22 SENE EVVEL TURKISH FORUM’DAN

Sayin Arkadaslar,

2002 senesini akla gelecek en büyük kayiplarla kapatiyoruz.

Vatanimizin adim adim isgali artik son safhaya gelmis durumdadir.

* Önce ve halen, üstümüze sinsice gelen tehlikeleri bize bildirenler, Ugur Mumcu, A. Taner Kislali ve Necip Hablemitoglu, “yakalanmasi imkansiz” gücler tarafindan öldürüldüler. Böylece milletimizin gözleri kör edildi …

* Sonra milletimizin parasi, özel banka ve borsa oyunlari ile hain ellerde toplanip, ucaklarla yurt disina tasindi, yani milletimiz fiilen soyuldu…

* Sonra yine milletimize haber veren basin ve yayin organlari dis odak beslemelerinin eline gecirildi. Böylece Milletimizin kulaklari ve dili da kesildi…

* Kör, sagir, dilsiz ve parasiz birakilan milletimiz, tanridan medet uman bir iktidara teslim oldu…

Simdi oyunun son perdesi basladi: Vatanin bütün kalelerine girililecek ve Türk milleti tam anlamiyla, yani 18-19 cu yüzyildaki gibi resmen köle edilecek. ABD, Hicbir hakki olmadigi halde insan öldürme ve gasb etme zevkini tatmin etmek icin baslatmaya calistigi Irak savasini bahane ederek Türkiye den “Corlu, Samsun, Trabzon, Malatya” Hava alanlari dahil, bütün hava alanlari ve limanlarina girmek, oralari incelemek ve kendi asagilik hedeflerine göre donatmak hakkini istiyor. ABD, “Irak i isgal edecegim” diyor ama, daha hazirlik olarak Türkiye yi isgal ediyor. Irak kendini savunma serefliligini gösterirken, Türkiye kendi vatanina sahip bile cikmiyor. ABD nin bu inceleme sonuclarini yarin Türkiye ye saldirdiginda kullanmiyacagini veya baska düsmanlarimiza, örnegin Ermenistana veya Yunanistana vermiyecegini kim garanti ediyor?

Bütün bunlar yetmezmis gibi, hem bizim evlatlarimizi, kendi sömürge politikasina yem etmek pesinde ( 90 bin asker istiyor) hem de ülkemize yüzbinlerce askerini getirip yerlestirmeye kalkiyor, yani ülkemizi fiilen isgal etmek istiyor. Niyetlerinin ne kadar kötü oldugunu asagidaki yazidan da anlayacaksiniz.

* ABD, ülkemizi isgal etmek icin getirecegi askerlerin, Türk adliyesi tarafindan muhakeme edilmeme sartini kabul etmemizi istiyor, Bu ne demek biliyormusunuz, ABD nin sömürgeci askerleri Türklerin karilarina, kizlarina ve kardeslerine tecavüz ederlerse veya sarhos bir Amerikan askei tanki ile duraktaki okul cocuklarini ezerse bileTürk polisi ve Türk adliyesi bu canavari tutuklayamiyacak ve cezalandiramiyacak. Iyi savassin diye özel egitimle canavar haline getirilmis 150 bin amerika askeri, bir de yargilanmiyacagini bilirse neler yapmaz? Vietnamda bunun bircok örnegini görmedik mi? Kafasi bozulan bir tegmenin , bütün bir kasaba ahalisini öldürttügünü, insanlarin diri diri helikopterlerden atildigini, sokak ortasinda alenen yapilan infazlarin resimlerini unittuk mu?

Bu isgal gerceklestigi andan itibaren, vatanimizi “sicak” korumaya almak zorundayiz. ABD askerlerine dokunamayan Türk adliyesi ve polisi, vatanini savunanlara bakalim neler yapacak ? !

Asagidaki yaziyi lütfen dikkatle okuyup, en azindan bildiginiz politikaci, gazeteci ve üst bürokratlara lütfen iletiniz.

Dr. Dedegil

ABD’den Bir Teklif ve Analizi – Turkiyenin Karar Haftasi – Turkler Tanklar ile Irak’in Bamarni hava alaninda – Yunanin Teror orgutlerini destege devami

– a Pro-Western Turkey is a U.S. Policy Priority

TURKISH FORUM 23.12.2002 ICINDEKILER:

1- ABD’den Türkiye’ye skandal teklif!

duran ekici <duranekici@hotmail.com>

Günlerdir ABD’nin Irak’a yönelik olasi operasyonuna ait gizli belgeleri açiklayan Star Genel yayin Yönetmeni Fatih Çekirge, belgelerin en korkuncuna, yani ABD’nin skandal teklifine ulasmayi da basardi.

ABD’den Türkiye’ye skandal teklif!

Günlerdir ABD’nin Irak’a yönelik olasi operasyonuna ait gizli belgeleri açiklayan Star Genel yayin Yönetmeni Fatih Çekirge, belgelerin en korkuncuna, yani ABD’nin skandal teklifine ulasmayi da basardi.

Hukuk sistemi taninmayacak Çekirgenin iddiasina göre ABD bu teklifle, Türkiye’deki hukuk sistemini savas bitinceye kadar tanimayacagini belirtiyor. Yani bir ABD askeri Türkiye’de katliam yapsa bile yargilanamayacak, kimse ona dokunamayacak..

Iste Fatih Çekerge’nin ortaligi karistirak olay yazisi:

Egemenlik pazarligi

Irak harekatinin hangi asamaya geldigini göstermesi açisindan bugün size çok gizli ve çok önemli bir ‘pazarlik’i açikliyorum… Bu olay, hem savas hazirliklarinin ne noktaya geldigini, hem de ABD’nin Türkiye’ye nasil bir ‘rol’ biçtigini göstermesi açisindan önemlidir…

Konu, Türkiye’ye gelecek olan onbinlerce Amerikan askerinin ‘hukuki statüsü’yle ilgilidir…

Soru su:

– Türk topraklarina konuslanacak olan ABD askerleri, herhangi bir durumda hangi hukuka bagli olacaktir?

Diyelim ki, bir Amerikan askeri, örnegin Adana’da adli bir suç isledi…

Türk hukukuna göre yargilanabilecek midir?

Iste sözünü ettigim ‘pazarlik’ ya da ‘belge’ bu sorunun cevabiyla ilgili…

ABD, kisa bir süre önce Ankara’ya bir talep gönderiyor…

Talep su:

– Türkiye topraklarinda ve üslerde görev yapacak ABD askerlerinin NATO kapsaminda ele alinmasi ve herhangi bir durumda Türk hukukuna bagli olmamasi, görev süresince uygun olacaktir.

Evet, kisa cümlelerle özetledigim bu talebi lütfen dikkatle okuyun…

Çünkü, meselenin hangi boyuta ulastigini göstermesi açisindan içinde çok ciddi mesajlar barindirmaktadir…

Öncelikle, artik neredeyse onbinlerce Amerikan askerinin Türkiye’ye gelecegi fiilen kabul edilmis gibi görünmektedir…

Belli ki olay, ABD askerlerinin Türkiye’ye konuslanmasi tartismalarini çoktan asmis…

Bu mesaja göre, ‘ABD askerlerinin Türkiye’ye gelmeleri kesinlesmis, artik hukuki statü pazarliklari’ baslamis…

Bu ABD’nin harekata ne kadar yaklastigini göstermesi açisindan önemli bir bilgi…

Ama bu talebe biraz daha derinlemesine bakarsak, olayin ciddi sekilde sorgulanmasi gereken vahim bir sonuca dogru gittigini görebiliriz…

Çünkü ABD, hem topraklarimizi kullanmak istiyor, hem de oradan ‘Türk hukuku’nu kaldirmak istiyor…

Bu, bir sekilde ‘egemenlik haklari’na müdahale anlamina gelir…

ABD bu talebini NATO kapsamina sokmaya çalismaktadir…

Çünkü ancak NATO kapsaminda böyle bir talep geçerli olabilir…

Ama harekat bir NATO harekati degildir…

Ve iste buna ragmen ABD, Türkiye’den kendi askerleri için böyle bir talepte bulunabilmektedir…

