“Fil Tuzağı” hikâyesini ne zaman bir yerde denk gelip okusam, aklıma ilk AKP’nin kuruluş günleri ve iktidara geldiği günler aklıma geliyor. Hikâye özeti şöyle:
Fil Avcıları vahşi filleri takibe alırlar. Bilirler ki, filler geleneklerine bağlıdır. Beslenmeye, sulanmaya geliş gidişlerinde her daim aynı güzergahı kullanırlar.. Kendilerince uygun bir yerde derin bir çukur (Filin düştüğünde çıkamayacağı kadar) kazarlar ve üstünü kamışlar ile ızgaralayıp, hafifçe toprakla kamufle ederler. Genellikle fillerin en büyüğü ve en güçlüsü lider olduğundan, gelir ve çukura düşer. Avcılar siyah elbiseler giyip, dayanabildiği sürece fili aç bırakır, şiddet uygular ve eziyet verirler. Günlerce aç-susuz kalan ve hırçınlaşan file, aynı avcılar beyaz elbiselerini giyerek, sevdiği yiyecekler verir, okşar ve gönlünü kazanırlar. Hırçınlığı geçen filin bulunduğu çukurun önünü kazıp düzeltirler ve beyaz elbiseli avcılar yardımı ile fil çukurdan çıkar ama artık beyaz elbiseli sahiplerini kurtarıcı olarak benimsemiştir. Bundan böyle ”Sahip” ne derse onu yapmaya devam eder. Benimsenmiş Çaresizlik…
***
Bugün yaşanan manzara bu değil midir?
AKP “Fil Tuzağı” modeliyle Türkiye’yi ele geçirmiş ve her türlü kötülüğü yaptığı halde beyaz elbiseli kurtarıcı pozlarındadır. 13 yıl içinde Türkiye’ye yapılmayan kötülük kalmamıştır. Bugün kan gölüne dönmüş Türkiye manzarası, AKP’nin eseridir. Ama ona rağmen bu pozu vermekten geri durmamaktadır.
Yabancı ülkelerin taşeronluğunu yapan “siyah elbiseli avcı” olduğu halde, elinde bulunan medya gücünü kullanarak “Beyaz elbiseli kurtarıcısı” masallarına devam etmektedir.
Türk milletinin dini, milliyeti, ahlakı, düzeni, birliği, beraberliği neyi varsa bunlar eliyle bozulmuştur.
Bölücü terör örgütünü dirilttiler, dirilen teröristler her gün asker ve polisimizi şehit ediyor.
Ankara’nın göbeğinde canlı bombalar patlıyor, şehrin göbeğinde kahvehaneler taranıyor.
Teröristbaşı Öcalan, İmralı’dan hem Türkiye’yi, hem kanlı örgütünü yönetiyor. Ortadoğu bölgesindeki gelişmelere yön veriyor. AKP ona saygıda kusur etmiyor.
Sınırlarımızı terör örgütlerinin yolgeçen hanına çevirdiler.
Türkiye’de adalet ve hukuk bırakmadılar.
Kendi zenginlerini yaratıp, fakiri makarna ve kömürle esir aldılar.
Yalan, iftira, tezgâh Türkiye’nin işleyen kuralı haline getirildi.
“Fil Tuzağı” ile ele geçirilen Türkiye bugün bunların muhatabı durumundadır. Ülke günden güne bataklığa doğru sürüklenirken şimdi de yeni bir “Fil Tuzağı” olan Başkanlık Sistemi propagandalarına başladılar. Sanki 13 yıldır ülkeyi yöneten bunlar değil gibi, bütün kurumlar kendi emirleri altında değil gibi “Başkanlık sistemi gelirse daha iyi yöneteceğiz” masalları anlatmaktadırlar.
Demek ki, şuan bunlar “siyah elbiseli avcı” oluyor. Başkanlık sistemi gelince “beyaz elbiseli kurtarıcıya” dönüşecekler…
Türkiye’nin yeni bir “FİL tuzağını” kaldıracak hali yoktur. Ülke her manada bölünmeye ve parçalanmaya doğru sürüklenmektedir. Türkiye AKP’nin yeni tezgâh ve ihtiraslarına bırakılmayacak kadar zor günleri yaşamaktadır.
“Benimsenmiş Çaresizlik” hali, ortak millet şuuru devreye sokularak bertaraf edilmeli ve Türkiye’de oynanan oyunlar artık çok geç olmadan görülmelidir.
Yıldıray Çiçek / 2016-02-04 09:10:22
Bir yanıt yazın