Din’in Menfaat İçin Kullanılması

Din’in Menfaat İçin Kullanılması ALLAH/TANRI’nın mı, Bizim mi Sorunumuz ve Bu Sorunu TANRI mı, Biz mi Çözeceğiz?!

(Yıllar önce yazdığım makaleden alıntılar ve eklemeler ile güncelleme!)

Öncelikle, din saptırıcı sarıklı-cüppeli-sakallıların; ‘yakar, taş eder, cehenneme atar, yasak, emir, haram, ceza, ateş’ gibi çok sert, acımasız kavramlarla korkuttukları TANRI tanımını; KUR’AN bilgisi ile, zihinden temizlemek en büyük zorunluluk!

TANRI, insanları sahipsiz, bilgisiz bırakmamış, özellikle bu saptırıcılara karşı, ana hatlarıyla, ince ipuçlarıyla; son Kitabı (Hicr,9-değiş(tirile)mez)  KUR’AN aracılığıyla uyarmış, bilgilendirmiş, (Mülk,2-amacını), anayasasını Kitabı Kur’an’a yüklemiş.

İnanmak tercih, inanan Tanrı’sını, KUR’AN’dan; Kendi Sözleri olan Ayetlerinden tanımalı ki, doğru/gerçek bilgiye ulaşsın!

(Haşr,21-22-23-24)”Eğer Biz, bu Kur’an’ı dağa indirseydik, onu; Allah’ın haşmetine saygıdan boyun eğerek paramparça olmuş görürdün. ALLAH O’dur ki, O’ndan başka ilah yoktur. Tüm gizemleri ve açıktakileri bilendir, esirgeyen, bağışlayandır/sevgi ve merhameti sonsuzdur. Her türlü kirlilikten uzak tertemiz/kutsaldır, barış ve esenlik kaynağı, güvenilendir, koruyandır, güçlüdür, uludur, görkemine ulaşılmaz ALLAH; ortak koşucuların, ortak koştuklarından çok yücedir. Bilgeliğin sonsuz kaynağıdır O…

TANRI, kara-kapkara yobazların dillerinden; yalan ve iftiralarından, KUR’AN da, ellerinden; yerlerde sürünmekten, tecavüz aracı olmaktan kurtarılmalı ve artık, toplum da uyanmalı, utanmalı, ‘başörtüsü tapıncı’ konuşmaktan bıkmış-yorulmuş olmalı, ‘Yeter’ demeli.

Muhteşem bir tasarım olan kâinatın yaratıcısı SAHİP, gerçekten  böyle mi  söylemiş/böyle mi istemiş, Kendisini böyle mi anlatmış????!!!!
KUR’AN içinde; inceleyen, araştırıp, sorgulayan YOK?!

KUR’AN çevirileri maalesef ki; yetersiz, eksik ve bilimsellikten uzak. Bu yüzden; farklı çevirileri karşılaştırarak, doğru olabilecek anlama ulaşmak biraz da olsa mümkün! Çok çaba-emek istiyor!

(Lokman,33-Fâtır,5)“Sakın kandırıcıların, sizi Allah adına aldatmalarına kanmayın.”

Ne muhteşem ‘uyarı’ değil mi? Günümüze nasıl da uyuyor! “Allah ile aldatanlar” ülkesi haline geldik-getirildik. Para-mal-mevki-güç-saltanat-kariyer peşinde ve bunu her ne pahasına olursa olsun elde etmek düşüncesine sahip olanlar, artık sınır tanımaz bir biçimde “Allah ile aldatanlar” içinde yer alıyor. Bu dünya yaşamı için çok kârlı ve getirisi çok yüksek bir alan. Ya sonrası?…Onu, belli ki şu an için pek düşünen yok! Önce menfaat, illa ki menfaat, sadece menfaat! O zaman can alıcı soruyu soralım. ALLAH’ı mı, menfaati mi? Hangisini seçiyorsunuz?   
Menfaatini/çıkarını/kendi ince hesabını ön planda tutanlar, her ne olursa olsun amacına ulaşmak niyetinde olanlar; hangisini tercih ediyorlar sizce?

Din’in çıkar/menfaat için kullanılmasında; ilk olarak, KUR’AN ayetleri Arapça –anlamı üzerinde düşünmeden-  okutuluyor ki; “Allah ile aldatanlara” karşı, Allah’ın, uyaran, bilinçleri-gözleri açan ayetleri bilinmesin, anlaşılmasın.

Sonra da, -tek kutsal, yalnız ve sadece Allah/ Tanrı olması şartken-; önce yapay bir kutsal yaratılıyor. Bu da Peygamber üzerinden yapılıyor. Kur’an’ın ısrarlı uyarılarına ve Allah’ın yarattığı kul-beşer-insan olduğu önemle vurgulanmasına rağmen, Peygamber dinde kurucu ortak yapılıyor ve insanüstü vasıflarla donatılarak “kutsal(?)” hale getiriliyor. Tepeye oturtulan en kutsal ile ona bağlı alt kadrolar oluşturuluyor. Peygamberin aslında hiç söylemedikleri- asla söyle(ye)meyecekleri; söylemiş gibi gösterilerek, din sömürücülerinin kendi sapkın, insan doğasına aykırı düşünceleri, yaptırmak istedikleri, “Peygamber buyuruyor ki” başlığı ile sanki Peygamber söylemiş gibi anlatılıyor.     
Hoca, efendi, hazret, şeyh, şıh, pir, mevlâ gibi üstün nitelikli(?!) din alanını ele geçirmişlerle -sözünün üzerine söz söylenemez, kesin, mutlak itaat makamı- kutsallıklar dizini oluşturuluyor.

