Boston’da teröristlerin kullandığı bomba türü bize hiç yabancı değil. Terör örgütü PKK 1 yıl önce aynı yöntemle iki kez saldırmıştı
Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın yürüttüğü soruşturmada elde edilen, Boston Maratonu sırasında kullanılan bombaya ait görüntüler patlayıcının niteliğiyle ilgili soruları aydınlattı. Ortaya çıkan tablo terör örgütü PKK’nın yakın dönemde uyguladığı vahşi yöntemleri hatırlattı. Termos, piknik tüp ve düdüklü tencere içinde defalarca bombalı saldırı yapan terör örgütü PKK’nın yöntemi, Boston’u kana bulayan canilere de ilham vermiş
Soruşturma sırasında tespit edilen ve basına dağıtılan görüntülerde, içine bir düdüklü tencere yerleştirilmiş siyah bir sırt çantası görülüyor.
Saldırılarda biri sekiz yaşındaki bir çocuk olmak üzere üç kişi ölmüş, 170’ten fazla kişi de yaralanmıştı. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama, Perşembe günü anma töreni için Boston’a gidecek.
Saldırıyla ilgili ilk açıklamalarında ‘terör eylemi’ tanımından kaçınan Obama bu kez, “Bombalar masum sivilleri hedef alırsa, bu terör eylemidir” dedi.
ABD Başkanı saldırının ardında iç ya da dış bir örgüt, ya da ‘art niyetli bir bireyin’ olup olmadığının bilinmediğini vurguladı.
BİRİLERİ BİLİYOR
FBI Özel Ajanı Richard DesLauriers, düzenlediği basın toplantısında verdiği bilgide, patlayıcının düdüklü tencere içine metal parçaları ve çiviler doldurularak yapıldığını söyledi.
DesLauriers, soruşturmanın henüz ilk aşamalarında olduğunu; saldırıyı henüz üstlenen olmadığını ve saldırının saikleri konusunda her türlü ihtimali değerlendirdiklerini de belirtti.
DesLauriers, olay bölgesinde şüpheli davranışlarda bulunan birini görenlerin bilgilerini polisle paylaşmalarını da istedi.
FBI ajanı, “Birileri, bunu kimin yaptığını biliyor” şeklinde konuştu.
Bir yayın kuruluşunun soruşturmayla bağlantılı bir kaynağa dayandırarak verdiği haberinde, 7.2 litrelik düdüklü tencerelere yerleştirilen bombada metal parçaları ve çivilerin de kullanıldığını duyurdu.
Kaynak, bombaların siyah sırt çantalarına yerleştirilerek yere bırakıldığını da söyledi.
BBC’nin Kuzey Amerika Editörü Mark Mardell, Amerikalıların, Boston saldırılarından dolayı genel olarak üzgün olduklarını ancak bu saldırının 11 Eylül gibi bir Amerikan vatanseverliği dalgasına neden olmadığını söylüyor.
BİR YIL ÖNCE AYNI BOMBA HAKKARİ’DE KULLANILACAKTI
Boston’daki kanlı saldırının bir benzeri 1 yıl önce Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde son anda önlendi. Bir menfez altına konulmuş düdüklü tencere içinde, 12 kilogram patlayıcı Terörle Mücadele ve Özel Harekat ekipleri tarafından imha edilmişti. Bu arada düzenlenen operasyonda terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması içinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla 7 kişi yakalanmıştı.
Bu olaydan 4 ay sonra 21 Ağustos 2012 tarihinde Şanlıurfa’da yapılan operasyonda düdüklü tencere içine kurulan düzenekte el yapılı bomba imha edilmişti. Yunus Emre Caddesi üzerine bırakılan paket içinden çıkan düdüklü tencere düzenekli bomba büyük bir gürültü ile patlarken, polis olayla ilgili 3 kişiyi göz altına almıştı..
380 TERÖR SALDIRISI
ABD’de, 11 Eylül’den bugüne kadar çoğu amacına ulaşamamış 380 terör saldırı girişiminin yaşandığı bildirildi. Dün gerçekleştirilen Boston Maratonu’nu patlamalarının üzerinden yaklaşık 48 saat geçmesine rağmen saldırının failleri bulunamadı. Birçok terör uzmanı, 3 kişinin hayatını kaybettiği ve yüzlercesinin yaralandığı olayın, El-Kaide ideolojisini benimsemiş kişiler veya ülke içinde sayıları artan aşırı “vatanseverler” tarafından gerçekleştirilmiş olabileceğini belirtiyor.
New America Vakfı kayıtlarına göre politik mesaj içerikli 380 bireysel saldırı girişiminden, 77’si bomba veya patlayıcı oluşturmak için gerekli bileşimleri elde etmeyi başarmış. Vakıf kayıtlarında, eylemi gerçekleştirmek üzere iken yakalananların 48’inin aşırı sağcı olduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz 12 yıl içinde saldırı planı içinde iken yakalananlardan 23’ünün El-Kaide eksenli düşünen kimseler olduğu görülürken, 5’i “anarşist” birinin ise “çevreci terörist” olduğu bilgisi yer alıyor.
Yüzlerce saldırı girişimi olduğu bilgisine karşın 11 Eylül’den sonra, ABD’de Boston’da olduğu gibi bombaların patladığı olay yalnızca bir kez yaşandı. 2004 yılında gerçekleşen olay, beyaz ırkçı Dennis Mahon’un evinde yaptığı bombayı paket içinde Afrikan-Amerikalı Don Logan’a göndermesi ile yaşanmıştı. Logan’ın elinde patlayan bomba, kollarını kaybetmesine yol açmıştı.
AMERİKA BOMBALAMA OLAYLARINA YABANCI DEĞİL
Tüm bunlarla birlikte, ABD bombalama olaylarına yabancı bir ülke değil. 90’lı yıllarda yaşanılan çeşitli bombalama olaylarında Amerika’da 200’e yakın insan yaşamını yitirdi. Bu olaylardan en kanlısı ise 19 Nisan 1995 tarihinde Oklahoma City’de yaşandı. Daha sonra “devlet düşmanı” olarak tarihe geçecek olan Birinci Körfez Savaşı gazilerinden Timothy McVeigh, bomba yüklü aracı federal hükümet binasında patlatınca 19’u çocuk olmak üzere, 168 kişi yaşamını yitirmişti.
90’lı yılların en büyük ikinci bombalı saldırısı ise 11 Eylül saldırılarında yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’ne karşı düzenlendi. 1993 yılında El-Kaide terör örgütü sempatizanın yapmış olduğu bombalı saldırıda, 6 kişi hayatını kaybetti. 1996 yılında ise kürtaj karşıtı aşırı sağcı Eric Rudolph, Atlanta şehrinde düzenlenen Olimpiyatları kana bulamıştı. Rudolph’un bombalı saldırısında ise bir kişi hayatını kaybetti.
11 EYLÜL YALNIZCA TERÖRÜN ŞEKLİNİ DEĞİL MÜCADELE ALANINI DA DEĞİŞTİRDİ
90’lı yıllar boyunca tarihinin en kanlı dönemini geçiren Amerika’yı terör konusunda en tedirgin hale getiren olay ise yine 11 Eylül saldırıları oldu. Yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği olayda, Amerika’nın terör ile mücadelesinde tam anlamı ile bir dönüm noktası oldu. Kanlı saldırının ardından kurulan “Ortak Terörizm Görev Gücü” (Joint Terrorism Task Forces) birçok kolluk gücünü bünyesine katarak, Amerika genelinde şüpheli terörist faaliyetleri ortaya çıkarmak için harekete geçti.
11 Eylül saldırılarından sonra bomba yapımında kullanılabilecek her türlü maddenin kayıtları ve bunları satın alan kimseler kolluk güçleri tarafından raporlandı. Raporlama sistemi o kadar abartıldı ki, 2005 yılında iş yeri için tüp gaz alan Ortadoğu kökenli bir Amerikalı dahi günlerce gözaltında tutuldu. Bu saldırılar sonrası ayrıca terörün yalnızca fiziksel değil sanal ortamda da sürdürülebileceğini gösterdi.
Bir yanıt yazın