Bölerek YOK etme, Bölünerek YOK olma

Bölerek YOK etme,
Bölünerek YOK olma
ve KUR’AN?!

TANRI, Kitabı KUR’AN’da;

‘Irklara, milletlere ayırmada’
varoluşsal amaç:

(Hucurat,13)”İnsanlığın ortak ilkeleri-örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız-ortak iyide buluşasınız diye-birbirinizi tanımanız-değerlerinizi paylaşmanız-(dayanışma ve yardımlaşma içinde bulunmanız)için sizi çeşitli
milletlere-uluslara-halklara ve
ırklara-kabilelere ayırdık.”

bilgisini verirken!

Özelde peygamberimizin
yaşadığı dönem ve olaylar
üzerinden, tüm insanlığa:

(Enfal,46)”Birbirinizle çekişmeyin-didişmeyin, birbirinize düşmeyin, yoksa-aksi halde direncinizi yitirir, güç kaybedip dağılırsınız ve başarısızlığa uğrarsanız-ruhsal dengeniz bozulur, gevşersiniz-zayıflayıp gücünüzü yitirirsiniz-yılgınlığa düşersiniz-cesaretiniz söner-korkuya kapılırsınız, rüzgârınız kesilir-gücünüz, kuvvetiniz, devletiniz elden gider!”

evrensel UYARI’sını yapmışken;

Küresel sömürgeci zihniyet,
ülkeleri denetimi, kontrolü
altında tutmak için,
‘böl, parçala, yönet’ stratejisi
ve algı yönetimiyle, manipülasyonla;
din, inanç, dil, ırk, etnik köken gibi farklılıklar üzerinden
halkları birbirine düşürmekte!
Hain işbirlikçileriyle!

Siyasî hayatlarını sadece,
ırkçı; Türkçü-Kürtçü-Ermeni,
dinci-laik(!) gibi
bölücü söylemlerle sürdüren
niteliksiz siyasetçiler yüzünden
bölücülük kavgası
ekmek kapısı(!)
bu memlekette!

Türkçüler ırk, bayrak kutsal(?) yalanlarıyla ve mafyatik oluşumlarla
hakkı olmayanları zorla elde ettiğini gizlemek için Kürtçüleri hedefe koyuyor!

Kürtçülükte de etnik bölünme için önce bir ‘mağdur’ halk yaratılıyor.
Bu mağduru sömüren işbirlikçi çıkarcı siyasetçilerle bölünme toplum içinde kökleştiriliyor.

Mağdurların haklarını
savunur görünenlerin;
kendisinin, ağasının ya da
terör örgütünün siyasî-ticarî
çıkar pazarlığı dışında;
ezilen, yok sayılan kadınlar,
eğitimsiz, işsiz bırakılan gençler,
dedeleri yaşlarındakilere satılan-evlendirilen küçücük kız çocukları,
toprak ağalarının kölesi yapılanlar için mücadele ettiklerini gördünüz mü?!

Okulları yakarak,
öğretmenleri öldürerek
tüm eğitim yatırımlarını yok ediyorlar. Çünkü mazlum-mağdurluk
ortadan kalkarsa
neyi sömürecek,
kendi bencil, çıkarcı ilişkilerini
nasıl yürütecekler?

Masum insanları
acımasızca öldürerek
HAK mı aranır?
Haklı olunabilir mi?

Ermeni sömürüsünde de
ölümler kullanılıyor.
Burada sistem çift yönlü çalışıyor. Aslında birliği, beraberliği savunanı önce yok ediyor. Sonra ölümü üzerinden sömürü düzeni kuruyor.

Kürt, Ermeni zulme uğruyor algısı yaratılıp, bölünme sağlanırken;
Türk olan,
ülkenin, insanlığın aydınlık geleceğini, adaleti savunan, halkın uyanması için doğruları cesurca söyleyen gerçek aydın Uğur Mumcu’yu ve onun gibi onlarcasını katlediyor.

Yani etnik köken farketmiyor;
sömürü sistemine zarar veren, düzenini nizamını bozana
yaşam hakkı tanımıyor,
önce bölüyor, sonra da
YOK ediyor.

Dinci yobaz üreten okul,
yurt ve aynı zihniyete
sahip evlerde;
insan doğasına aykırı
yasakçı, yoğun baskıcı ve
‘dinli olsun,
deist-ateist-laik olmasın’
bölücü söylemleri kullanan,
hocalar, analar, babalar yüzünden gençlerin özgür yaşam seçimleri,
hakları YOK ediliyor!

Bölünme başladı mı
durmuyor!
Mezhepler bile kendi içinde bölünerek, birbiriyle savaşıyor.

‘Din’ adına bölünenlere,
kindar-dindar da dahil;

KUR’AN seslenir,
asırlar öncesinden:

(Âli İmran,103)”Hep birlikte
Allah’ın ipine-Kur’an’a sımsıkı-gönülden bağlanın,
Kur’an ile korunun ve
gruplara ayrılarak-
bölünüp parçalanmayın-
ayrılıkçılık yapmayın!”