From: Demirtas Bayar [mailto:Demirtas@CelalBayar.org]
En son olaylar bize sert, anlayışsız, orta zemini bulmaya hiçbir niyeti olamayan ve milletimizi ikiye bölmeye hazır bir Başbakanımızın olduğunu gösteri.
(1) Çapulcu ve vandal diye adlandırdığı eylemcilerin %93’u sade vatandaş. Bunlardan %50’si üniversite mezunu, %51’i kadın. Yaş ortalaması 28. %79’ı hiçbir dernek veya STK üyesi değil. Erdoğan bu gençlerin yanlış algıda olduklarını iddia ediyor, yani bilgisiz olup hariçten kumanda edildiklerini söylüyor. Bir Başbakanın bukadar tezat ve delilsiz laflar etmesi şaşırtıcıdır. Türkiyenin aydın bir zümresine bu kadar hakaret etmesi herhalde söz özgürlüğünün ne olduğunu bilmemesinden geliyor.
(2) Bu eylemlerde 3 genç öldürüldü, yüzlerce sakatlandı. Biber gazı uzun menzilli tüfeklerle gençlere devamlı ateş edildi. Su hortumu ile yaralanlar oldu. Erdoğan Wall Stret eyleminde 17 kişinin öldüğünü iddia etti. Hayal gördü herhalde. NY’da ilk günü bir polis eylemcilere biber gazı attığı icin cezalandırıldı. Aylar süren protesto eyleminde tek bir kişi polisler tarafindan oldürülmedi veya biber gazı kullanılmadı. Sonunda parkın özel sahibi eylemcilerle anlaşıp ayrılmalarını sağladı. Erdoğan “ABD’de alır götürürler” laflarını bilmeden konuşuyor. Ōyle birşey yok. Demek istediği AKP rejiminin bu şekil bir tutumu olduğu ve Türkiyede daha da fazla tatbik edilmesini istemesidir. Ona muhalif olan yüzlerce muhabirin hapiste olduğunu unuttu galiba.
Erdoğanın Islamist Hükümeti dünyadaki bütün devletlere kıyasen en fazla sayıda basın muhabirlerini hapiste tutmaktadır. Diğer medeni memleketlerdeki bazı sorumlu yetkililer Türkiyenin muhabirler mezarlığı oldugunu ifade ettiler. Bu yetmemiş gibi, 2800 öğrenciyi söz özgürlüklerini kullanmak istedikleri için tutukladılar. Icat ettikleri kısıtlamaların neticesinde Avrupa Insan Hakları Mahkemesine Türkiye Hükümeti aleyhine 20.000’den fazla suç duyurusunda bulunuldu. AKP’nin aleyhinde sözler söylediği için beynelmilel pianist Fazıl Say’a Müslümanlığa hakaret eden bir şiir okuduğu bahanesini göstererek hapis cezası verdiler.
Erdoğanın kadınlara karşı tutumu belli. Ilk önce zina yapan kadınların suç işlediklerine dair bir kanun çıkartmak istedi. Sonra kürtajı yasaklamak ve sezaryen ile doğumları kısıtlamak istedi. Kadınların dışarda çalışmaya gidecekleri yerine evde oturup üç çocuk yapmalarını istedi. Dindar olmalarını ve mecburi baş örtüsü giyip erkeklerin boyunduruğu altında olmaları filozofisini yürütüyor. Eylemcilerin ekseriyetinin kadın olduğunu öğrenince onları küstahca tehdit ederek hemen eve dönmelerini emretti. Anne ve babalara’da gelin çocuklarınızı alın eve götürün emrini verdi. Bunun üzerine yüzlerce annenin Gezi’ye gidip el ele eylemcilere iştirak etmesi Erdoğanın durumu hiç anlamadığını veya görmemekten geldiğini gösteriyor
Türk halkının ayyaş oldugunu ima edip alkollu içki içme kısıtlamaları getirdi. Söylediğine göre iki ayyaş anayasayı yazmış. Böylece halk nasıl içki içileceğini bilmediğini iddia edip onlara talimatlar yağdırıyor. Kendi kendine karar verip ayranın milli içki olduğunu ilan etti. Halbuki ben milli içkimizin çay olduğunu iddia ediyorum. Türkiyede çayhaneller ve kahvehaneler var. Ayranhaneleri henüz görmedim. Vapurla Boğazı geçerken yolcuların çay içtiğini gördüm. Ayran içeni görmedim ama nadiren olabilir. Benimde çok hoşlandığım çayın yanında bazen simit yemek oluyor. Çarşıda bir dükkanda pazarlık yaparken çay getirirler. Ayran içeni görmedim. Semaverde demlenmiş çay en azından Istanbulun simgelerinden biridir. Benim zamanımda en makbulu Rize çayı idi. Ekseriye orta gelirli bir ailenin bile evinde bir çaydanlık takımı bulunur. Ayranlık takımı diye bir şey işitmedim. Gün görmüş ailelerde misafirlere çay ikram edilir. İşte kendi kendine laflar eden böyle bir adam.
Demirtaş Bayar
Başbakan Erdoğan: Gezi Parkı mesajı alınmıştır
İşte Başbakan Erdoğan‘ın konuşması: (Seçme cümleler)
14 Haziran 2013
“BÜYÜK BİR AÇIK HAVA TİYATROSU KURULDU”
Seçim süresini 5 yıldan 4 yıla indirdik. Bu Ak Parti’nin değişik düşüncelere saygısının düşüncesidir. Taksim’de Gezi parkı bahanesiyle büyük bir açık hava tiyatrosu kuruldu. Sahnede masum insanlar da var, samimi gençlerimiz de var. Yanlış algı olabilir. (1)
“DÜĞMEYE DIŞARDAN BASTILAR”
O sahnede fırsatçıların olduğunu da biliyor. Terör örgütleriyle iç içe olan kişilerdir. Taksim’de bu sahnenin perdesinin arkasında çok farklı bir tablo var. İki haftadır hem Türkiye’de hem dünyada aynı anda aynı zamanda Taksim’deki görüntüler gösteriliyor. Kim basıyor bu düğmeye. Düğmeye basış dışardan. Gezi Parkı bu işin kullanılan enstrümandır.
“AKIL VERİYOR KENDİNE SAKLA”
Hangi siyasi partiden olursa olsun bizimle ilgili alınan karara vatansever bir evladın bu kararı kabul etmesi mümkün mü? Avrupa Parlamentosu’nda bu kararı kabul etmiyoruz ve reddediyoruz.
Siz ne kadar itidal içinde davrandıysanız bir o kadar itidal içerisindeyiz. 17 gündür itidal içerisindeyiz. Bizim itibarımız güçlenir. Onlar itibarlarını kaybederler.
Wall Street olayları neden yazılıp çizilmiyor? (2) Kalkıp Türkiye’ye itidal tavsiye ediyorlar. Orada öyle biber gazı falan da kullanmazlar, alır götürürler. AB’de biber gazı kullanımı meşru haktır. Ama birileri her zaman yaptıkları gibi Türkiye’yi karalamaya çalışıyor. Türkiye güneştir. O güneş balçıkla sıvanmaz. Beyhude uğraşmasınlar. Aziz milletim perde arkasında olanları görüyor. Sabırla izliyor. Perdenin arkasında ağır bir şiddet var.vsiye ediyorlar.
“TÜRKİYE BURADA DEMEK İÇİN MEYDANA ÇIKIYORUZ”
Taksim’de bir avuç vandalı gibi sunanlara, Türkiye orada değil işte burada demek için meydana çıkıyoruz.
Türkiyemizde Durarak bayrağımıza bakmak da suç oldu.
Demirtaş
‘Duran Adam’: Yeni bir protesto şekli
Hürriyet Planet 19 Haziran 2013
“Türkiye’nin ‘Duran Adamı’: Yeni bir barışçı protesto şekli” başlığı atan AFP, Erdem Gündüz isimli koreografın, toplu gösteri izni verilmeyen Taksim Meydanı’nda yeni bir protesto türü yarattığını ifade etti.
“Yüzü, eski bir kültür merkezinin çatısından asılan Mustafa Kemal Atatürk portresi ve Türk bayraklarına dönük olan protestocuya” bir süre sonra başka gençlerin de katıldığını belirten AFP, polisin bu gençlerden 10 kadarını gözaltına aldığını, ‘Duran Adam’ın ise meydandan ayrıldığını bildirdi.
