İmamoğlu CHP’ye siyasette yükselmek için girmişti.
Bildiğiniz gibi CHP ve MHP gibi ideolojik partilerde yükselmek için onlarca yılınızı geçirmeniz gerekir.
Ama İmamoğlu’n da bu öyle olmadı ve hızla hemde ışık hızıyla CHP’de yükseldi.
Aynen Ukrayna’da ki şimdiki meşhur meslekten soytarı Zelensky gibi.
Bunların ikisinin tabiatına iyi bakıldığı zaman pek çok benzerlikte görürsünüz zaten.
Küreseler için, aynı testleri ve kriterleri geçtikleri ve aynı karakterde oldukları için ikiside küresel güçler tarafından özellikle bugünlerde sonuna kadar destekleniyorlar.
Bunu,
Neredenmi çıkardım?
Atı kişneten küresl güçlerin rapor ve desteklerine bakarsanız bu gerçeği sizde yalın olarak görürsünüz.
İmamoğlu’nu CHP’ye sokan kişi Abdullah Gül’dür.
Aday yaptıranda Gül’dü.
Hala destekleyende odur.
Ve bugünlerde revaçtaki “Baba oğul “ ilişkisi diye bir şey konuşulacaksa bu gerçekte Gül ve İmamoğlu arasında ve üzerinde konuşulabilinir.
Bu şekilde konuşmak çok daha gerçekçi olur.
Şimdi İmamoğlu’nun Gül “babası “ olduğu için birde “anası” lazım olmuş kendisine.
İmamoğlu’nun bu eksikliğinide İmamoğlu’na bugünlerde “Analığa soyunmuş” ve kendiside kamuoyunda da bilinen bir hanım okan bir hanımda duyulduğu ve görüldüğü kadarıyla İmamoğlu’nun bu analık ihtiyacını çabukça giderecekmiş galiba?
Ama kardeşim buna yani “analığa” bu hanım hiç boşuna heveslenmesin.
Çünkü Gül bir kere şimdi, bugünlerde bu analığa soyunan bu hanımı kişisel olarak hiç sevmez.
Çünkü Gül kincidir ve sinsidir.
Kendisine karşı yapılanı hiç unutmaz… bu “anayıda “ hiç unutmadı..
Gül intikamcıdır. “Ana’da “ bunu iyi bilir.
Ama “ana” bu oğlan benim olacak diye illa tutturmuş… neydek ..
Şekile bak sen ya. ..
Olmayacak duaya amin diyor bu hanım hala.
Neyse değme sarhoşu kendi kendine yıkılsın misali bu “ ananınki de” boş bir sevda yani.
Ama bu İmamoğlu’na olan kara ve amansız sevda nın da “ ana’nın” kendiside bir bedeli olacak elbette ilerde..
Çünkü,
Babası Gül kimin “ana “ olacağına hala karar vermedi daha.
Bakın göreceksiniz bu yakınlarda bu varlığın “anasınıda” Gül seçecek çünkü…
Bu “ananın” illa bildiğimiz bir kadın ( illa dişi olmayabilir siyasette ) olmamasıda mümkündür bence…
Ve bunun için de gözlerinizi dört açın seçmenler…
Gerçek ve gerçekten gerçek gerçek olarak bu .. çünkü.
Kemal Kılıçdaroğlu bey bu yüzden bu seferlikte olsa bu varlığa hiç aldanmasın, kendi kendine ben bu varlığın “babasıyım” diye bence lüzumsuz yere hiç gelin ve güvey de olmasın.
Sonra bunun ağıtıda belasıda uzun olur kendisi için.
Hala esas “Baba “ Abdullah Gül çünkü.
Bu “baba-oğul” ilişkisini Gül’ün İmamoğlu’nu CHP’ye soktuğu süreçten bu tarafa, iyi bilgi alırsanız ve bu konuda çok dikkatli olursanız Gül’ün yürüttüğünü ve bu süreçte İBB’nin devasa olanaklarından CHP’liler bile yararlanamazken, bu devasa olanakları İmamoğlu’nun Gül’e verdiğini, İBB’nin olanaklarından Gül’ün nasıl yararlandığını açık kaynaklardan bile görebilirsiniz.
Yani,
İmamoğlunun esas “Babası ve hamisi” tereddütsüz olarak Gül’dür.
İmamoğlu’nu ABD ve AB’ye taktim edende Gül’dür.
Bu sayede İmamoğlu, ABD’nin ve AB’nin söylem ve eylemlerinde “Baba” Gül sayesinde de, hem Gül’ün kendi hemde küreselcilerin işlerini istediği gibi yaptıracak olan gözdesi durumuna getirilmiştir.
Ve daha önceden de yazdığım gibi, şimdide görüldüğü gibi İmamoğlu kendisini siyasette ve kamuyonda yükselten CHP’ye bile çalım ve kazık atma peşindedir …
Bu durum yeni değildir. Ve
son olaylar ve gelişmeler iyi okunursa, bunun İmamoğlu’nun CHP’ye kazık ve çalım atmasının sadece küçük bir örneği olarakta olduğu çok çabuk anlaşılır.
Çünkü, İmamoğlu öyle bir karakterdirki ( bu tipler hep böyledir Zelensky gibi) CHP’ye değil kendi çıkarı için kendi hata yaparsa kendi kendine ( megoloman ve şizofren bir yaklaşımla) bile kazık atabilecek boyutta bir karakterdir.
Şimdi tekrar devam edecek olursak yine konumuza,
Bir kere Gül’ün oyununa gelen CHP’den İBB’ye seçtirilen bu İmamoğlu denen zat esas olarak CHP’li değildir. Çünkü siyasi karekter ve aktör olarak CHP tsrafından değil Gül tarafından yönetiliyor.
O yüzden Gül karakteri ni iyi biliyorsanız onun babası olan Gül gibi, İmamoğlu’nun da kendisinden de gereksiz yere hiç mi hiç insanlık ve vefa aramayın. Ama bu varlığın sahte gülücüklerinde ego, çalım ve kazık atma arayın.
Onunki hayat felsefesi, olan eşeğe dayı deme misalidir çünkü..
Ve bu varlık söylemde ve eylemde hiçte göründüğü gibi bir pragmatist değil tam bir Makyavelisttir.
Herkes maldır, satılıktır ve araçtır.
Ve herşey de ama herşey de kendisi için mübahtır ve haktır ona göre.
Onun için, aynen hep Gül’de de gördüğümüz gibi bir karakter yapısı olarak bu varlık içinde; demokraside, partide, kurum ve kuruluşta hatta belediye ve devlette geçici binilecek olan eşek ve tramvaylardır işte.
Çünkü bakıldığında tüm hayat süreci bu varlığın hep böyle ..
Onun için, şimdilik, İYİ Parti ve HDP birinci öncelik ve CHP yi kullanarakta CHP’li seçmen de bir bakıma çantada keklik. ….
Bence İYİ Parti kendine dikkat etsin, çünkü İmamoğlu için onlarda çantada keklik. “Ana “ diye şeklen orda burda sarıldığı hanım da çantada keklik!
İnanın, yarın, İmamoğlu eğer olur da 6’lı masa’nın adayı olursa ve olur da kazaran seçilirse, İmamoğlu, tam bimbir surat bir varlık olarak hemen hemde ertesi gün, 6’lı masaya bile dirsek gösterecek bir karakterde.
“Seçildikten “ sonra 6’lı masa’yı sokakta görse selam vermeyecektirde.
Bu tipler konusunda sizleri tekrar uyarıyorum..
Bundan dolayı bundan sonrada bilerek hem aldanıp hemde kızmayın bu tiplere tekrar lütfen.
Çünkü bu varlık gibi tiplerin içerik, şekil ve karakterleri hep böyle.
Neyse bu varlığı izlemeye devam edin..
Ama bakar körce değil..bunu bakar körce yaparsanız ve “ herşey güzel olacak” nakaratına uyarsanız sizlerde onun vefasızlığına ve suçuna da ortak olursunuz…
Olmayız demeyin.
Bal gibi olursunuz…
Ve sonra onun gibi sizde siyasi enkaz olursunuz!
Kim yapacak bunu derseniz?
Söyleyeyim..
Unutmayın bu varlığa bugün destek veren lüzumsuz destekçiler, Türkiye’de uygar Türkler , gerçek Atatürkçüler yaşıyor.
Bunu yapacak olanlarda bunlar olacak.
Çünkü ne O’na ve ne de ona uyanlara bu Türkiye boyun eğmez.
Tekrar ediyorum ey seçmenler, bu İmamoğlu denen bu varlığa bugün uyarsanız ve bu varlığın bilinenlerinden dolayı söyleneni araştırmadan reddedip hata ve hatalar yaparsanız ve bunada devam ederseniz, önce kendinize ve sonrada ülkeniz Türkiye’ye kazık atmış olursunuz…
Ne yapalım bugünlük bu kadar…
Ve bu çerçevede de tüm bunlar, şimdi buradan, bu varlığa uyanlara, böyle bir sahte gülücüklü “ siyasi “ pinokyo’yu hala destekleyenlere önemle duyurulur…
Sonra yine demedi demeyin…
Çünkü dedim işte.. dedim ya..
dedim …
dedim..
Hemde açıkça!
Her zaman olduğu gibi bağımsızlıkçılar;
Atatürk ile kalın
Cumhuriyetle kalın
Bilimle kalın
Akılla kalın
Hoşçakalın
Sefa Yürükel
Bir yanıt yazın