Biz Kemalistler, elbette mazlum milletlerden yanayız…
Elbette, Atatürk’ün dediği gibi, “bizi (ve tüm mazlum milletleri) yutmak ve mahvetmek isteyen kapitalist emperyalizme” karşıyız…
Fakat, eskilerin “kifayetsiz muhteris” dedikleri; “akılsız, bilgisiz ve yeteneksiz” oldukları halde tutkuları (ihtirasları) aklının önünde olan; ya da “aymazlık(gaflet), sapkınlık (dalalet) ve hatta hainlik (hıyanet) içinde oldukları” için ülkelerini yıkıma ve uluslarını felaketlere sürükleyen yöneticilere de karşıyız.
***
Oysa birazcık akıllı olsalar böylelerinin örnek alabilecekleri bir önder var:
Bir imparatorluğun yurttaşı olarak doğmuş, imparatorluk kültürüyle eğitilip büyümüş ve o imparatorluğu kurtarmak için yıllarca cepheden cepheye koşarak savaşmış; bununla birlikte tarihin gidişine karşı konulamayacağı için yıkılan bu imparatorluğun topraklarının küçük bir parçasında bir ulus devlet yaratmayı başarmış bir önder…
Bu önder, “imparatorluğu tekrar kurup imparator olmak” gibi hayale kapılmak bir yana, duygusal bağları olmasına karşın doğduğu kenti bile kurduğu ülkeye katmayı aklına getirmemiştir.
Tersine aralarında eski can düşmanları bile olan komşularıyla dostça ilişkiler, paktlar oluşturmuş; ülkesinin ezeli ve ebedi düşmanı olduğunu bildiği emperyalist ülkelere bile dost elini uzatmış; “Yurtta Barış, Dünyada Barış” demiş ve bunu gerçekleştirmeye çalışmış, iyi insan, iyi dünya yurttaşı bir önder.
Yani Mustafa Kemal Atatürk!..
***
Şimdi Irak’ı yok eden Saddam’a bakalım:
Tutkuları aklının önünde. “Hıyanet” demeyelim ama “aymazlık ve sapkınlık” içinde olduğu kesin!..
Bu nedenle ülkesini yok etmek isteyen emperyalistlerin oyununa geldi.
Önce onların özendirmesiyle İran’a savaş açtı.
O yıllarda emperyalistlerin medyasında Saddam’a övgüler diziliyordu!..
Yıllar süren bu savaşta, emperyalistlerin istediği gibi, her iki ülke de büyük yıkıma uğradı.
Ardından gene emperyalistlerin oyununa geldi ve Kuveyt’i işgal etti.
Bu arada emperyalistler tarafından kullanılarak kendisine başkaldırmış olan yurttaşı Kürtlere karşı, aynı emperyalistlerin kendisine verdiği kimyasal gazı kullanarak kitlesel ölümlere neden oldu.
Sonuçta dünya kamuoyu önünde haksız, sevimsiz ve suçlu duruma düştü.
Buna emperyalistler tarafından kullanılan dünya medyasının yalanlarını da eklediğimizde Dünya Saddam’ı insanlık düşmanı olarak görmeye başladı.
Öyle ki Müslümanların liderliğine(!) oynayanlar bile, “bir milyon mazlum Iraklı insanı öldüren, kadınlara kızlara tecavüz eden, ülkenin kültürel varlıklarını yıkıp yağmalayan” Amerikan askerlerinin “salimen ülkelerine dönmesi” için dua eder oldu!…
Libya lideri Kaddafi de tutkuları aklının önünde başka bir megalomandı…
Kendisini “Dünya İslam Orduları Başkomutanı ilan etmiş, (Erbakan’ın da yardımcısı olduğunu) bildirmişti!..
Petro-dolarlarını almak isteyen Batılıların övgüleri daha da şımarmasına neden oluyordu…
Fakat kendisini ilk bombalayan, daha bir yıl önce Élysée Sarayı’nın bahçesine Bedevi çadırını kurmasına izin veren Fransa oldu.
Tanrı bizi böyle liderlerden korusun!…
***
Hamas lideri İsmail Haniye ise halkına hıyanet içinde olup emperyalistlerin ajanıdır.
60’lı- 70’li yıllarda, İsrail karşıtı Filistinli tüm gerilla örgütleri solcuydu. Hatta aralarında Deniz Gezmiş’in de bulunduğu bizim devrimci gençler bu örgütlerin kamplarına gittiler ve İsrail’e karşı savaştılar. Bu arada, bu gençlerden bazıları İsrail tarafından öldürüldü.
Daha sonra emperyalistler bu solcu/ devrimci Filistinli örgütlere karşı, güya İsrail karşıtı dinci örgütler kurdurdu. Emperyalist uşağı hainler tarafından yönetilen petrol zengini Arap ülkeleri de bu konuda emperyalistlere yardımcı oldu.
Solun dünyada gerilemesinin de etkisiyle, zamanla solcu örgütler sahneden çekildi ve onların yerini dinci örgütler aldı. Bunların başında, Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) örgütüne bağlı olduğu bildirilen Hamas geliyor.
Bilindiği gibi, Birleşmiş Milletlerce kabul edilen “İki Devletli” çözümü, İsrail ile birlikte HAMAS da tanımadı ve Gazze’yi Mahmud Abbas yönetiminde olan Filistin’ten ayırdı…
Hamas gibi Taliban, IŞİD, El Kaide, Boko Haram vs. diğer dinci örgütler ile çoğu tarikat ve cemaatlerin arkasında da emperyalistler vardır…
***
İsrail’in vahşetini seyretmekten başka bir şey yapmayan, uygar olduklarını öne süren Batılı ve “elhamdülillah Müslümanız” diyen İslam ülkelerinin duyarsızlığı karşısında, bizim de “Tanrı Filistinli mazlum insanları korusun” demekten başka elimizden bir şey gelmiyor!…
Bir yanıt yazın