Politik Satranç

KKTC’nin politik hayatında bu son birkaç hafta içinde yaşananlar, bir ömürde ancak kazanılacak siyaset dersi değerinde. Santranç oyunundaki taşların birkaç hamle sonrasını hesap etmenin heyecanı yaşandı son birkaç günde.

 

Geçen haftanın politik oyunu, muhalefet partilerinin, yanlarına UBP içindeki muhalefet kanadını alarak, önce İrsen Küçük hükümetine Güvensizlik Oyu verip düşürmek, sonra da 27 sandalyelik bir hükümet kurmak ve seçimi de 29 Eylül’de yapmaktı.

 

UBP içindeki muhaliflerin stratejisi de, İrsen Küçük hükümetini düşürdükten sonra Bakanlar Kurulunda yer almak, geçici Başbakanlığa talip olmak ve İrsen Küçük taraftarlarını bir kenara itip UBP’ye hakim olmaktı. Bu operasyon için de 29 Eylül’e kadar olan dört buçuk aylık zaman dilimi yeter de artardı bile.

 

Bu harekatın detayları inceden inceye hesaplandı. Kusursuz mükemmel bir parti içi harekat ve hükümet düşürme operasyonu gibi gözüküyordu, her ne kadar UBP’li muhaliflerin, Meclisteki muhalefet ile birleşip kendi partileri olan UBP’nin kurduğu hükümeti düşürmenin planını yapmış olsalar da.

 

Bu güne değin ben dünya politikası içinde, yaşanılan siyasi olayları takip edebildiğim ülkeler arasında, kendi partisini iktidardan düşürmek için muhalefet ile işbirliği yapmış olan bir siyasi partiye daha rastlamadım, Yunanistan olsun, İtalya olsun, İsrail olsun veya da diğer bölgemizdeki ülkeler olsun. Bırakın muhalefet ile işbirliği yapmayı, sıkı fıkı olanın veya da Meclis kürsüsünden alenen kendi hükümeti aleyhine konuşanın bile siyasi hayatı hemen bitiyor bu ülkelerde. Seçmen ve parti yönetimi asla affetmiyor.

 

Başbakan İrsen Küçük’ün Türk günü kutlamalarına katılmak ve bir dizi geleceğe yönelik müzakereler yapmak için ABD’de olmasından da faydalanılarak Güvensizlik oyu konusunu kendisi yurt dışındayken Meclise getirmek, kurulan kusursuz oyunun ilk adımı oldu.

Olmaya oldu da, fena halde duvara çarptı ve içinde Başbakanlık koltuğunun hayallerinin de yer aldığı pembe hayaller, kırılan kocaman bir camın yere düşen küçücük parçaları gibi parça parça olup yerlere saçıldı.

 

Alelacele, Güvensizlik Önergesinin verileceği günden bir gün evvel KKTC’ye dönen Başbakan İrsen Küçük, bu politik satrancın en önemli ve en öldürücü adımını atarak UBP’nin ezeli rakibi CTP ile erken seçim konusunda mutabakata varıp, seçim gününü 28 Temmuz’a çekti.

 

Meclisin Hukuk ve Siyasi İşler Komitesinde aynı gün görüşülüp, bu komiteyi oluşturan UBP ve CTP milletvekillerinin oy birliği ile kabul edilen öneri, Meclis Genel Kurulunda görüşülmek üzere Başkanlık Divanına da sıcağı sıcağına sunuldu.

 

UBP son sekiz ay içinde 2 kez Kurultay yaptığından seçime hazır. CTP’de de köy ve ilçe bazında tüm gerekli kongreler yapıldığından ve son adım olarak Parti Başkanlığı kaldığından, CTP de seçime hazır.

Geriye erken seçime mali ve örgütsel olarak hazırlanmaya fırsat bulamamış iki küçük parti ile UBP içindeki 8 muhalif milletvekili kalıyor.

 

UBP’li muhaliflerin, kendi hükümetlerine karşı muhalefet ile birleşip UBP Hükümetini düşürmek amaçlı Güvensizlik Oylaması Önergesine imza atmaları, UBP Disiplin Kuruluna verilmeleri için yeterli bir neden.

 

UBP iç tüzüğüne göre de Disiplin Kuruluna verilmiş partililerin, Disiplin Kurulu haklarında karar verene dek seçimlerde herhangi bir mevkiye aday olmaları olanaksız. Bu nedenle bu 8 muhalif UBP’linin 28 Temmuz seçimlerinde UBP listesinde yer almaları mevcut Tüzüğe göre mümkün değil.

 

Seçim ve Halk oylaması Yasasına göre, siyasi partilerin 5 ilçede örgütlenmelerini 90 gün evvelden tamamlamış olmaları gerektiğinden, bu 8 muhalif milletvekilinin yeni bir siyasi parti kurması da olanaksız.

 

Seçenek olarak geriye, bir başka partiye geçmeleri ve onların listesinden aday olmak kalıyor. TDP ve CTP’nin bu muhalif milletvekillerini kabul etmeyeceği kesin. Tek çare ve yegane siyasi kapı olarak geriye DP kalıyor, seçime 90 gün kala örgütlenmesini 5 İlçede tamamlamış ve mukayyite bildirmiş başka bir siyasi parti olmadığından.

 

Bu sekiz UBP’li muhalif milletvekili için yolun sonu sanki de uzaktan gözüktü. Hırs mantığın önüne geçince, sonrası illaki kayıp, illaki felaket oluyor.

 

Deneyim çok önemli politikada. Deneyimin yoksa veya da yeterli değilse, rakibin seni silindir gibi ezip geçiyor aynen bu oyunda olduğu gibi.

 

Ata ATUN

e-mail: ata@kk.tc

22 Mayıs 2013

KKTC'nin politik hayatında bu son birkaç hafta içinde yaşananlar, bir ömürde ancak kazanılacak siyaset dersi değerinde. Santranç oyunundaki taşların birkaç hamle sonrasını hesap etmenin heyecanı yaşandı son birkaç günde. - ata atun vakif baskani fatih erbakan dan plaket alirken