Zeynep Gürcanlı/Hurriyet.com.tr
Avrupa Parlamentosundan üst düzey bir heyet bu hafta Ankara’da çeşitli temaslarda bulundu. Bu temaslar sırasında Avrupalı Parlamanterler ile Başbakan Erdoğan arasında azınlık tartışması yaşandı.
Heyetin içinde Fransa eski başbakanı Michel Rocard’dan, Avusturyalı parlamenter Swoboda’ya, Türkiye’nin damadı Lagendijk’tan AP’deki Türkiye raporunu yazacak olan bayan parlamenter Ria Oomen-Ruijten’e kadar önemli isimler yer alıyor.
Dolayısıyla Ankara’da heyetin kabulü de üst düzeyde oldu.
Hem Cumhurbaşkanı Gül hem de Başbakan Erdoğan heyeti kabul etti.
Tartışma da zaten Başbakan Erdoğan’la yapılan görüşmede yaşandı.
Heyetin en çok üzerinde durduğu konulardan bir tanesi Kürt sorunuydu.
Hemen her fırsatta Türk yetkililerden, Kürtlerin “azınlık olarak tanınmasını”, kültürel haklarının verilmesini isteyen parlamenterler, bu dileği Başbakanlıkta Erdoğan’la görüşmede de dile getirdi.
Konuyu Türkiye’nin AB üyeliğine her fırsatta karşı çıkan Alman Parlamenter Elmar Brok açtı. Erdoğan’a “Kürtleri neden azınlık olarak tanımıyorsunuz? Kültürel haklarını neden vermiyorsunuz?” diye sordu.
Başbakan bu soruya “Türkiye’de Kürtlerin bir azınlık meselesi olmadığı” şeklinde yanıt verdi ve devam etti: “Bakın bana hükümetimizin Kürtlerin kültürel haklarını tanımadığını söylüyorsunuz. Oysa biz 1 Ocak’tan itibaren Türkiye’nin resmi yayın kuruluşu TRT’nin kanallarından birini tamamen Kürtçe yayına ayırıyoruz. 24 saat bu kanalda Kürtçe yayın yapılacak dedi”
Hemen ardından da Alman Parlamenter Brok’a dönerek “Sizin ülkenizde, Almanya’da, 3 milyona yakın Türk yaşıyor. Almanya’nın resmi televizyonlarında Türkçe yayın yapılıyor mu?” diye sordu.
Alman parlamenter buna karşılık olarak “Dört sene öncesine kadar Alman televizyonunda Türkçe yayın vardı. Bunu kaldırdık çünkü zaten Türklerin hepsi Alman kanallarını değil Türk kanallarını seyrediyor” dedi.
Ancak Başbakan ısrarlıydı “Bana Kürtleri azınlık olarak tanımamı söylüyorsunuz. Acaba Avrupa’da yaşayan Türkleri hangi Avrupa ülkesi azınlık olarak tanıdı. Mesela Almanya Türkleri azınlık olarak tanıdı mı?” diye sordu.
Tam bu noktada devreye Avrupa Parlamentosu içinde Bulgaristan’ı temsil eden ancak Türk kökenli milletvekili olan Metin Kazak girdi. Kazak başbakana dönerek “Ancak Sayın Başbakan Almanya’daki Türklerle Türkiye’deki Kürtler arasında bir fark yok mu? Türkler Almanya’ya göç ederek gittiler. Ancak Kürtler Anadolu topraklarının yüzyıllardır yerleşik insanları” yorumunu yaptı.
Avusturyalı parlamenter Swobada ise bunun son derece ilginç bir tartışma olduğunu ve AB’de henüz ortak bir azınlık tanımının bulunmadığını söyledi. “Göç etmiş azınlık ve yerleşik azınlık acaba aynı haklara sahip midir? Bu konuda ortak bir görüş yok” diyen Swobada, bu konuyu inceleyeceklerini söyleyerek tartışmayı bitirdi.
Başbakan Erdoğan son söz olarak “Biz Almanya’da ya da diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklere hep aynı şeyi söylüyoruz ‘kimliğinizi kaybetmeyin ancak yaşadığınız topluma entegre’ olun diyoruz” ifadesini kullandı.
Swobada daha sonra Hürriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada, konuyu heyetteki diğer parlamenterlerle görüştüklerini ve hem AB Komisyonu’na hem de AB Konseyi’ne bu konunun tartışılması ve net bir azınlık tanımın yapılması için çağrıda bulunacakların söyledi.
Swobada “acaba göç etmiş ve azınlık sayısına ulaşmış kişilerle bir ülkenin gerçek azınlıklarını hakları aynı mıdır bunun tartışılması gerekiyor. Bunun AB’de tartışılmasını sağlamaya çalışacağız” dedi.
Swobada, Başbakan Erdoğan’ın “Avrupa’daki Türklere kimliklerini korumaları ancak topluma entegre olmaları konusundaki mesajı son derece anlamlıydı. Biz Erdoğan hükümetinin Kürtler için de aynı şeyi düşündüğünü, Kürtlerin de kimliklerini koruyarak topluma entegre olmalarını istedikleri izlenimi edindik” dedi.
İKİNCİ TARTIŞMA REFORM KONUSUNDA
Başbakanla AB’li parlamenterler arasındaki görüşmede ikinci sıcak tartışma ise Türkiye’de reform süreci konusunda çıktı.
Avrupalı Parlamenterler AKP Hükümeti’nin reform sürecini yavaşlattığından yakınınca Erdoğan konuyu Avrupa’daki Türkiye karşıtı söylemlere getirdi. Türkiye’de AB üyeliğine yönelik desteğin azalmakta olduğunu vurgulayan Başbakan “Bazı Avrupalı siyasetçiler de farklı din ve kültür gibi konularla Türkiye’nin AB üyeliğine karşı açıklamalarda bulunmaları Türk halkındaki AB karşıtlığını körüklüyor” mesajı verdi.
“SAYIN BAŞBAKAN BU ÇELİŞKİ DEĞİL Mİ?”
Ancak tam bu aşamada devreye giren AB’li parlamenterler Erdoğan’ın daha önce yapmış olduğu “Reformlar AB için değil Türk halkının iyiliği için yapılıyor” ve “Biz reformlara Ankara kriteri der yolumuza devam ederiz” açıklamalarını hatırlatarak “Bu durumda, Avrupalı siyasetçilerin Türkiye aleyhinde yaptıkları açıklamalar içeriği ne olursa olsun sizi yolunuzdan döndürmemeli. Zira bizzat siz, reformların AB için değil Türk halkı için yapıldığını söylemiştiniz” mesajı verdiler.
Swobada görüşme sonrasında hürriyet.com.tr’ye yaptığı açıklamada Başbakan’ın bu ifadesi ile kendi söylemleri ile çelişkiye düştüğünü vurguladı ve “Sayın Erdoğan’a görüşmede bu çelişkiyi ifade ettik” dedi.
Bir yanıt yazın