Ermenistan ve diasporasıyla yandaşlarının baskıları sonucu Alman Meclisi- Bundestag, Yeşiller Partisi ve özellikle onun Türkiye kökenli başkanı Cem Özdemir’in yürekten çabalarıyla bugün Gündem’e aldırılmış olan, olmamış "Ermeni Soykırımı Kurbanlarının Anısına saygı Kararı" oturumunda yapılan ateşli konuşmalar sonunda, Yeşiller’n Karar tasarısı oylanmadan geri çekilmiştir.
Partiler ve kendileri adına söz alan milletvekilleri, Karar tasarısında yer alan tüm görüş ve değerlendirmelere katıldıklarını, ancak "Suriye göçmenleri" konusunda Türkiye’nin çok önemli yeri ve rolü nedeniyle Öneri’nin Meclis’e getirilmesinin zamanlama yönünden yanlış olduğunu, zamanı geldiğinde konunun yeniden ele alınacağını o zaman CDU/CSU ve SPD olarak ellerini Yeşiller’e uzatacaklarını açıkca beyan etmişlerdir.
Yeşiller Partisi Başkanı Cem Özdemir, Ermeni tezlerini bütün yüreği ve aklıyla benimsemiş olduğunu kanıtlayarak, "Ermeni Soykırımı" savlarını çok parlak bir retorikle savunmuştur. Kendisini " genocide" dalgasında kaybetmiş fanatik bir Ermeni bile, "Ermeni soykırımı"nı, bu yolla "Hay Dat"ı bu denli güçlü ve parlak biçimde savunamazdı.
Bna kalırsa Ermeni devleti ve diyasporası en büyük nişanı, Taner Akçam’ı bile arkasına alan Cem Özdemir’e verimelidir.
Bugünkü oturumlarına sabah saat 8.45 de başlayan Bundestag birçok konuyu karar bağlamıştır. Görüşmeler uzadıkça bunlara katılan milletvekili sayısı gittikçe azalmış, 20-30 kişiye kadar inmiştir. Ancak gündemin son maddesi olarak Ermeni Sorunu konuşulmaya başladığında Meclis salonu, heyecanlı bir tiyatroyu yaşamak için olacak, Alman milletvekilleri tarafından birdenbire, salonun üçte ikisini dolduracak denli kalabalıklaşmıştır. Bu arada konuyla ilgili olarakyaptığı " sunum konuşmasından sonra 3 kez daha söz alan Cem Özdemir, konuşması sırasında, " dinleyici bölümünde Ermeni, Rum, Arami, Süryani"lerin önde gelen tüm dinsel liderlerinin yer aldığını da açıklamıştır.
Sonuç olarak Yeşiller Karar Tasarısı konusunda bugün bir karar alınamamasının nedeni, sadece, tasarının Suriyeli göçmenler konsunda Türkiye’nin oynamakta olduğu kilit rol nedeniye, Bundestag’a " zamansız " getirilmesi nedeniyle olmuştur. Yoksa Tasar büyük olasılıkla oybirliğiyle kabu görecekti.
Konuşmacılar, özellile SPD sözcüsü bu hususu açıkca vurgulamış ve "zamanı gelince ellerini Cem Özemir’e uzatacaklarını" içtenlikle söylemiştir.
Almanlar, Ermeni Soykırımı konusunu, Ermeniler gibi, "politik" yaklaşımla değerlendirmekte, tarih ve arşivlerin bu değerlendirmelerini desteklediğini savunarak konunun en önemli yönü olan " hukuksal yaklaşımı" ve ulusararası mahkemelerin kararlarını tümüyle görmezlikten gelmekte; bir yandan " hukukun üstünlüğü ilkesi" ni savunurken, iş, "olmamış Ermeni Soykırımı"na geldiğinde hukuku hiçe saymakta, onu çiğnemektedirler.
Bunu Almanlara,bizleri dinlemeyen, duymayan, bilmek-anlamak da isemeyen Hristiyan dünyasına nasıl anlatacağız?
Anlatılabilse bile , gerçekler, taşlaşmış " önyargılar"ı nasıl eritecek?
Bana kalırsa, bu durum karşısında Hükümetimiz konuyu şimdi özellikle bu açıdan değerlendirip önümüzde durmayı sürdürecek bu karaçalma pisliğini yok etmede izlenecek yolun değişik yaklaşımlarla saptanması çalışmalarını başlatmalıdır.
Ülkü Başsoy
Bir yanıt yazın