Caddeden geçen seçim araçlarının haddi hesabı yok…
Bir geçip giderken öbürü geliyor…
Bangır bangır…
***
Pencereye yaklaşıyorum; camlar buğulanmış, peçeteyle siliyorum…
İçeri sıcak.
Dışarıda yağmur var…
Aday bayrakları…
***
Dalıyorum…
***
Badem bıyık kirli sakal bırakmışım…
Hanım türban takmış…
Bir müzik duyuluyor arkadan; beraber yürüdük bu yollarda
Beraber ıslandık bu yağmurlarda…
Evet!
Belediye başkanı adayı olmuşum…
***
Kazanmam kesin…
Neyim eksik, aslan gibiyim evelallah…
Rakibim İmamınoğlu…(!)
Olsun…
Cebimden çıkarırım…
***
Çok şeyi bilmem gerekmiyor ki…
El öperim…
Şükür ellerim fırıncı küreği gibi…
Alkışlarım…
Hava durumunu verirken bile alkışlarım…
Selfie çekerim…
Sosyal medyada paylaşırım, eş dost troller beğense kafi…
***
Dilimde…
“Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganı…
Koltuğumun altında…
“Ayasofya” resimli ipek seccade…
Ne olur ne olmaz…
Cuma namazı çok, çok önemli..
***
Slogan…
Türban, kirli sakal, badem bıyık…
Peşkeş…
Malum vakfa tahsisler…
Temel atıyorum…
Pardon!
O atıyor ben kenarda dekor gibi elim önde bağlı, yere bakarak duruyorum…
***
Ve…
DEM’lendiler diyerek konuşmaya başlıyor…
Zübük..,
Zübük siyasetçiler diyor…
Alkışlıyorum…
***
Tam o sırada gözümün önüne ihanet abidesi Muharrem İnce…
Tanju Özcan ve Burcu Köksal ve bunları affeden
Özgür Özel geliyor…
Niyeyse…
Okkalı bir küfür savuruyorken hanım ağzımı kapatıyor…
Kazanman garanti, sana ne, diyor…
***
İrkilerek çıkıyorum o dalmadan…
***
Ellerim buz gibi olmuş…
Ama güzeldi…
Belediye başkanı adayı olmuştum…
Bademlere…
Kazanır mıydım acaba?
***
Derken…
Oy pusulasını gördüm haberlerde…
Bunca parti…
Bunca aday, bunca yalan dolan…
İsraf…
Fatih Portakal’dan iftiralar…
Boş işler…
***
Utanıyorum…
***
İyi ki aday değilim…
Erdoğan Özgenç
Bir yanıt yazın