Türkiye Ekonomisi ve Gerçekler

 

Herkes ekonomi bilmek zorunda değil . Bu nedenle yalan yanlış bilgilerden etkilenilmemesi için , sırası gelmişken bir iki ufak saptama yapmak isterim .

Ekonomi , AKP Hükümeti sayesinde şöyle iyi oldu böyle iyi oldu deniyor sürekli olarak… Konuşulmayan gerçekleri benden de dinleyin isterim .

2002 yılından itibaren uygulanan ekonomik program , kriz sonrası IMF tarafından Türkiye’ye dikte ettirilen programdır ve hedef makro ekonomideki dengeleri iyileştirmektir , esas itibariyle bütçe dengelerini daha kabul edilebilir düzeye indirmektir . Bu gibi programlar önce negatif etki yaratır daha sonra düzelme başlar.

DSP-MHP-ANAP hükümeti , özellikle Bahçeli’nin telaş içinde istifası ve Kemal Derviş’in çabaları ile DSP’nin zayıflatılması sonucu , apar topar seçime gitmiştir . AKP işbaşına geldikten sonra da IMF programı aynen devam ettirilmiştir , yani uygulanan ekonomik program AKP’ye ait değildir . Tam tersine , bir IMF programıdır .

Bu arada , dünya ekonomisinin konjoktürel değişimleri ile beraber para arzının artması , başıboş dolaşan paranın bir bölümünün Türkiye’ye gelmesine neden olmuştur . İlaveten , kamu kurum ve kuruluşlarının birer birer satılarak ek nakit girişleri sağlanması ve çeşitli vergi afları ile ekstra nakit girişleri , bütçede bahar etkisi yaratmıştır .

Fakat , dışarıdan para girişleri çoğunlukla borç kapsamındadır ve kamu kuruluşlarının satılması da ülkenin elindeki sabit kıymetlerin elden çıkarılması işlemidir . Nitekim , dış borçlarımız birkaç kat artmış ve elimizde de satılacak çok fazla bir kamu kuruluşu kalmamıştır .

Uzun lafın kısası , ortada bir ekonomik mucize yoktur ! Zaten , ekonomide mucize de olmaz !

Olsa olsa , şans faktörü olur ki , gerek dünya ekonomisinde 2002’den itibaren süren parasal genişleme ve gerekse 2008 dünya finans krizi nedeniyle başta ABD olmak üzere dünya merkez bankalarının piyasaya sürekli ekstra para vermeleri AKP’nin şansı olmuştur . Son söz , yavaş yavaş denizin sonuna gelmekteyiz ve bizi bu kadar bol ve şanslı günler beklemiyor !!!  Bilinsin istedim…

 

 

 

Son olarak , Taksim Gezi Parkı olaylarının uzamasının , Türkiye ekonomisinde olumsuz

sonuçlara yol açması riski vardır ; çünkü , bu noktadan sonra , provokasyonların artması

kaçınılmaz olacaktır ve polisin de bunlara karşılık vereceği bir gerçektir . Olayları önlemek

veya büyütmek , sadece ve sadece Başbakan’ın tasarrufundadır !!!

 


Yazıları posta kutunda oku