Hemen herkes şikayetçi.
Hava limanlarında pahalılıktan su bile içilemiyor. Çay, simit, poğaça gibi içecek ve yiyecekler de çok pahalı satılıyor. Yemek yenmeye kalkılırsa astronomik rakamlar konuşuluyor.
Ancak hava limanlarındaki bu pahalılık sadece bizimle sınırlı değil. Dünyanın bir çok yerinde hava limanlarında da aynı pahalılık yaşanıyor.
Peki, bu pahalılığın nedeni ne? Bugünkü yazımızda bu soruya yanıt vermeye çalışacağız.
Havalimanlarındaki astronomik fiyatlar yolcuları çileden çıkaracak noktaya geldi. Öyle ki dışarı da 5 lira olan bir su bile havalimanında 50 liraya satılıyor. Bir fincan kahve, lüks bir otelin barındaki kadar pahalı, bir sandviç bir öğle yemeği menüsünden daha pahalıya mal olabiliyor. Kalabalık aileler bu pahalılıktan daha çok etkileniyor.
Peki havalimanlarında, özellikle güvenlik veya pasaport kontrolünden geçildikten sonraki alanlar, her şey neden bu kadar pahalı?
Tourism Review’den Vanderlei J. Pollack, havalimanlarındaki fahiş fiyatların başlıca nedenlerini yazdı.
Havalimanlarında her şeyin çok pahalı olmasının nedenlerinden biri elbette yüksek işletme maliyetleri. Tipik olarak havalimanlarındaki dükkan kiraları şehir merkezinden daha yüksek. Ayrıca tüm mallar ve çalışanlar daha fazla çaba ve masraf gerektiren güvenlik kontrollerine tabi tutuluyor.
Sınırlı tedarik ve düşük rekabet fiyatların yüksek olmasının diğer önemli nedenleri arasında. Havalimanlarındaki işletmeciler yolcunun havalimanında birkaç geçirdiğini ve ihtiyaçları için mevcut seçenekleri kullanmaktan başka çaresinin olmadığını biliyor.
Artık pek çok hava yolu şirketinin ücretsiz ikram yapmayı bırakması ve uçaktaki fiyatların da yüksek olması, bazen havalimanındaki fiyatların bile daha makul görünmesine neden oluyor.
Öte taraftan havalimanlarında fiziksel psikolojik ortam da insanları para harcamaya iter. Örneğin, aşina olmadığınız ve seyahat dönüşü elinizde kalan bir yerel birimini fiyatların yüksek olup olmadığına bakmaksızın harcarsınız.
Öte yandan uzmanlar, New York ve New Jersey gibi belli başlı havalimanlarının yüksek fiyatlara karşı harekete geçtiğini belirtiyor. 2022’de yayınlanan yönergelere göre havalimanındaki fiyatlar dışarıdaki fiyatlardan en fazla yüzde 10 yüksek olabilir.
Başka seçeneğiniz yok: Herkes kapıya ulaşmak için gümrüksüz bölgeden geçmek zorundadır. Burada hiçbir şey şansa bırakılmaz. Örneğin, gümrüksüz satış alanından geçen yol Londra Heathrow’da sola doğru uzanıyor. Mevcut perakende alanı sağda daha belirgindir ve bu önemlidir, çünkü insanlar sağ elini kullandığından dolayı daha uzun süre sağa bakma eğilimindedir.
Havalimanlarında mağaza vitrinlerinin neden çapraz olarak dizayn edildiğini hiç merak ettiniz mi? Daha fazla alışverişi teşvik etmek için. Ürünlerin çapraz olarak düzenlenmesi, aynı anda daha fazla ürün görünür hale gelmesini sağlar ve bu da satın alma ilgisinin artmasına neden olabilir. Dolayısıyla, diğer şeylerin yanında ürünlerin dizilişi de yolcuları alış verişle teşvik etmede önemli bir etkendir.
Bir diğer tuzak: Yolcular mümkün olan en uzun süre alışveriş alanında kalmalıdır. Bu nedenle özellikle Avrupa’daki bazı havalimanlarında kapılar boarding’den çok kısa süre önce anons edilir. Sonuç olarak yolcular alış verişe ve yemek yemeğe daha fazla zaman ayırır.
Zengin sınıfı bu pahalılıktan etkilenmiyor.
Birasını ya da viskisini çerez eşliğinde yudumlamayı bir ayrıcalık olarak görenler var. Özellikle Avrupa’daki bazı hava limanlarında bu özel kişiler için satış reyonları bile döşeniyor. Free-Shop’larda daha farklı maddeler satışa sunuluyor. Hava limanlarında satışlar da önemli görülüyor.
Bir yanıt yazın