Artık bu söylenen uydurmalara inanacak kullar-sürüler üretilme aşamasına geçiliyor. Burada da hiç sorun yaşanmıyor. Kutsal(?!) söz konusu olunca, bilgisizlerden, itaat-biat kültürü içinde yetişmişlerden,  Kur’an’ın içeriğinden habersizlerden kula kullar oluşturmak hiç de zor olmuyor.

(Şûra,13)“Dini dosdoğru uygulayın, rivayetler uydurarak onda ayrılığa düşmeyin/ bölünüp fırkalara ayrılmayın. Fakat kendilerini çağırdığın bu ilke/bu din, ortak koşanlara/ şirke bulaşanlara çok ağır gelmektedir.”

“Peygamber buyuruyor ki!” diyerek din anlatanlara inananlar, şuna karar vermeli! Taptıkları tanrıları; KUR’AN’ın tanıttığı ALLAH mı?, putlaştırılmış, Allah’ın yarattığı bir kul olduğu unutulmuş, adına izafe sözler uydurulmuş Peygamber mi?

KUR’AN’da ki Allah’ı ve Allah’ın Ayetlerinin/Sözlerinin nasıl uyardığını bilmezseniz, kime taptığınızı da bilmezsiniz! 

(Yusuf,40)“Allah’ın yanında nelere kulluk ediyorsunuz?/Allah’tan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu isimlerden ibarettir. Allah onlara hiçbir güç vermemiştir.  Hüküm, ancak Allah’ındır. Allah, yalnız ve yalnızca Kendisine kulluk etmenizi istemiştir. Dosdoğru din işte budur.”

(Mü’min,14)“Ortak koşucu inkârcılar hoşlanmasa da, siz dini sadece Allah’a ait kılarak ve Allah’a birilerini ortak etmeden kulluk edin.”

(Zümer,53)“Ey kendilerine karşı kötülük edip/kendi nefisleri aleyhine haddi/sınırı aşanlar. Allah’ın rahmetinden/sevgisinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Allah gerçekten de çok bağışlayan, çok müşfik olandır/çok esirgeyendir.”

TEK istisna;
(Nisa,116)”Allah kendisine şirk/ortak koşulmasını bağışlamaz, bunun dışında her şeyi dilediği kişi için bağışlar.”

Tüm günahları bağışlayacağını ama şirki; -benliği, kendi gibi yaratılmış bir kula teslimle, varoluşsal özgür iradeyi yok eden sistem- affetmeyeceğini söyleyen TANRI, insan onurunu-özgürlüğünü koruma altına alıyor olabilir mi?!

(Zümer,65)”Eğer ALLAH’a ortak koşarsan tüm yaptıkların  boşa gider.”

(A’raf,51,52)“ İnkârcılar, dinlerini, alaya/hafife aldılar/oyun ve eğlence  edinmişler,  dünya hayatını hiç bitmeyecek sanmışlardı. Ahirette olacakları umursamadıkları ve ayetlerimizi saptırdıkları için,  biz de o gün, onları unutacağız. Çünkü biz, inanmaya gönüllü bir halk için gerçekleri bilimsel olarak ve en ince ayrıntısına kadar açıkladığımız dosdoğru bir yol gösterici, sevgi ve merhamet kaynağı bir Kitap gönderdik”

(Hadid,9)“Sizi cehaletin karanlığından, bilimin aydınlığına çıkarmak için kuluna/Muhammed’e gerçeği apaçık gösteren, Söze dayalı  ilkeler/apaçık ayetleri indiren Allah’tır.”

(Rahmân,1-4)“Çok Seven/ sonsuz iyiliği, güzelliği, sevgisi taşan/Rahmân Allah, yol gösterici Kur’an’ı öğretti, insanı oluşturdu, ona hayr ve şerri, iyiyi, kötüyü ayırmayı/duygu ve düşüncelerini söz ile ifade etmeyi öğretti.”

(Rahman,34)“Rabbinizin size öğrettiği bilgiyi ve verdiği gücü mü yalanlıyorsunuz?”

(Şuara,132)“Sahip olduğunuz her şeyi size veren Allah’a saygılı olun/Allah’ı dinleyin”

(İnsan,3)”Gerçek şu ki, Biz ona yolu-yöntemi gösterdik: şükredici, ya da nankör olması artık kendisine kalmıştır.”

(Ra’d,11)“Gerçek şu ki bir topluluk kendisini, toplumsal ve zihinsel olarak değiştirmedikçe, Allah o toplumun durumunu değiştirmez. Allah, zihinsel olarak ortak koşucu, toplumsal olarak iyiliklerini kaybetmiş bir topluluğun yok olmasını istedi mi, artık hiçbir güç, o toplumun yıkılmasını durduramaz; o toplumun Allah’tan başka, bir koruyup kollayanları da olmaz.”

Son not: Sanıyor musunuz ki, kara-kapkara yobazlar/sapkın-saptırıcılar fırsatı bulunca; iktidarı için ‘din’i ve sapkınları kullanan çıkar çevrelerinin, renkli türbanlarına(çarşaf-burka varken) ve kadın-erkek karışık toplantılarına (haremlik-selamlık şartken) izin verir, yerinde bırakır?!

Din’in Menfaat İçin Kullanılması ALLAH/TANRI’nın mı, Bizim mi Sorunumuz ve Bu Sorunu TANRI mı, Biz mi Çözeceğiz?! - uzay galaksi yildizlar

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir