İran artık eskisi gibi olmaz

Mahsa Amini’nin gözaltındayken hayatını kaybetmesi sonrası İran’da başlayan protestolar sürüyor. Rejimin baskısı ve ekonomik sıkıntıların da körüklediği gösterilerde, 200’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi de gözaltında. Cadı avına başlayan İran polisi 16 yaşındaki Türk asıllı Atilla Arfai’yi işkenceyle öldürmekle suçlanıyor.

İran’da 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ‘ahlak güvenliği polisi’ tarafından gözaltında tutulurken hayatını kaybetmesi ile başlayan protestolar devam ediyor. İran güvenlik güçlerinin sert müdahalesinde hayatını kaybedenlerin sayısı 200’ü aştı, yüzlerce protestocunun da gözaltına alındığı belirtiliyor. Peki İran’da ne oluyor? Bu olaylar Amini’nin hayatını kaybetmesi ya da başörtüsü zorunluluğu yüzünden mi başladı? Bu soruları, bazıları ülkelerini terk etmek zorunda kalan İranlılara sorduk.

PROTESTOLAR KAÇINILMAZDI

Defalarca gözaltına alınıp tutuklandığı için ülkeyi terk ekmek zorunda kalan Güney Azerbaycan Merkez Partisi Başkanı Salih Karmani, konunun sadece Mahsa Amini meselesi olmadığını, İran’da biriken sosyal ve ekonomik sorunlar olduğuna işaret etti. “Bu protestoların çıkması kaçınılmazdı. Kovid-19 nedeniyle sadece ertelenmişti” ifadelerini kullanan Karmani, şöyle devam etti: “İşsizlik, ekonomik sorunlar, ülkede yaşayan milliyetlere yönelik baskıcı politikalar, kadınlara verilmeyen haklar ve daha pek çok konudan dolaya ciddi toplumsal huzursuzluk vardı. Kovid-19’un ortadan kalkmasıyla huzursuzlukların bir gerekçeylle sokağa taşması kaçınılmazdı. Daha önce de sokaklarda pek çok gösteriler yapılmıştı. Ancak bu kez daha geniş alanlara yayıldı. Kadınlar ve gençlerin önderliğinde yürütülüyor.”

DIŞ GÜÇLER MESAJI VERİLİYOR

İran rejiminin gösterileri durdurmak için olayların arkasında ‘dış güçler var’ mesajı yaymaya çalıştığını vurgulayan Karmani, “Devrim Muhafızlarının yayın organlarında olayların arkasında İsrail, Türkiye ve Azerbaycan’ın olduğu yalanı yayılıyor. Azerbaycan’dan silahlar gönderildiği yönünde haberler yapılıyor” diye konuştu.

1 AY SONRA YENİDEN ÇIKABİLİR

Güney Azerbaycanlı aktivist Elyar Makuyi de İran’da özgürlük alanında büyük sıkıntılar olduğunu belirterek, “Rejimi yönetenlerin ekonomik refahına rağmen halkın derin bir yolsuzluk içinde olması, yeni cumhurbaşkanı ile kadın haklarının daha da gerilemesi gibi pek çok sebep var. İran yönetimi olayları şimdi bastırsa bile bu sorunlar çözülmediği müddetçe gösteriler devam eder. 1 ay sonra yeniden gösteriler çıkabilir mesela. Ama artık İran’ın eskisi gibi olmayacağı muhakkak. İran yönetiminden de geri adım anlamına gelen açıklamalar yapılıyor” dedi. Gösterileri yönlendirmeye çalışan yabancı güçler olduğunu da ifade eden Makuyi şunları kaydetti: “Güney Azerbaycan’daki gösterilerde Suudi Arabistan ve ABD’liler Türkleri yönlendirmeye çalıştı, buna müsaade edilmedi. Ancak İran rejimi buna rağmen çok sayıda Türk aktivisti gözaltına aldı.”

SOKAĞA ÇIKMAK ÖLÜMDÜR

Güvenlik nedeniyle ismini vermeyen İranlı akademisyen O.E. ise İran’da toplumsal şartların çok ağır olduğunu söyledi. O.E. şu ifadeleri kullandı: “Her alanda ağır baskı rejimi var. İnsanların günlük yaşantısı bile güvenlik meselesi görülüyor. İran’da sokağa çıkmanın anlamı ölümdür. Burada iki tür ölümden bahsediyoruz. Birisi bildiğimiz biyolojik ölüm. Diğeri sosyolojik ölüm. Yani sokağa çıkarsanız fişlenirsiniz, işten çıkarılırsınız. Ekonomik olarak, siyasi olarak ölürsünüz. Böyle bir sosyolojik durum var. Sosyal medya tehdit olarak görülüyor, insanlar sudan bahanelerle gözaltına alınıyor. Bunların hepsi sokağı hareketlendiriyor.”

Cadı avı başladı

  • Ülke genelinde yaşanan olayların ardından İran adeta cadı avı başlattı. Özellikle Türk bölgelerinde gösterilere katılanların yanı sıra katılmayan aktivistler de gözaltına alındı. Kimi aktivistlerin protestolar sırasında, kimilerinin ise gösterilere katılmadığı halde baskınlarla ev ve iş yerlerinden alındığı ifade ediliyor. İran Devrim Muhafızları’na bağlı siber ordunun özellikle sosyal medyayı takibe aldığı, burada tespit edilen aktvistler ile irtibatta olduğu insanların evlerine şafak baskınları yapıldığı öne sürülüyor. Gözaltındakilerin akıbetleri bilinmezken, bazılarına işkence yapıldığı belirtiliyor.
  • ‘TÜRKÇE’ SUÇ SAYILDI
  • Gözaltına alınan isimlerden birisi de 16 yaşındaki Türk asıllı Atilla Arfai. 21 Eylül’de Tebriz’de gözaltına alınan Arfai’ye, sorgusu sırasında işkence edildi. Aynı bölümde gözaltında tutulup daha sonra bırakılan bir aktiviste göre İran güvenlik güçleri sorgusu sırasında Arfai’ye ağır işkence uyguladı. Burun kemiği kırılan, yüz ve ağız kasları yırtılan Arfai, ardından hücreye atıldı. Serbest bırakılması için ailesinden Türk parası ile 400 bin liraya yakın kefalet istendiğini belirten aktivistler, İran makamlarının Arfai’nin telefonundan çıkan Atatürk fotoğrafı ile öz Türkçe sözcükler kullanmasının bile suç olarak dosyaya konduğunu vurguladı.(https://www.yenisafak.com/dunya/iran-artik-eskisi-gibi-olmaz-3863455)

Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir