Abdülkadir Selvi yazmış, Erdoğan bundan böyle, başkanlık seçimlerinde, Nefret Söyleminde bulunmayacakmış!
Bizim gibi az gelişmiş İslam ülkelerinde, ezik çileci kişi ne kadar çok muhtaç hale gelirse, o kadar çok kurtarıcısına biat eder.
Erdoğan kendi seçmeninin saflarını sıklaştırmak ve konsolide etmesi için “ayrıştırıcı ve aşağılayıcı bir dil kullanmak zorundadır.
Nefret Söylemi sağ popülizmin stratejik bir uygulamasıdır. Selvi’nin söylediği gibi, bu söylemden vaz geçerse, söyleyecek bir şeyi kalmaz.
Neyi anlatacak, ekonomiyi mi, borçları mı, üretimsizliği mi , hayvancılığı ve tarımı nasıl yok ettiğini mi?
Vahşi kapitalist eşitsiz yaşamın, kültür dağarcığında da nefret söylemi vardır.
Tüm kamusal alanın şahsi mülkiyet alanına dönüştüğü, sosyal patolojinin tavan yaptığı yerde, sadece nefret söylemi olur.
Toplumda, ezik özne kurtarıcısının karşısındakilere nefretle davranmasını bekler. Lideri de öyle seslenir.
Türk İslam Sentezi, vahşi kapitalizmle bütünleştiğinde, ortaya çıkan kültür, nevrotik intikam kültürüdür. O da nefret söylemi olmadan olmaz.
Nefret, ötekinin benliğine yapılan baskıdır. Otoriter liderler baskı söyleminden vaz geçemezler.
İhvancı, İslamcı partizanlık örgütlülüğü, nefret söylemine yaslanır. Nefret söylemi olmadan örgütlenme olmaz.
“Ötekini” yaratmadan İslamcı örgüt kurulamaz.
Dikkatlice bakılırsa, siyasal İslam örgütlenmeleri ille de bir öteki yaratarak var olurlar. Öteki yoksa kendisi de yoktur.
İdeolojik yapılanmaların içinde hep bir öteki vardır.
Öteki ile sürekli hesaplaşma durumunda olmak, hastalıklı bir durumdur.
Nevrotik ve hastalıklı kitlelerin liderleri Narsist olmazsa olmaz. Narsist kendi kitlesinin sürekli beğenisini almak ister.
Bunun için de elinde iki silah vardır. Beğeni kazanacağı nefret söylemini kullanır. İkinci silahı da Yalan söylemektir.
Nefret söylemi ile yalan paraleldir. Biri olmadan diğeri olmaz.
Geçirdiğimiz seçim sürecinin, iktidar sözcülerinin sürekli ayrıştırıcı, aşağılayıcı söylemi kendiliğinden uygulanan bir anlatı değildir.
Peki nefretten nasıl kurtuluruz? İnsanımızın birbiri ile temasının yüksek olması, öteki diye gördüğünün öteki olmadığını anlamasından geçer.
Kaynaşma ve birlik; nefret söyleminin ölümüne sebep olur.
Nefretin ölmesi mutluluktur.
17 Mayıs 2023 bulentesinoglu@gmail.com
Bir yanıt yazın