DİNDE MAVİ BONCUK ARAYANLAR

Din’de bugüne kadar mavi boncuk arayanlar, kendilerini laik diye takdim eden, ama dinin esasında iyi ve devrimci olduğunu söyleyenler, sömürü ve baskı amaçlı kurulan dinin her anlamda güçlenmesini sağlayanlardır.

Ve bunlar özünde bu söylemleriyle cahillik veya korkaklıklarını açığa vuranlardır.
Ve bunlar icraatlarıyla, dinin tersten savunucuları olarak özünde; laiklik ve insanlık düşmanlığının yaygınlaşmasına hizmet edenlerdir.

Bugün kabul edelimki, Türkiye’de dinin esaslarını doğru uygulayan temsilcisi gerçekte, siyasi olarak RTE, dini geniş olarak tatbikini yapıp doğru bir şekilde uygulayanlar ise; Ali Erbaş, Şevki Yılmaz, Halil Konakçı, Mustafa Demirkan, Abdul Baki Erol, Ahmet Mahmut Ünlü, Nazım Kıbrısi, Mahmut Ustasomanoğlu ve bunun gibilerdir.

Çünkü kuruluşundan bu tarafa bir hiyerarşik, sömürü ve baskı kurumu olan din, dini bugüne kadar iyi göstermeye ( mavi boncukçular/temiz göstermeye çalışanlar) çalışan ve tersten savunan sözde “laik” korkalar ve salaklar gibi değil, özünde de sözünde de RTE, Ali Erbaş, Şevki Yılmaz, Halil Konakçı, Mustafa Demirkan, Abdul Baki Erol, Ahmet Mahmut Ünlü, Nazım Kıbrısi, Mahmut Ustasomanoğlu gibilerinin uyguladığı gibidir. Bundan başka birşey değildir.

Din bunların yaptıklarıyla bire bir örtüşür.

Onun için dini, din dışkısında mavi boncuk arar gibi yıkamaya, yağlamaya ve özünde iyi göstermeye çalışmak bu yüzden düpedüz kendini ve insanları kandırmak, böylelikle işlevsel sahtekarlık ve gericilik yapmaktır.

Bu söylem ve eylemleri yapanlar için bu durum en kısa deyişle; bilgisizliktir, korkalıktır, sorgulamazlıktır, akılsızlıktır, sersemliktir, cahilliktir, akıntıya kapılmaktır ve salaklıktır.

Çünkü din, bilim, akıl, evrensel ahlak, laiklik karşıtı ve insanlık düşmanı olan, sömürenlerin tarafı olan; siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel bağnaz ve yoz bir hiyerarşik kurumlaşmadır. Dinde sorgulama “günahtır”
Dinin dine inanlar ve uygulayıcılarınca her yaptığı kutsaldır. Tartışılamaz.
Sadece uygulanır.

Bu anlamda din aklın kullanılmasını önler, İnsanların beyinlerini paslandırır, beyinlerini esir alır ve kendi çıkarı için istediği gibi kullanır. Her kişinin kesin olarak kendisine itaatini ister.

Din kendisine mutlak biat etmeyeni, çeşitli uygulamaları ile , taşlayarak, gırtlaklarını, ellerini , ayaklarını keserek, asarak veya yakarak katleder, yada işkence ederek baskı altına alır ve korku iklimi yayarak ve terörize ederek işlevsizleştirir.

Her dönemde din için bugüne kadar din icraatı yapanlarda bu dinin hiyerarşik ve dokunulmaz “ kutsal “ liderleridir ve dine inanan ve dinini icraa eden diğerleri ise esasında tanrının değil dinin kullarıdır.

Bu yüzden dini temiz göstermeye çalışanlarda dolaylı değil esasında toplamda ve doğrudan bu din liderlerine ve din kullarına hizmet ederler.

Onların ve dinin her anlamda güçlenmesine hizmet ederler.

Onun için din “dışkısında” mavi boncuk ( temiz göstermek için) arar gibi, önce kendisinin dincilerden ayrı olduğunu ifda edip, sonrada dini temiz ve gerekli gören kafa, dinin insanları her anlamda paslandırmasına, baskısına, zulmüne ve sömürmesine hizmet eder.

Ve dini bu açıdan özünde savunanlar ve bu kafaya sahip olanlar, esasında her anlamda dinin sömürüsünün ve zulmünün her dönemde de usturuplu suç ortaklarıdırlar.

Ve son olarak ve kısaca konuyu özetlersek, ikide bir “ dinimiz iyi, dinimizi yozlaştırdılar ama dincilik kötü” deyip dinin “dışkısında mavi boncuk” arayanlar, dinin bugüne kadar yaptığı zulmün ve baskısının, sömürüsünün yayılmasında her dönemde ve her anlamda da bir köprü olmaktadırlar. Bunlar insanlık için değil din için, dinin yayılmasında da tarafdırlar. Bu yüzden dinde mavi boncuk arayarak, kendilerini kandırıp dinden ayırmamaktadırlar.

Bugün, ne kadar bu dini tersten okumaya çalışan ve dini dincilerden kendilerini dışta tuttuğunu sanan ve dini tertemiz göstermeye çalışanlar olan bu sözde “laik” kesim ve bunlar gibiler, ne kadar dinde mavi boncuk ( temizlik) ararlarsa arasınlar bulamazlar.

Bulamayacakları içinde bunlar da ( sözde laikler) her anlamda bir zulmetme ve sömürü makinası olan din içinde kalarak, isteselerde istemeselerde belli bir zaman diliminde din ve dinin oluşturduğu din lağımında kaybolmaya ve dışkısında mavi boncuk aradıkları dinin esiri olmaya mahkumdurlar. Örnekleride bunun çoktur zaten.

Çünkü din hegemonyacı ve asimilasyoncudur. Farklılığa asla dinde yer yoktur.

Bu durum tabiki dünyadaki tüm dinler için ve din dışkısında mavi boncuk arayarak dini temiz gösterenler için geçerlidir.

Onun için insanlar akıllarını çalıştırıp, gerçeği görmek için dinde mavi boncuk aramayı bırakmalı ve akıllı, sorgulayan, bilimi kabul eden ve sömürüye, baskıya, zulme, baskıya karşı çıkan gerçek bir insan olmalıdır.

Çünkü dinde mavi boncuk yoktur. Dışkısında ise hiç yoktur.

Aramayın boşuna..

Sefa Yürükel

Din’de bugüne kadar mavi boncuk arayanlar, kendilerini laik diye takdim eden, ama dinin esasında iyi ve devrimci olduğunu söyleyenler, sömürü ve baskı amaçlı kurulan dinin her anlamda güçlenmesini sağlayanlardır. - nazar boncugu

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir