22.1.2016
Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu sürerken, Kanadalı araştırmacı Michel Choussodovsky’nin Davos’u iktidar ve sahte muhalefet anlatımına göz atalım:
Davos’da biraraya gelen küresel patronlar ve satın alınmış sendika liderleri, STK ve muhalifmiş gibi yapan siyasilerin nasıl kucaklaştığını şöyle anlatıyor:
***
SAHTE MUHALEFET NASIL OLUŞTURULUR?
” Seçilmiş aydınlar, sendika yöneticileri, sivil toplum örgütü önderleri (Oxfam, Uluslar arası Af Örgütü, Greenpeace de dahil) düzenli olarak Davos Dünya Ekonomik Forum’una davet edilirler ve burada dünyanın en güçlü iktisadi ve ticari aktörleri ile kaynaşırlar. Dünyanın egemen elitlerinin parmakla seçilmiş “ilericiler” ile kaynaşması “muhalefet üretme”nin altındaki ritüelin bir parçasıdır.
Taktik, “güvenilebilecek” sivil toplum önderlerini seçmek ve onları diyaloğa entegre etmek, onları halktan koparmak, temsil ettikleri işçiler adına çalışan küresel vatandaşlar izlenimi vermek ancak büyük sermaye yapılanmasının çıkarlarına hizmet edecek şekilde davranmalarını sağlamaktır: Dünya Ekonomik Forumu Basın açıklamasında şu sözler yeralmaktadır:
“Sivil Toplum Kuruluşlarının Davos’taki yıllık Toplantıya katılması toplumda, onların küresel gündemin belirlenmesi ve ilerletilmesine entegre olmalarını istediğimizin bir kanıtıdır…Amacımız, küresel şirketler ve diğer paylaşımcıları bir çatı altında birleştirmektir”
Oysa Dünya Ekonomik Forumu iş dünyasını temsil etmez. Seçkinlerin toplantısıdır: Üyeleri yıllık en az 5 milyar dolar ciroya sahip büyük küresel şirketlerdir. Seçilen sivil örgütler (STK’lar) “genellikle karar sürecinin dışında bırakılan sessiz kitle için” bir sözcüymüş gibi görülürler. Dünya Ekonomik Forumu Sivil Toplum Örgütleri ile ilgili düşüncelerini şöyle anlatmıştır:
(World Economic Forum – Non-Governmental Organizations, 2010)
“STK’lar dünyanın durumunu iyileştirmek için, Forumla ortaklık kurarak çeşitli roller oynarlar. Bunların arasında iş, hükümet ve sivil toplum arasında köprü görevi görmek, siyasetçilerin halkla bağlantı kurmasını sağlamak, masaya uygulanabilir çözümler getirmek gibi çalışmalar vardır. . . “
Forum, dışlanan “sessiz kitle” adına küresel şirketlerle “işbirliği yapan” sivil toplum kuruluşlarından sözetmektedir.
Mesela Sendika yöneticileri ile işçi haklarına zarar vermek için işbirliği yapılır. Uluslararası Sendikalar Federasyonu (IFTU), AAFL-CIO, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu, Kanada İşçi Kongresi (CLC) ve diğerlerinin önderleri İsviçre Davos’taki yıllık Dünya Ekonomik forumu (WEF) toplantılarına ve bölgesel toplantılara düzenli olarak davet edilirler. Bu kişiler aynı zamanda işçi hareketi için çalışan WEF’in İşçi Önderleri Cemiyetine de katılırlar. WEF “küreselleşme, iktisadi adalet, şeffaflık, denetlenebilirlik, ve sağlıklı bir KÜRESEL FİNANS
SİSTEMİNİN(!) sağlanması için İşçi hareketinin sesinin önemli olduğuna” inanmaktadır…
Hile ve yolsuzlukla oluşturulmuş “sağlıklı bir küresel finans sistemi”!! İşçi için çalıştığını söyleyen kurumlar nasıl bu sistemi SAĞLIKLI bulabilir?!”
Asıl dikkat edilmesi gereken Dünya Ekonomik Forumu’da celladlarına servis sunan bu işbirlikçileri tespit etmektir.
Michel Choussodovsky: “Muhalefet Üretmek” (Manufacturing Consent) adlı yazısından…
kaynak: Sosyal medya
Bir yanıt yazın