NECDET BULUZ
Suriye’de iç çatışmaların başladığında Amerika, Rusya ve Batı ülkeleri “Suriye’nin toprak Bütünlüğü”nden yana tavır koymuşlardı. Türkiye de komşumuz Suriye’nin toprak bütünlüğünü baştan bu yana savunanlar listesinde yer aldı. Ancak, gelinen noktaya baktığımızda Suriye’de toprak bütünlüğünün kalmadığını görüyoruz.
İşin ilginç ve düşündürücü yanı başımızda bizi sıkıntıya sokabilecek gelişmelerin olmasıdır. Rusya ile bile komşu olduk. IŞİD içimize kadar girdi. PKK’nın Suriye kolu PYD ile sıkıntılarımız daha da büyüyor. Esad rejimi ile olan sorunlarımızın zaten hangi noktalara vardığını hepimiz bilmekteyiz, bunları uzun uzun anlatmaya gerek görmüyoruz.
Son gelişmelere baktığımızda Suriye topraklarının dış güçlerle paylaşılmış olduğunu görmekteyiz.
Önce konu ile ilgili haberlere ve gelişmeler bir göz atalım:
Rusya’nın Suriye’nin kuzeyinde yeni bir askeri üs kurmaya çalıştığı iddia ediliyor. İddiaya göre bu çalışma da yine Haseke’ye bağlı Kamışlı’da gerçekleştiriliyor. Bu durum, Rusya’nın da komşumuz olduğunu gösteriyor.
Suriye İnsan Hakları İçin Gözlemevi, “Rus askeri teknisyenler ve askerlerin Kamışlı havalimanı çevresinde görüldüğünü” açıklamıştı. Gözlemevi, askerlerin ve teknisyenlerin havalimanını yeniden kullanılabilir hale getirmek için çalıştığını ve bölgeye Rus savaş uçaklarının gönderilebileceğini ifade etmişti. Kamışlı, Mardin’in Nusaybin ilçesinin karşısında bulunuyor.
Arap güçler ve YPG’nin koalisyonu olan Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolünde bulunan Kamışlı’da Suriye Ordusu’nun ise kontrol altında tuttuğu küçük alanların bulunduğu da biliniyor.
Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Başbakan Davutoğlu haberi doğrular şeklinde açıklamalarda bulundu. Rusya’nın Amerika ile birlikte PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ ye olan desteği de kesintisiz sürüyor.
Başbakan Davutoğlu konu ile ilgili bir başka açıklamasında da “Rusya’nın Suriye’de olması ile bu ülkede artık güvenli bölge kalmamıştır” diyerek Suriye’deki durumun bizim için hiç de iyi gelişmediğine dikkatleri çekmek istemiştir.
Suriye’de toprak kapma yarışında Amerika geri kalır mı?
Son gelen haberlere göre BBC, ABD’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda Kürtlerin kontrolündeki bölgede bir uçak pistini genişletmekte olduğunu gösteren uydu görüntülerine ulaşmış. Küresel istihbarat konularında faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Stratfor’un elde ettiği görüntüler, Kürt güçlerin kontrolündeki Rimelan’daki, bir uçak pistinin yaklaşık iki kat büyütüldüğüne işaret ediyor. Ülkenin kuzey doğusunda bulunan Rimelan, Haseke kentine bağlı bulunuyor. Uydu görüntüleri, Rimelan’daki alanın uzunluğunun 700 metreden 1300 metreye çıkarıldığını gösteriyor.
Özetle Amerika’nın Suriye’deki Kürt bölgesindeki pisti genişlettiği ortaya çıkmıştır.
Bunun, Herkül uçaklarının inmesi için yeterli bir alan olduğu söyleniyor. Son günlerde uçak pistiyle ilgili söylentiler medyaya yansımıştı. Görüntülerin, ABD’nin IŞİD’le mücadele eden Kürt güçlere desteğinde yeni bir yaklaşıma girdiğinin işareti olabileceği düşünülüyor.
Bilindiği gibi geçenlerde Amerika’nın iki numaralı yetkilisi Başkan Yardımcısı Biden Türkiye’ye geldi. Çeşitli mesajlar verdi, yetkililerle de bir dizi görüşme yaptı. Biden’in açıklamalarında bizim “PKK neyse PYD’de de aynı” dediğimiz Kuzey Suriye’deki PYD’liler için “PYD’yi PKK’dan ayırın” demesi oldu.
PYD’yi yarı müttefik gibi gören Amerika, dikkat edilecek olursa bizim bütün hassasiyetlerimize ve ısrarlarımıza rağmen PYD’den vaz geçmiyor. Suriye’de Kuzey’deki koridorun oluşturulmasında IŞİD ile karadan mücadelede PYD güçlerinden istifade ediliyor.
Bu noktada söylemek istediğimiz bir konu da şu:
PYD’ ye Amerika gibi Rusya da destek veriyor. Kuzey Irak’taki Kürt koridorunun açılması için öyle görülüyor ki Amerika ile Rusya anlaştılar. Kafkaslar’daki petrol ve doğalgazın Akdeniz’e nakledilmesi konusunda böyle bir koridorun oluşması Türkiye’nin devreden çıkacağı gibi, yanı başımızda bir Bağımsız Kürt Devleti’nin de temellerinin atılması için bir neden olacaktır.
Biz, tüm bu gelişmelere şu anda sadece seyirci durumunda kalıyoruz. Gerek Amerika, gerekse Rusya istedikleri gibi hareket ediyor ve hem bölgede, hem Suriye’de iki baş oyuncu gibi rolleri paylaşıyorlar.
İşin gelişmekte olan bir başka boyutu daha var:
Bilindiği gibi Suriye’den 2 milyon 500 binin üzerinde sığınmacı ülkemizde bulunuyor. Bu sayının daha da artabileceğine dikkat çekiliyor.
AFAD Başkanı Fuat Oktay, Suriye’deki gelişmelerden endişeli olduklarını, “mülteci riski yüksek” diyerek Suriye’den 8 milyon daha mültecinin gelebileceğini söyledi.
Zaten yeni mülteci akınlarının her zaman olabileceği konusunda aylardır böylesine bir tehlikeden söz ediliyordu.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın