi,
disiplin yöntemi!

(Bakara,183)”Ey inananlar! Oruç, arınmanız-korunmanız için öncekiler gibi size de yazılmıştır.”

(Bakara,184)”Oruç, sayılı günlerdir. Hasta veya yolculukta olanlar tutamadığı günler sayısınca başka günlerde orucunu tutsun. Varlıklı olanlar, tutamadıkları günler için, bir yoksulu doyursun. Fakat her kim, yapmaya yükümlü olduğundan daha fazla yoksulu doyurmak için iyilik yaparsa, bu onun için daha iyidir. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız (zor da olsa) sizin için en iyisidir.”

Yaradan tarafından,
neden başka bir ay değil de, özellikle KUR’AN’ın yeryüzünü aydınlattığı Ramazan ayı
seçilmiştir oruç için?
Oruçluyken; sindirime gidecek kan,
beyne gitsin, aklı iyice çalıştırsın,
KUR’AN daha iyi anlaşılsın,
üzerinde düşünülsün diye midir?!

(Bakara,185)”Kur’an, Ramazan ayında indirilmiştir. İnsanlara doğru yolu gösteren apaçık delilleri-kılı kırk yaran isabetli açıklamalarıyla Kur’an, tüm insanlık için bir ışıktır. Kim bu aya ulaşırsa, oruç tutsun. Hasta veya seyahatte olan, başka günlerde tutsun. Allah sizin için kolay olanı tercih ediyor, zoru değil. Orucu eksiksiz tutmalı. Umulur ki nimetlerin hakkını verirsiniz-size doğruyu gösterdiği için Allah’a teşekkür etmelisiniz…”

Bedenle birlikte zihinsel arınma yolu olan oruçta esas olan;
orucun erdirici atmosferi içinde KUR’AN’ı daha iyi anlamaya çalışmak, incelemek, araştırmak, KUR’AN’ın ana ahlâkî ilkeleriyle donanıp, İNSAN olmaya çalışmaktır!

(Bakara,187)”Ramazan gecelerinde eşlerinizle birlikte olabilirsiniz. Şafağın aydınlığı, karanlığından SİZE göre tam ayırt edilene-açığa çıkıncaya kadar YİYİN-İÇİN; sonra geceye (güneş batıncaya) kadar orucu tamamlayın.
Allah’ın koyduğu sınırları ihlal etmeyin! Allah, kötülüklerden korunmaları, sakınmaları için insanlara ayetlerini böyle açıklar.”

Bu ayet-(Bakara,187)
oruca başlama ve bitiş vakti ile orucun niteliği genel bilgisini verir.
KUR’AN’ın verdiği bilgiler dışında dayatılan tüm kurallar kişiseldir, ilahi-tanrısal değildir.
Tanrısal olabilmesi için ayette
açık hüküm olması gerekir!!!?
Ayet açık ve nettir.
Başlama ve bitiş için ‘sizce!’ diyor!
VE, neyin bozacağı hiç söylenmiyor; ‘Orucu sonlandırınca, yiyin-için’ hükmü gösteriyor ki, oruçlu iken
genel yeme, içme, cinsel ilişki yasak! O kadar!

Orucun şekilselliğine takılıp,
ne yiyeceğim, ne içeceğimle,
orucu ne bozar?la uğraşıyor, uğraştırılıyor orucu tutanlar! Ayrıntılarla insanları boğup, özden, amacından uzaklaştırıp kupkuru bir açlık, iftarda yeme, içme eylemine dönüştürmüşler orucu!
Bir de ‘açların halini anlamak için tutuluyor’ demişler. Diyenlerin,
beş yıldızlı sofralarda iftar, sahur yaparken, açların halinden ne kadar anladıkları! belli oluyor!
O sofralara yoksullar, açlar neden hiç oturmuyor, oturtulmuyor?!

Yine bir Ramazan,
yine bir oruç tutma?! zamanı!
Oruç mu tutuluyor, yoksa oruç mu, tutanları tutuyor? belli değil!
Zenginler için lüks iftar sofraları,
yoksullar için daha çok yokluk, mukabele? denilen anlam(a)sız kuran okuma toplantıları?!,
‘sakız orucu bozar mı?’ gibi saçma sorularla Ramazan ve oruç dönemi!

Medyada, televizyonlarda;
alamayan, yiyemeyenler için eziyet
yemek yapmalar(bu yoklukta),
kilo kontrolcü! diyetisyenler, peygamber hikaye ve rivayetleri anlatan duygu? yüklü hocalar?,
Arapça, huşuyla?! anlam(a)sız dinlenen ya da şarkı! gibi makamlı okunan Kur’an yarışma, yarıştırma programları,…..!
Ve sonuçta yine;
ALLAH ve KUR’AN’a saygısızlıklarla, iftiralarla dolu Ramazan ve oruç!

Oruç, artık, maalesef ki
amacından sapmış,
açlık, susuzlukla sınanan,
yeme, içme odaklı;
genel olarak oruçlu olanların,
kendini değil, orucu tuttuğu
İNSANlıktan çıkma görüntüsü ! ‘Oruçluyum’ sömürüsüyle,
öfkeyle bağırma, karşıdakine
zarar verme zulmü!
İnsanı sakinleştirmiyor,
huzur vermiyor,
düşünce deryasında gezdirmiyorsa
‘Oruç’ niye tutuluyor?!

Oruçla ilgili çok büyük bir iftira da; ‘yanlışlıkla’ orucunu bozana,
61gün oruç cezası yalanı!
60 gün-2 ay aralıksız oruç,
evet, KUR’AN’da var; ama
câhiliye Arap geleneği ‘zıhar’ yapanlar için ve ‘savaş’ ile ilgili!
(Mücadele,4)”Ardarda iki ay oruç”
(Nisa,92)”Aralıksız iki ay oruç”
KUR’AN’ı açıp baksak;
hemen göreceğiz ama yok
illa ki hocaları? ne derse o.

SABIR konusuna gelirsek;
Müslüman! geçinen coğrafyalarda görüntü çok acı verici ki;
başına gelen her zulmü kabullenip, uyuşuk, tembel, güçsüz, aciz olmak, sızlanmak, yattığı yerden insanlardan, Allah’tan yardım beklemek zannediliyor, sabır! Sözlüklerde bile bu anlamda kullanılmış!; “(olacak ya da gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme, öfke doğuracak bir şey karşısında bile öfkelenmeme durumu.)”
Şikayet ederek, korkup sinerek,
hep başkalarından bekleyerek, minnet altında ezilerek,
zalime bağımlı, uydusu olarak
yaşamak haline getirilmiş ‘sabır’!

KUR’AN’a göre aslında tam TERSİ!!!

Hak yemeden ama hakkını da yedirmeden, azim ve kararlılıkla hayat yolculuğunun hakkını vermek;
Özgür olmak, özgür kalmak,
minnet altında ezilmemek için bir çeşit ‘hak’ arama mücadelesi ‘sabır’!

*Erhan Aktaş; ‘Sabır; direnme, yılgınlık ve usanç göstermeme, kararlı ve azimli olma’

(İnşirah,5-7)”Muhakkak ki her güçlük-zorlukla beraber bir kolaylık vardır, her sıkıntının bir sonu vardır. Öyleyse zor bir işi bitirince hemen başka bir işe koyul-giriş!”

(Beled,11,12,17)”Fakat insan, zoru göze alamadı. Zor nedir biliyor musun? Güçlüklerin üstesinden gelmeyi-sabrı(direnmeyi, zorluklara göğüs germeyi, yılgınlık göstermemeyi)-önüne çıkan engellere karşı azimle kararlılıkla yürümeyi-mücadele vermeyi ve merhameti-sevgiyi tavsiye eden inananlardan olmaktır.”

(Rum,60)”Sen inançla yürüdüğün yolda; mücadelene devam et-azimli, kararlı, mücadeleci ol-sabret-göğüs ger! İnanmayanlar sakın duygusal tepkilere-gevşekliğe, tedirginliğe, ümitsizliğe sürüklemesin!

(Zümer,10)”(Sabredenlere, dayanıp, direnenlere; sıkıntılara göğüs gerenlere), inançla, azimle, kararlılıkla hiçbir şeyden korkmadan mücadele edenlere-çaba sarfedenlere ödül hesapsız verilir.”

(Asr,3)”İnandıkları yolda azimli, kararlı, mücadeleci olmayı birbirine tavsiye edenler-gerçeği ve sabrı-güçlüklere karşı göğüs germeyi önerenler esenliktedir.”

(Bakara,45)”Güçlüklere karşı göğüs gererek-inançla, azimle, kararlılıkla hiçbir şeyden korkmadan mücadele verin!”

(Yunus,109)”Sen sadece sana vahyedilene uy, Allah, son kararını verene kadar sabret-göğüs ger.”

(Bakara,250)”Rabbimiz bize direnme gücü ver-üzerimize sabır-azim, kararlılık, cesaret, mücadele ruhu yağdır.”

(TaHa,132)”Karşılaşacağın güçlüklere göğüs ger, devamlı-kararlı-sabırlı ol.”

(A’raf,126)”Rabbimiz bize bol bol dayanma-direnme gücü [sabr] ver.”

(A’raf,128)”Zorluklara karşı göğüs gerin-azimle kararlılıkla mücadele edin-sabredin-direnin.”

(Nahl,127)”Güçlüklere göğsünü siper et-sabret-göğüs ger-inandığın yolda; azimli, kararlı, mücadeleci ol! Senin güçlüklere karşı mücadele edip göğüs germen-sabrın-azmin, kararlılığın, mücadelen de ancak Allah’ın yardımıyladır.”

(İsra,9)”Kuşkusuz-hiç şüphe yok ki Kur’an, en sağlam en doğru yola ulaştırır-Kur’an, en doğru yolu gösterir-doğruya götürür.”

KUR’AN Türkçe çeviri;
kuranmeali.com sitesi;
Cemal Külünkoğlu
Erhan Aktaş
İsmail Yakıt
Mehmet Çakır
Mehmet Çoban
Mustafa Çavdar
Ve; Mustafa Sağ

KUR’AN’da; Oruç?!KUR’AN’da; Sabır!? - oruc ve sabir kumsaatinde

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir