Benim asil milletim! Hepiniz son yıllarda camilere, imamlara, vaizlere, DİB’e mesafelisiniz. Çünkü sizler Kur’an meali okuyorsunuz.
Okuduğunuz için de gerçekleri biliyorsunuz.
Bildiğiniz için de bu kesime güvenmiyor ve kahrediyorsunuz.
Hele siyasal İslamcıları da tanıdıktan sonra, camiye bile zorunlu haller dışında uğramıyorsunuz. İmam efendi cemaatin çok azlığından bahsediyor.
Elbette Atatürk’ün, bu asil millet dinini kaynağından öğrensin, hurafelere ve hadislere inanmasın diye bizzat kurduğu DİB’in; fetva ve vaazlarına da şüpheyle yaklaşmaktasınız. Onun için de bu kesime güven %12’lerde imiş.
Dinde ırkçılık yok diye diye bu millete, Türküm dedirmeyen bu kesim, rahatlıkla İslam adı altında (pek azı bilmeyerek) Arap milliyetçiliği yapmakta.
Bu kesim Hucurat 13 bilmiyorlar mı? “Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır.” Elmalılı M. Hamdi Yazır meali.
Eğer bilmiyorlarsa dinden de bi haberdirler. Eğer biliyorlar da bilmezden geliyorlarsa dinin: gerçekleri konuşmaktan korkmayınız emrine de uymuyorlar demektir.
DİB’den önce imamlar, vaizler ekonomik olarak da, sosyal statü olarak da çok perişanlardı. Ramazan ayı gelsin de, bir köye/beldeye kapaklanalım diye beklerlerdi.
O beldede, ya köy ağasının ya da muhtarın ağız kokusunu çekerlerdi.
Atatürk DİB’i kurarak bu insanlara, bir statü verdi, devlet memuru yaptı. Gel gör ki, bu statü ile arkasını devlete dayayan bu kesim, maaş aldığı milletin ırkına saygı duymamaktalar.
Camilerde şöyle gür sesle cumhuriyetin kurucusuna, asil Türk milletine dua etmekten imtina ederler.(1955’lerde bizim camide Atatürk’e ve Türk milletine açıktan dua edilirdi.) Söz konusu Araplar, Filistin oldu mu yüreklerinin yağı eriyiverir.
Filistinli yöneticilerde, Türk devletini arkadan vurmaya çalışırlar. Kaç yıl oldu KKTC ‘yi tanımadılar.
Soru şu olmalı: Bu kesim, TC Devletinin İmam-Hatip Liselerinde, İlahiyat Fakültelerinde bu milletin parası ile okumuyorlar mı? Okuyorlarsa neden Atatürk’e ve bu millete şaşılar, mesafeliler?
Şöyle azıcık internette gezindim.
Bulduğum şeyle şok oldum. Bu okullarda ne yazık ki, hiçbir Kur’an ayetine dayanmayan:
“Şu üç şeyden dolayı Arapları seviniz: Çünkü ben Arap’ım, Kur’an Arapçadır ve Cennetliklerin dili Arapçadır.” (Hâkim, el-Müstedrek, c: 4, s: 87; Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, c: 3, s: 34)
Hadisi bu gençlerin beynine enjekte ediliyor.
Ne yapsın bu, pırıl pırıl gençler?
Öğretilenleri din sanıyorlar. Öyle belliyorlar.
Sen devletin okullarında, milletin çocuklarına 8-10 yıl bunları okutacaksın, beyinlerine din diye yerleştireceksin; sonrada buradan mezun olanların ağzından: “TÜRK” kelimesi ve “ATATÜRK” çıksın isteyeceksin.
Eşyanın tabiatına aykırı değil mi?
Bu kaynaktan beslenenlerden; “Uygur Türkleri/ Doğu Türkistan, Irak Türkmenleri, Atatürk ve TÜRK” sözcüklerini duyacağınızı mı sanıyorsunuz?(Elbette istisnalar var. Onları tenzih ederim)
Ne diyecekler koro ile FİLİSTİN de FİLİSTİN.
Onun için Türk gençlerine, Türk olmayı da öğreteceksiniz.
Altı yıl çalıştığım Almanya’da tanıdığım üç kilise papazı da; koyu birer Alman ulusu taraftarıydı.
Demek ki onlar: Hucurat 13’ü özümsemişler. Çünkü ırk kader, din ise tercihtir.
Esen kalınız. Nazım PEKER
NOT: 21 Nisan çifte bayramdı. Vaizden de, imamdan da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı için Türk ve Atatürk sözü bekledim ama nafile! DİB kuran Atatürk’e bile bu kadar şaşı olur mu insan?
Bir yanıt yazın