Dün yazdim…

Bu manzara ve özellikle bu talep, bana isgal öncesi Istanbul’daki yabanci askerlerin statüsünü hatirlatiyor…

Yani, Türkiye’ye yardim maksadiyla gelen ve ‘dokunulmaz’ olan o askerlerin Istanbul’da yarattigi manzara…

ABD’nin Ankara’ya gönderdigi bu ‘talep’ birkaç kez geri çevriliyor…

Her defasinda, Türkiye’ye konuslanacak askeri gücün bir NATO gücü olmadigi, bu nedenle ‘Türk hukuku’na tabi olacaklari bildiriliyor…

Ama ABD, bu cevaba ragmen talebinde inat etmeye devam ediyor…

Iste bu inat, Washington’un Ankara ya nasil bir gözle baktiginin en açik belgesidir…

Bakalim, Washington’la Ankara arasinda yasanan bu ‘egemenlik hakki’ pazarliginin sonucu ne olacak?..

Bu ifadelerimden dolayi, içi bos, popülizm yüklü, basit bir’anti-Amerikan’ hamaseti yaptigim sanilmasin.

Ben yalnizca Türkiye’nin bir müstemleke gibi görülmesine karsi çikiyorum.

Çünkü Türkiye’nin bir müstemleke degil, kendi çikarlarini düsünen onurlu bir müttefik olmasini istiyorum.

Düsünsenize…

Hem toprak isteniyor hem de o toprakta Türk devletinin hukukunun geçerli olmayacagi söyleniyor…

Birakin buna verilecek cevabi, bunun teklif ediliyor bile olmasi giderek içine düstügümüz ‘küçülme’nin çok agir bir sonucudur…

Degil mi ki; Washington-New York hattinda yillardir dolar dileniyoruz…

Degil mi ki; ‘IMF’den para gelmezse mahvolduk’ korkusuyla tir tir titriyoruz…

Degil mi ki; basbakanlarimiz, ABD büyükelçilerinin evlerine gidip yardim için yemek yiyecek hale gelebiliyor…

Degil mi ki; Beyaz Saray’a gidebilmek, burada ‘büyük bir basari’ hatta ‘mesrulasma çabasi’ olarak görülüyor…

Degil mi ki; ABD Büyükelçisi, diger büyükelçiler gibi Disisleri Bakani’yla degil, dogrudan basbakanla muhatap oluyor…

O zaman kendi kendimizden sakladigimiz halimiz iste böyle bir ‘talep’le karsimiza dikiliveriyor…

Tarihteki siluetimiz, bugünün aynasinda iste bu taleplerle küçülüyor…

Ben küçülüyorum, biz küçülüyoruz, siz küçülüyorsunuz, tarihimiz küçülüyor ve en önemlisi gelecegimiz küçülüyor…

Iste bu yüzden, durup yeniden o günlerdeki o muazzam mücadelenin detaylarina dönüyorum…

Mazlum bir milletin o çileli yillardan çikardigi, o ‘bagimsizlik ruhu’nu yeniden solumaya çalisiyorum…

Mustafa Kemal’in sirtinda ‘asi damgasi’yla ve külüstür bir Mercedes’le Amasya’dan Sivas’a gidisini hatirliyorum…

Ve ancak böylece, isgal altindaki Anadolu’dan bagimsiz bir devlet çikaran o ‘memleket atesi’ni yüregimde yeniden hissedebiliyorum…

Çekinmeyin… Siz de deneyin

Sayin Arkadaslar, - recep tayyip erdogan millet isterse laiklik gider
Erdoğan: Millet isterse laiklik tabii ki gidecek 
21.08.2001Ak Parti’yi kurarken, “Dilsiz değili, söyleyecek çok şeyimiz var” diyen Tayyip Erdoğan’ın, 1994 yılında yaptığı bir konuşmadaki sözleri şok yarattı.AKP’yi kurarken ‘Dilsiz değiliz söyleyecek çok şeyimiz var’’ diyen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın 1994’te yaptığı bir konuşmasındaki sözleri şok yarattı. Kapatılan Refah Partisi’nin Ümraniye İlçe Örgütü’nün yeni hizmet binasının açılış töreninde şimdiki ılımlı görüşlerinin çok uzağında bir konuşma yapan Erdoğan kalabalığa ‘‘Hem laik hem Müslüman olunmaz. Bu millet isterse laiklik tabii ki gidecek’’ sözleriyle seslendi.

Siyasi arenanın son günlerde gündemdeki ismi Erdoğan’ın ‘‘değiştim’’ iddiasından sonra tartışma yaratacak olan kasette AKP Lideri şunları söylüyor:

‘‘1 Kasım bir dönüm noktasının adıdır. Zafer değil. Zafer böyle yakalanmaz. Şu anda daha henüz bir yoldayız. İnanıyorum ki yeşil ışıklar gözükmüştür. Fakat biliniz ki oraya kadar daha çok işaretler var. Ama inanıyorum ki zafer Allahın lütfuyla er geç bizim olacaktır. Çünkü vahi ilahi böyledir bunun işaretleri gözüküyor. Biz Cezayir gibi olmayız. Biz hazmettire hazmettire geliyoruz. Allahın izniyle. ’’

Şu hanım kardeşlerimizin çalışması var ya! Aman Yarabbim! Bunu papatyaların yapması mümkün mü? Değil. Gelinciklerin yapması mümkün mü? Değil. Niye? Onlar, ancak beş yıldızlı otelde demlenirler. Onlar, ancak konken partilerinde demlenirler.”

AVRUPA BİRLİĞİ’NE GİRMEYECEĞİZ
Peki Türkiye’de iktidara talip olan AKP’nin Genel Başkanı Erdoğan Avrupa Birliği’ne girmek istiyor mu?

‘‘Ermenistan’a 100 bin ton buğday gönderiyor. Kim? Şu andaki düzen. Manavgat’ta 90 milyon dolar harcamak suretiyle Manavgat suyunu rezerve ediyor. Nereye kullanmak için; İsrail’e. Kıbrıs’ı vermek istiyor. Nereye? Rumlar’a. Bir taraftan da şimdi Avrupa Topluluğu’na girmek için koşturuyor. Onlar bizi Avrupa Topluluğu’na almamayı düşünüyorlar. Eee!… Biz de girmemeyi düşünüyoruz. Avrupa Topluluğu’nun asıl adı Katolik Hıristiyan Devletler Birliği’dir.’’

TERÖR CUDİ’DE DEĞİL MECLİS’TE
AKP Genel Başkanı Erdoğan o dönem gerçekleşen bir şehit cenazesinden konuyu açıyor, ‘‘Valilik ben Türküm diyen cenazeye gelsin dedi’’ diyen Erdoğan ekliyor: ‘‘Peki ben Lazım Kürdüm diyen ne olacak? Çünkü ben Hakkari’nin Yüksekovası’ndaki Kürt Ahmet’i benim Müslüman kardeşim olduğu için seviyor ve bağrıma basıyorum. Hala terörü Cudi Dağları’nda arıyorlar. Terörü Kuzey Irak’ta arıyorlar. Terör Meclis’te Meclis’te yahu! Terör Bakanlar Kurulu’nda. Orada işi halledin. Değerli kardeşlerim maşa varken, ateşi biz tutmayacağız. Dolayısıyla bu hukuku hazırlayanlar, inşallah bu düzenin kaldırılışının da maşası olurlar. İnşallah. Evet maşası olacaklar. Bak beşer kendi putunu kendi yapar, kendi diker, kendi tapar, ondan sonra da kendi yıkar.’’

Bu kıyam başlayacak
‘‘Bir buçuk milyarlık İslam alemi Müslüman Türk milletinin ayağa kalkmasını bekliyor. Kalkacağız. Şu anda içte onun ışıkları göründü. Allahın izniyle. Bu kıyam başlayacak. Koşmaya mecbursun çalışmaya mecbursun. Eğer çileyi çekmezsen gelmez. Eğer çocuklarınız, eğer mallarınız, eğer zevceleriniz sizi bu davadan gayretten alıkoyuyorsa bu zaferi beklemeyin değerli kardeşlerim. Bunu aşmaya mecbursun. Bunu aştığımız gün zaferin ışıkları bize yakın olacaktır. Ve o zaman hak nurunu tamamlayacaktır.’’

Laiklik tabii ki gidecek
‘‘Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor. Yahu, bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek yahu! Sen bunun önüne geçemezsin ki. Yani zorla bu milletin elinde tutmaya gücün yetmez. Millete rağmen bu yürümez zaten. Sonra nedir bu laiklik Allah aşkına. Bir tarif edin diyorsun, tarif etmiyor. Bugün her kavramın lugatta bir tarifi vardır. Ama çıkıyor içişleri bakanı devlet dine karışır. Eee!… Gerisini niye, söylemiyorsun. Din de devlete karışır niye demiyor’’

Laik Müslüman olmaz
‘‘Bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman. Hem laik, hem Müslüman olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya laik. İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar. Mümkün değil, ikisinin bir arada olması. Durum böyle olunca ben Müslümanım diyenin tekrar yanına gelip bir de aynı zamanda da laikim demesi mümkün değil. Niye? Çünkü Müslümanın yaratıcısı olan Allah kesin hakimiyet sahibidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bak yalan koskoca bir yalan.’’

Anayasayı sarhoş hazırladılar
‘‘Kaptı kaçtı mı Maldı kaçtı mı o işte 1985 yılında Marmara Oteli’nde Anayasa’yı konuşuyoruz. Eski Maliye Bakanı Vural Arıkan, o da kafası tam böyle zil zurna sarhoş ayakta duramıyor, o da akıl veriyor. ‘Korkarım aynı masada hazırladınız bu Anayasayı’’ dedim. Adamlar ayık kafayla hazırlayamıyor bunu. Daha üç senede delik deşik bu da. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bak burada işi iyi düşünün. Sandığa giderken milletindir. Ama maddede ve manada egemenlik kayıtsız şartsız Allahındır.’’ 
Sayin Arkadaslar, - recep tayyip erdogan millet isterse laiklik gider

Yorumlar

  1. Rehan Gündoğmuş avatarı
    Rehan Gündoğmuş

    unutulanların dışında yeni bir şey var mı?

    (30.01.2024)
    Kalın sağlıcakla

  2. Selen Atasoy avatarı
    Selen Atasoy

    Evet var, Nato bundan sonra Türkiye’ ye karsi ana rolü oynayacak.
    2) Soyulan halka 900.000 den fazla boş cami kalacak, ayrıca devlet maaşlı Hocaları’ da dahil..!

    3) eee milletin kafasını müslümanlıkla ütüleyen, önce bana örnek olsun, kanıtlasın müslümanın bu ülkede hırsızlık yapmadığını, karşılıksız para basmadığını, altın rezervelerini arka kapılardan yok ettmediğini.Halkın dedelerinin kanı ile alınan toprakdaki rezerve madenleri boğaz tokluguna AB nin eline vermediğini, Atatürkün kurduğu fabrikaları çoğunu Araplara satmadığını, Adalarımızı Yunana hediye etmediğimizi, arkamızdan USA, Ermeni ve Rumlar ile iş birliği yapmadığını Türk milletine kanıtlarsa ben bu adama müslüman derim, hemde elhamdullah…! Kısa bir süre için laikliği bile unutturum…! Yeterki bize kanıtlasın.

  3. Uğur Karaça avatarı
    Uğur Karaça

    Türkiyemizi bu yobaz topluluğu ne hale getirdi. Atamın emekleri ayaklar altında.
    Aklı başındaki milliyetçi ,vatan sever insanlarımızı öldürüyorlar, öldürdükleri bu Vatanın hakiki Türk çocukları.
    Güzel Vatanımızı ne hale getirdiler!

    Yobaz sürüleri, sokak, sokak dolanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir