Google’un “Auroro’s Sunrise”dan alınma, ırza geçme sahnesini bir ek olarak gönderdiğimde mesajımın Google tarafından bloke (sansür) edildiğini daha iyi anlamak için https://support.google.com/mail/answer/188131?hl=en bağlantısına girdim. Özet olarak “A message might be blocked if it contains suspicious-looking or spammy text” deniyor. Yani bir mesaj şüphe uyandıran veya istenmeyen bir e-posta ise mesaj bloke ediliyor. Benim mesajımın şüphe uyandırmış, başka bir deyişle uyduruk, inanılamayacak kadar saçma olmasını ırza geçmek sahnesine bağlıyorum. Irza geçme sahnesi gerçekten tiksindirici olup, inanılacak gibi değil. İnsanlıkta böyle bir olayın olabileceğini düşünmek imkȃnsız. Film hakkında dikkate değer diğer hususlar:
- Filmde Türkler barbar ve cȃni yaratıklar olarak lanse ediliyor; sözde soykırım ile ilgili tarihsel gerçekler çiğneniyor. Film 2022’de AB ve Kanada’da sinema ekranlarında, ve 23 Ekim 2023’de ABD’de PBS kanalında (POV kapsamında) Youtube yoluyla gösterime girdi; Zoryan Enstitüsü tarafından ABD’de bazı üniversilerde özel olarak tiyatroda sahneye kondu. 2024’de filmin çok daha geniş bir kitleye ulaştırılması bekleniyor. Tiksindirici ırza geçme iftiraları ve sahnesine ilȃveten filmde Türklerin yahudileri katlettiği, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra darağacında hesap vermelerinin gerekli olduğu, Atatürk’ün Ermeni topraklarında katliam yaparak yeni bir Türkiye kurduğu … gibi çok aşağılayacı suçlamalar var.
- Film ile ilgili mesajım Turkish Forum ve Turkish News yoluyla yurt içi ve dışında büyük bir kitleye ulaştı. Filmin Youtube olarak PBS-POV bağlantısını (https://www.pbs.org/pov/films/aurorasunrise/) mesajlarımda bilgi olarak verdim; ayrıca PBS kanalına gönderdiğim protesta mektubumun kopyasını ekledim (burada tekrar eklemiyorm). Aynı PBS bağlantısı daha önce Ergun Kırlıkovalı ve Enis Pınar beyler tarafından kendilerinin yorumları ile beraber birtakım okuyuculara ulaştırılmıştı.
- Bir sahnenin tiksindirici olduğunu okumak başka, o sahneyi içeren filmi bizzat seyretmek başka. Film (filmin Türkçesi var) sanırım Türkiye’de henüz gösterime girmedi.
- PBS-POV bağlantısı ABD dışında şu an açılamıyor. Bu demek oluyor ki film, bugüne değin AB ve Kanada’da sinemaya bizzat giden, çok az kişi tarafından seyredilebildi; belki de bu coğrafyada yaşayan Türkler tarafından hiç seyredilmedi.
- Ancak durum Türk-Amerikan toplumu için değişik. TF ve Turkish News mesajlarını alan bu toplum mensupları bu noktada bilgilendirildi; filmin ne ölçüde çirkin ve tiksindirici olduğu kendilerine iletildi. Bu vesile ile PBS-POV’a yazdığım protesa mektubumun kopyasını ekledim. Konuya ilgi duyan, filmin içeriğinden tiksinen bu toplum mensupları PBS-POV bağlantısı yoluyla filmi rahatça seyredebilirdi. Bunu yaptılar mı, bilmiyorum.
- Şurası acı bir gerçek ki, bu toplum mensuplarından bu iğrenç filme ilişik bir mesaj, tepki, bugüne değin gelmedi. Bu durumu Ermeni sorunu konusunda mücadele ve direniş ruhunun öldüğü şeklinde algılıyorum. Bir anlamda ilgisizlik veya umursamazlık tavrı. Bırakın bu tiksindirici ırza geçme olayını, filmde aşağılayacı diğer iftiralar da bir tepkiye yol açmadı. Aslında hatırladığım kadar, geçtiğimiz Nisan’da Erivan’daki “Soykırım Anıtı” ve “Nemesis” olaylarında da bu gruptan herhangi bir tepki gelmedi. Durum tabii ki büyük efes verici, ve anlaşılması zor. Nedeni ve olası çare konusu beni aşar durumda. Bu arada Disney-Plus Atatürk filminin gösterilmesine ilişik son günlerde yaşanan Los Angeles’deki taşlı-sopalı saldırılar, ve “Bu süreçte hiçbir kurum, kişi, holdingden destek almadık“ şikayeti de ayrıca üzüntü ile karşılanacak bir durum. Neden olarak tek söyleyebileceğim, Türkçe’deki “Balık” ile başlayan atasözü. Maalesef bu günlere gelindi; ortalığı boş bulan ve bir direniş ve karşı atılımla karşılaşmayan Ermeni lobisi daha da azgınlaştı. İyi ki Sam Weems ve merhum Şükrü S. Aya bu günleri görmedi! Düşünüyorum da, ABD’de Yahudi toplumuna yapılan buna benzer aşağılıklar nasıl tepki yaratır?
Bunlar benim nȃçizane görüşlerim. “Auroro’s Sunrise” filmi hakkında serzeniş ve sitemlerim burada son buluyor. Bu konuda kimseyi artık rahatsız etmek niyetinde değilim; ve bundan böyle bu konuyu herhangi bir şekilde açmayacağım.
Esenlikle,
F. Demirmen
Bir yanıt yazın