KUR’AN!
Din’den beslenenler-sömürücüler-din satıcıları; ‘Tanrı-Allah-Kitap-Kur’an’ söylemiyle bireysel olması gerekirken, kurumsallaştırdıkları ‘inancı’ önce; farklı dinlere, sonra; farklı mezheplere, en sonunda da tarikat-cemaat-dergâh gibi alt oluşumlarına ayırıp, kutsallaştırılmış kişilere tapınma(?) haline getirmiş bulunuyorlar.
Evrenin kurucusu Yüce Yaratıcı sistemini; hak-adalet-doğruluk ilkeleri üzerine kurmuş ve bu ilkelerini Peygamberleri aracılığıyla insanlara yaşamlarında rehberlik etsin diye Kitaplarıyla iletmiş. Maalesef ki bu muhteşem ilkeler yerine; gönderilen peygamberler ilâhlaştırılmış, ilkeler-uyarılar dikkate bile alınmamış!
(Âli İmran,80)”Allah, size, doğal güçleri-melekleri ve peygamberleri-nebîleri tanrı-rab edinmenizi söylemez-istemez.”
(Âli İmran,83)”Allah’ın tüm peygamberlere gönderdiği dinin-bireysel ve toplumsal yaşam düzeni dışında, bir başka din mi arıyorlar-arzuluyorlar?”
Peygamberleri yarıştıran dinlere inat; KUR’AN’da Peygamberler arası ayırım da yok!
(Bakara,285)”Her biri-hepsi, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine-resullerine inanırlar ve ‘Elçilerinin-resullerinin hiçbiri arasında ayırım yapmayız-resullerin hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz!’ derler.”
KUR’AN Arapça orjinal metinde, ‘resûl ve nebî’ olarak geçen ‘peygamber’ kelimesi; KUR’AN’ın orjinal anlam boyutu ile araştırılmalıdır ki; ALLAH’a ortak edilen-edilebilen, yanlış peygamber inancı doğru anlamına ve yerine kavuşsun.
ALLAH’ın görevlendirdiği bütün Peygamberler, yaşadığı dönemde, ALLAH’ın ayetlerini iletmeleri nedeniyle ve sadece bu sözlere uyulması gerektiğinden, tebliğini yaparken: ‘Bana uyunuz-tâbi olunuz.’ demiştir. Ayrıca yaşadıkları toplum için de ALLAH’ın ayetlerini ilk uygulayan olmalarından örnek oluşturmuşlardır.
Peygamberler yaşarken-sağlığında; onların, ALLAH’tan alıp ilettikleri Vahiylere uyulacak ve üstelik elçiler destekleneceklerdir de!
(Ahzab,56)”Allah ve melekleri Peygambere yardımcı olmaktadır-destek veriyor-salât ederler. Ey inananlar! Siz de Peygambere yardımcı olun-destekleyin-salât edin, gereksiz davranışlarınızla onu incitmeyin, ona gereken saygı ve itaati gösterin.”
Çok zorlu elçilik mücadelesinde, Peygamberimize itaat edilmesini söyleyen ALLAH; itaat edilmesi-uyulması gereken ilkelerini-sözlerini-ayetlerini, Peygamberimiz yaşarken-sağlığında uygulattırıp ve yine Peygamberimizin sağlığında-yaşarken; KUR’AN olarak yazıya geçirtmiştir ve kulların din hükmü koyma kapısını kapatmıştır.
(Kaf,45)”Ey Muhammed! Sen Kur’an ile öğüt ver.”
(Enam,106)”Rabbinden sana Vahyedilene-Kur’an’a uy.”
Ayetlerden anlaşıldığı üzere; Peygamberimiz, sadece KUR’AN’a yönlendiriliyor ve sınır KUR’AN olarak belirleniyor.
(İbrahim,28,30)”Allah’ın iyilik amacıyla gönderdiği ayetleri değiştirerek, halkların yok olmasına neden olanları görmedin mi? Allah’ın yolundan saptırmak için Allah’a ortaklar-Allah’a denk tanrılar oluşturdular.”
(A’raf,6)”Yemin olsun! Biz elçiler-resuller gönderdiğimiz toplulukları da sorguya çekeceğiz, elçileri-resulleri de sorguya çekeceğiz.”
Bir de; ALLAH’ın ayetlerine hüküm ortağı(!) ettikleri Peygamber hadisleri(?) ve Peygamberimizin görevi konusunda KUR’AN ne demiş; ona bakalım!
(Câsiye,6)”Ortak koşucular, artık, Allah’tan ve O’nun ayetlerinden-Kur’an’dan başka hangi hadise-söze inanıyorlar?”
(Ahkaf,9)”Ben elçilerin-resullerin ilki değilim, benden önce de birçok elçiler geldi. Bana ve size ne yapılacağını bilmem-bilmiyorum. Ben ancak-yalnızca bana Vahyedilene-Kuran’a uyuyorum-Allah’ın bana bildirdiklerini uyguluyorum. Ben apaçık bir uyarıcıdan başka bir şey değilim.”
(Âli İmran,144)”Bilin ki Muhammed sadece Allah’ın buyruklarını bildiren bir elçidir-yalnızca bir peygamberdir-resûldür ve ondan önce de birçok elçiler-resuller gelip geçmiştir.”
(İsra,105)”Seni, bu Kur’an’la, insanları müjdelemen ve uyarman için gönderdik.”
(Nahl,82)”Sana düşen yalnızca açık bir tebliğdir-senin görevin sadece, sana vahyolunan mesajı açıkca duyurmaktan ibarettir.”
(Lokman,6)”Öyle kimseler var ki, insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan çelişkili hadisleri, hikmet dolu Kuran’ın ayetleriyle bir tutarlar.”
(Hud,12)”Şunu iyice bil ki sen sadece bir uyarıcısın ve yalnızca Benim Vahyettiğimi aynen duyurmakla görevlisin.”
(Yusuf,2)”Biz sana bu Kitabı, diliniz Arapça olduğu için, anlayasınız-aklını çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur’an olarak indirdik.”
(Hakka,44-45-46)”Eğer Peygamber kendi sözlerini, Allah’ın Kuran’ı ile eş tutmuş olsaydı, Biz, Peygamberi kıskıvrak yakalar, sonra onun hayat-can damarını-Vahyi keserdik.”
(Tövbe,40)”Allah’ın Sözü en yücedir-sözlerin en yücesidir-yüce olan, yalnızca Allah’ın sözüdür.”
(Mâide,15-16)”Allah’tan bir ışık ve hakikatleri açıklayan-apaçık bir Kur’an geldi size. O Kuran’la Allah, rızasını gözetenleri barış, esenlik ve huzur-kurtuluş yollarına ulaştırır, izniyle onları karanlıklardan aydınlığa çıkararak dosdoğru yola iletir.”
Ayrıca, Peygamberimize izafe edilen akla-ALLAH’ın TEK ilahlığına uymayacak-Peygamberimizi Allah’a ortak edecek-Allah’tan daha üst konuma(HÂŞÂ) çıkaracak-KUR’AN’a asla uymayan sayısız-sınırsız-uydurulmuş hadisleri, Peygamberimiz söylemiş olabilir mi?
Düşünün!!!
(Nisa,36)”Allah’tan başka hiçbir şeye asla ilahlık yakıştırmayın-Allah’a hiçbir şeyi ve kimseyi ortak koşmayın.”
Bir yanıt yazın