‘Lisa’ olarak tanınan Zschaepe’yi komşuları hala seviyor

17 Nisan’dabaşlayacak NSU Davası’nda tüm gözler sanık sandalyesindeki terör hücresi kurmak, cinayetler işlemek ve bombalı saldırıda bulunmakla suçlanan Beate Zschaepe’nin üzerinde olacak. NDR’de Zschaepe’nin ifşa olmaktan çekinmeden sürdürdüğü hayatından parçalar yayınlandı. İzin yaparken kameralardan çekinmeyen Zschaepe, ‘Lisa’ olarak edindiği arkadaşları tarafından hala seviliyor.

BKA verˆffentlicht Urlaubsbilder von Nazi-Terrorzelle

NSU’nun hayatta kalan tek üyesi Beate Zschaepe ile Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt’ın birlikte çekilmiş fotoğrafları birçok kez basında yer almıştı.

Neonazi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresinin hayatta kalan tek üyesi olarak belirtilen Beate Zschaepe ve diğer zanlıların davası yaklaşık iki hafta sonra görülmeye başlanıyor.

Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile birlikte 1998’de kayıplara karışan Zschaepe, hücrenin ortaya çıkmasından dört gün sonra 8 Kasım 2011’de polise teslim olmuş, ancak şimdiye kadar hiçbir ifade vermemişti.

Zchaepe’yle ilgili ortada dolaşan görüntü ve bilgilere NDR’in hazırladığı “45 Dakika:Nazi Cinayetleri” adlı belgeselle ilginç detaylar eklendi.

Yeraltı hayatı sürdüren Zschaepe’nin 2011’in yaz aylarında Kuzey Denizi’ndeki Fehrmarn adasında televizyon kameralarından çekinmediği, tatil yapan diğer izindeki bayanlarla birlikte adanın tanıtım filminde görüntülendiği ortaya çıktı.

Diğer ilginç detay ise üçlünün 2007 yılına kadar saklandığı Zwickau’nun Marienthal semtinde ‘Lisa’ olarak tanınan Zschaepe’nin hala komşuları tarafından sevilmesi.

On kişinin cinayetinden, bombalı saldırıdan sorumlu tutulmasına rağmen, Heike ve Nadin isimli komşuları için ‘Lisa’ hala ‘yardımsever ve iyi yürekli insan.’ Dış dünyayla ilgilenmediklerini, Türklerin öldürüldüğü ile ilgili haberlere kulak asmadıklarını anlatan komşularının çoğunluğunun da aşırı sağcı sempatizanı olduğu da gözden kaçmıyor.

Programda ayrıca NSU kurbanlarının yakınlarının görüşlerine yer verildi. Yakınların ‘Neden benim babam, eşim ve kardeşim?’ sorusuna cevap almak istediği vurgulanan belgeselde Enver Şimşek’in oğlu Kerim Şimşek, “Gözlerinin içine, mimiklerine bakmak istiyorum. Umarım pişmanlık gösterir” açıklamasını yaptı.

Programın sonunda Kerim Şimşek, ablası Semiha Şimşek, Mehmet Kubaşık’ın kızı Gamze Kubaşık, Yunan TheodorosVoulgaridis’in kardeşi Gavril’in yaşadıkları tüm acılara, emniyet birimleri tarafından zanlı muamelesi görmelerine ve diğer tüm olumsuzluklara rağmen “Almanya bizim vatanımız” mesajını verdiklerine dikkat çekildi.

AZAMAT DAMİR / BERLİN

ile‘Lisa’ olarak tanınan Zschaepe’yi komşuları hala seviyor | ZAMAN-ONLINE.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir