Luther’in hayaline Türk katkısı

‘I have a dream’ demişti Martin Luther King. Rüyası tam gerçekleşmemişti. 1940’larda hala siyah renkli Afrika kökenli Amerikalılar ikinci sınıf olarak görülüyor beyaz Amerikalılarla aynı koltuklara oturamıyor, aynı tuvaleti kullanamıyor, aynı kapıdan giremiyorlardı. Siyahiler binalara yardımcı personel için öngörülmüş arka kapılardan girebiliyorlardı.

‘I have a dream’ demişti Martin Luther King. Rüyası tam gerçekleşmemişti. 1940'larda hala siyah renkli Afrika kökenli Amerikalılar ikinci sınıf olarak görülüyor beyaz Amerikalılarla aynı koltuklara oturamıyor, aynı tuvaleti kullanamıyor, aynı kapıdan giremiyorlardı. Siyahiler binalara yardımcı personel için öngörülmüş arka kapılardan girebiliyorlardı. - turkiye buyukelciligi washington abd 1940

Fotoğraf: 1940’larda Washington’da Türk Büyükelçiliği

İşte böyle bir ortamda Washington’daki Türk büyükelçiliğine konser vermeye ve dinlemeye gelen siyah ve beyaz sanatçılar Türk büyükelçi Rahmetli Münir Bey’in isteği ile siyah beyaz ayrımı yapılmaksızın büyükelçiliğin ön kapısından kabul edilmişlerdir.

Durumdan rahatsız olan güney eyaletlerden birinin senatosu, kendisine aşağıdaki uyarı mektubunu göndermiştir:

“Siyah Bireyleri ön kapıdan Türk Büyükelçiliği’ne sokmanızdan şikayetçiyim. Bunun Jim Crow Yasalarına aykırı olduğunu hatırlatmak isterim.”

Münir Ertegün’ün yanıtı kısa ve net oldu:

“Biz dostlarımızı ön kapıdan alırız isterseniz siz geldiğinizde arka kapıyı kullanabilirsiniz”

Özgürlük, insan ruhu için en yüksek iyiliktir ve onun adil bir şekilde uygulanması, uygar insan için bir onur simgesidir. Dolayısıyla bir Türk bürokratının bu mücadelesi, Türkiye’nin resmen dünyaya kazandırdığı en önemli kazanımdır.

‘I have a dream’ demişti Martin Luther King. Rüyası tam gerçekleşmemişti. 1940'larda hala siyah renkli Afrika kökenli Amerikalılar ikinci sınıf olarak görülüyor beyaz Amerikalılarla aynı koltuklara oturamıyor, aynı tuvaleti kullanamıyor, aynı kapıdan giremiyorlardı. Siyahiler binalara yardımcı personel için öngörülmüş arka kapılardan girebiliyorlardı. - Atlantic Records Ertegun ailesi washington elcilik

Ertegün Ailesi daha sonra Atlantic Records adında bir plak şirketi kurdu ve birçok siyahi Jazz sanatçısının albümlerini üretti.

Kaynak: https://www.turkishnews.com/en/content/2022/12/06/how-turkey-helped-the-world/

‘I have a dream’ demişti Martin Luther King. Rüyası tam gerçekleşmemişti. 1940'larda hala siyah renkli Afrika kökenli Amerikalılar ikinci sınıf olarak görülüyor beyaz Amerikalılarla aynı koltuklara oturamıyor, aynı tuvaleti kullanamıyor, aynı kapıdan giremiyorlardı. Siyahiler binalara yardımcı personel için öngörülmüş arka kapılardan girebiliyorlardı. - turkiye buyukelciligi washington abd 1940

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir