Ukrayna kriziyle birlikte Batı tarafından dünyadan izole edilmeye çalışılan Rusya Federasyonu 2014 yılından bu yana ciddi ekonomik sıkıntılar içerisindedir. Bu durum büyük oranda dünya petrol fiyatlarının neredeyse 3 kat düşüşüyle keskinleşmiştir. 2000 yılında iktidara gelen Putin’in enerji kaynaklarını dış politika ve ekonominin merkezine yerleştirmesiyle Rusya ekonomisi kırılgan ve esnek olmayan bir hal almıştır. Neredeyse tamamıyla enerji ihracatına bağlı olan Rus ekonomisi, ABD tekelinde Batılı ülkeler tarafından uygulanan ekonomik yaptırımlar çerçevesinde petrol fiyatlarının da düşüşüyle birlikte köşeye sıkışmış durumdadır. Ukrayna krizinden sonra Rus uzmanları ekonomik yaptırımların uzun sürmeyeceği umudundaydılar ancak Rusya’nın Kırım konusunda geri adım atmaması ve bir adım ileri giderek Suriye’ye girmesi ekonomik yaptırımların uzamasının nedeni olmuştur. Nitekim bazı Rusya uzmanlarına göre petrol fiyatları 50$ üzerine çıkmazsa ve ekonomik yaptırımlar 2 sene daha devam ederse bu Putin Rusya’sının sonunu getirebilir.
Uzmanlara göre Su-24 krizinde Rusya’nın beklenmedik bir şekilde aşırı tepki vermesi, mantık yerine duygusal davranması ve Putin’in bu konuyu şahsileştirmesi Rus ekonomisinin çöküşünü hızlandırmıştır. Zira Türkiye ile 32 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip olan ve Almanya’dan sonra Türkiye’nin 2. ticari ortağı olan Rusya, Türkiye’ye karşı özel ekonomik yaptırımlar uygulayarak öncelikle kendi ekonomisini büyük risk altına sokmuştur. Grafik 1. Rusya’nın temel ekonomik göstergeleri[i] Grafik 1’de de görüldüğü üzere GSMH’da büyük düşüş söz konusu. Resmi istatistik kurumu olan Rosstat’ın açıkladığı verilere göre 2014 yılının ilk dönemi 439 milyar dolar iken 2015’in aynı döneminde bu rakam 262 milyar dolara düşmüştür. Enflasyon oranı ise %15’e ulaşmıştır. Rusya ekonomisindeki olumsuz dinamiği 2013-2015 yıllarındaki rezervlerini karşılaştırarak anlamaya çalışalım. Tablo 1. 2010-2013 yılı Rusya rezervleri[ii] (Milyar dolar)
Tablo 2. 2014-2015 yılı Rusya rezervleri[iii] (Milyar dolar)
Tablolardan yola çıkacak olursak Rus ekonomisi düşme trendi izlemektedir. Nitekim tablolarda aktarılan veriler resmi verilerdir ve gayri resmi kaynaklar durumun daha da vahim olduğunu vurgulamaktadır. Özetleyecek olursak: Sanayi Rusya’nın sanayi büyüme oranı 2013’ten bu yana sıfıra yakın. Yatırım ve tüketimdeki hareketliliğin düşmesi nedeniyle çoğu sanayi büyümek için gerekli teşviki bulamadı. Bu esnada Rusya’nın Avrupa’ya karşı uyguladığı karşılıklı yaptırımlar nihai tüketiciye yönelik bazı sanayilere küçük oranda bir ivme kazandırmıştır. Her şeyden önce bunlar gıda üretim sektörleridir. Maden endüstrisi %1-%1,5 büyüme oranına doğru düşmüştür. Dış talep kısılmasından dolayı hammadde endüstrileri üretimi minimum seviyelerde tutmaktadırlar. Grafik 2. Üretim Yatırım Yatırım alanındaki düşüşler 2014-2015 yıllarının en büyük sorunu oldu Rusya için. 2014 yılının ilk döneminde iç talepte de bir düşüş yaşandığı için yatırımların düşüş dinamiği ılımlı olmuştur. Rublenin devalüasyonu ve Batının yaptırımları ikinci dönemde yatırım dinamiğine baskıyı artırmıştır. Rusya Federasyonu’nun dış partnerlerinin zayıflığı ve rublenin düşük değeri sabit varlıklara yatırımı hızla azaltmıştır. Enflasyon 2014’ten günümüze Rusya’da enflasyon oranı büyüme eğiliminde. Bunun iki temel nedeni var. Rublenin değer kaybetmesi ve önce AB’ye sonra da Türkiye’ye karşı gıda ambargoların uygulanması. Bununla birlikte sadece ithalat ürünlerinde değil Rusya üretimli ürünlerin fiyatlarında da artış yaşandı(ithal edilen ürünler kesilince iç ürünlere talep arttı). Grafik 3. Tüketici fiyatları Değerlendirme Günden güne Rusya’nın ekonomik krizden çıkıp çıkmadığı tartışmaları devam etmektedir. Hükümet, büyüme oranlarının sonbahar itibariyle düzeldiği doğrultusunda sık sık halkı yatıştırıyor. Rusya Federasyonu Federal İstatistik Servisi (Rosstat)’ın verilerine göre ekonomi Ağustos’a göre Eylül ayında %0,3 oranda büyüme göstermiş, Ekim ayında ise Eylül’e göre %0,1. Ancak çoğu uzman bu verilere inanmamaktadır. Ayrıca Rus ekonomisinin geleceğiyle ilgili tek bir fikir bulunmamaktadır. RF Ekonomik Kalkınma Bakanlığı GSMH’nın %0,7 büyümesini öngörmektedir. Eski hükümet baş tahmincisi Andrey Klepaç ise daha optimist bir görüşle %1 büyüme beklemektedir. Ancak merkez bankası uzmanları Urals marka petrol fiyatlarının 50$ olması halinde GSMH’nın düşüşünün devam edeceğini, 40$’ın üzerine çıkmaması durumunda ise Rusya’nın tamamen ekonomik çöküş yaşayacağını düşünmektedirler.[iv] Yukarıda ele aldığımız ekonomik verilerden hareket ederek Rusya’nın zaten 2013’ten bu yana hem siyasi hem ekonomik açıdan çok zor bir durumda olduğunu söyleyebiliriz. Bu minvalde yaşanan son gelişmeler Putin’in Türkiye’ye sırtını dönmesinin değil, aksine acilen diplomatik temaslar yoluyla ilişkileri düzeltmesinin doğru bir adım olacağını göstermektedir. Çünkü Rusya’ya içeriden baktığımız zaman gerçekten de ekonominin kötü olduğunu, halkın rahatsız olduğunu gözlemlemeniz mümkündür. |
Bir yanıt yazın