TÜRKİYE DEĞİŞİM İSTİYOR !

Gerek anti-laikler ve gerekse laikler hangi kesimden olursa olsun Türkiye’nin değişime ihtiyacı olduğun son seçimde açık bir şekilde ortaya koydular. Yapılan seçimlerde henüz ispatlanmayan manipülasyonların yapıldığı düşünülürse laik ve anti laiklerin  kendi görüşü doğrultusunda yapılacak bir değişiminde işaretini vermiş oldular. İktidar ve sermayeye;  anti laikler ile belli radikal (tarikatler) gruplar hakim durumdadır. Laiklik içeren yasalar ya uygulanmıyor yada fonksiyonsuz hale getiriliyor. Durum böyle olunca da bölünme kaçınılmaz oluyor. Gerek iktidar ve gerekse muhalefette değişimin rüzgarına girmiş durumda olmakla beraber, bu beraberlik tüm vatandaşları değil de anti laiklerin ekmeğine yağ sürüyor.

Siyasi iktidar aşırı anti laiklerin baskısı ve kontrolü altında olup, her geçen gün anti laiklerin aleyhine uygulamalar, cezalar  geliştiriyor, onları toplum dışına iterek radikal İslam’ı gerçekleştirmek istiyor! Bunun en görünür örneği de Laiklere saldırının önü açılmış olup, ne söyler ne yazarlarsa hemen cezalandırma yoluna gidiliyor. Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey ne ise Türkiye’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarıdır. Kurucu liderin heykeline saldıran, kurucu lidere küfür eden birisine en ufak bir ceza verilmezken. Bırakın yönetimi, anti laik şeyhi dahi eleştiren birisi ise sorgusuz sualsiz ceza evinin yolunu tutuyor. Haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik almış başını gidiyor. Kişinin görüşüne göre hukuk yaşatılmaya çalışılıyor. Cezaevleri fikir suçluları ile dolu durumdadır. Laik düşünceli insanlar konuşamaz, yazamaz hale getirilmiş olup, yaşam hakları da tehlike altındadır. Kadın cinayetleri, çocuk istismarları, yolsuzluklar almış başını gidiyor ve hiçbir yaptırım uygulanmıyor.

Diğer taraftan anti laikler bundan çok mutlular neden mi? Atatürk düşmanı oldukları için. Atatürk ne yaptı da aradan geçen 100 yılda bu kuyruk acısı her geçen gün daha kuvvetli hissediliyor ve tepki veriliyor, hiç düşündünüz mü? Atatürk; siyasal, toplumsal, hukuksal, eğitimsel ve kültürel, iktisadi alanlarda devrimler yapmıştır. Günümüzde ise bütün bu devrimler ve uygulamaları halka unutturulmaya çalışılmaktadır. Atatürk devrimleri karşıtlığı sürekli canlı tutuluyor.

Laik olsun anti laik olsun Türkiye değişim istiyor. Özgürlük istiyor. Her iki kanatta Türkiye nüfusunun % 50 sini temsil ediyor. Gerek laik, gerekse anti laik cephenin kendi benimsedikleri yönetim şeklinin yaşatılması yönünde kıyasıya mücadelesi var. Siyasi iktidarın anti laik kesimin elinde olması onlara büyük avantajlar sağlarken, laik kesim her geçen gün köşeye sıkıştırılarak yok edilmeye çalışılıyor. ‘’Ya bendensin yada hiç’’ düsturu ile hareket ediliyor. Laikliğin ve anti laikliğin bir birleri ile uyum içinde olabileceği hiçbir konu yoktur. Her geçen gün radikalizme yönelmeler artmaktadır. Başarısız ekonomik modeller ise anti laikleri güçlendirirken, laikleri tamamen yok etme hedefinde ilerlemektedir.

Aklıselim insanlar bunu görmekte ve çağdaş bir değişimi beklemekte ve desteklemektedir. Değişimin temel ilkesi ise hak, hukuk, adalet, demokrasi ve eşit vatandaşlık hakkıdır.

Gerek anti-laikler ve gerekse laikler hangi kesimden olursa olsun Türkiye’nin değişime ihtiyacı olduğun son seçimde açık bir şekilde ortaya koydular. Yapılan seçimlerde henüz ispatlanmayan manipülasyonların yapıldığı düşünülürse laik ve anti laiklerin  kendi görüşü doğrultusunda yapılacak bir değişiminde işaretini vermiş oldular. İktidar ve sermayeye;  anti laikler ile belli radikal (tarikatler) gruplar hakim durumdadır. Laiklik içeren yasalar ya uygulanmıyor yada fonksiyonsuz hale getiriliyor. Durum böyle olunca da bölünme kaçınılmaz oluyor. Gerek iktidar ve gerekse muhalefette değişimin rüzgarına girmiş durumda olmakla beraber, bu beraberlik tüm vatandaşları değil de anti laiklerin ekmeğine yağ sürüyor. - bahattin bayrak

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir