Adını söylemek yerine kendisine “Topuklu” diyerek dostum Servet Şahin’in yerinde tespitiyle topuğundan vurmaya çalışıyorlar.
Yani aşil tendonundan.
Kimse kusura bakmasın; Meral Akşener’e karşı çıkmanın temelinde, “bir kadının arkasından gitmenin caiz olmayacağı” şeklinde, cahiliye dönemi Araplarından önce İslam Kültürüne, arkasından da din yoluyla Türk kültürüne geçen saçma ve kadını aşağılayan bir düşünce yatmaktadır.
Oysa Kur’an, Sebe Melikesi Belkıs’tan misal vererek kadınların da hükümdar ve devlet başkanı olabileceğini haber vermektedir bize.
Kur’an’ın 27. suresi olan Neml Suresi’nin 16-35 ayetlerinde geçen kıssa özetle şöyledir:
“Bir sefer esnasında ordularıyla birlikte karınca vadisine gelen Hz. Süleyman (as) kuşları gözden geçirir ve hüdhüdün orada olmadığını anlar. Sebebini sorarak eğer mazereti varsa bunu ispat etmesini, yoksa canını yakacağını veya kafasını koparacağını belirtir. Çok geçmeden hüdhüd gelip Hz. Süleyman’a onun bilmediği Sebe ülkesinden haber getirdiğini, bu ülkeyi bir kadının yönettiğini söyler ve onların dinî inançları hakkında bilgi verir. Bunun üzerine Hz. Süleyman (as) hüdhüde bir mektup vererek Sebe’ye götürmesini ve oradaki yöneticilerin nasıl bir karar alacaklarını öğrenmesini ister. Mektubu okuyan Sebe melikesi, ileri gelen adamlarıyla istişare ettikten sonra Hz. Süleyman (as)’a bazı hediyeler göndermeye karar verir”
Bu kıssanın anlatıldığı ayetlerin öncesine ve sonrasına bakıldığında, Belkıs’ın hükümdarlığına karşı çıkalmadığı ve kötü karşılanmadığı görülmektedir. Bu demektir ki; Kur’an sadece kadınların çalışmalarına değil, yönetici ve hatta devlet başkanı bile olabileceğine işaret etmektedir.
Öte yandan Türk tarihi de Türk kadınının devlet yönetebildiğini söyler bize. Unutmayın ki; Arap İslam orduları Orta Asya’ya dayandığında Buhara’da, Hatun isminde bir Türk kadın hükümdar bulunuyordu.
Meral Akşener’e gelirsek; şu anda MHP içinde, onun 28 Şubat’taki duruşunu sergileyebilecek adam olup olmadığından bile şüphe ediyorum ben.
Bırakın kadını aşağılamayı da destek olun lütfen.
Zira MHP’nin oyunu arttırabilecek yegane adaydır kendisi.
Ergenekon’dan çıkışta Türklere yol gösterenin bir dişi kurt (Asena) olduğuna inanan Ülkücülerin, Meral Akşener’i aşağılamaya ve dışlamaya çalışmalarını anlamak mümkün değildir.
Hayır; Meral Hanım’ın Ülkücülere lider olamayacağı şeklindeki iddiaya da katılmıyorum.
Hangi ülkücülerden bahsediyorsunuz siz?
Yıllardır AKP’ye oy verenlerden mi?
12 Eylül 2010 referandumunda “EVET” oyu verenlerden mi?
Tarikat şeyhlerine ve cemaat liderlerine kapılananlardan mı?
Erdoğan’a “Dik dur eğilme Etimesgutlu Ülkücüler seninle” diye pankart açanlardan mı?
Ülkücü Mansur Yavaş’a oy verdirmemek için inatla Mevlüt Karakaya’yı aday gösterenlerden mi?
Neymiş Ülkücülük, lütfen bana bir tanımını yapabilir misiniz?
Ülkücülük “Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslüman olmak” ise, Meral hanım sizin sadece sözle ifade ettiğiniz bu kabulü, bilakis harekete çevirmiş ve gidip hacı olmuştur.
Daha ne istiyorsunuz kadından?
Daha ne bekliyorsunuz?
Üstelik “Hira Dağı” da bir uydurmadır; öyle bir dağ yoktur dünyada.
Sadece Nur Dağı’nda Hira Mağarası vardır Mekke’de.
Dolayısıyla; boş hayaller peşinde koşmayı bırakın artık.
Ayaklarınız yere bassın biraz…
Bir yanıt yazın