Suriye ile ilişkilerimizin düzeltilmesi konusunda son günlerde Rusya’nın arabuluculuk çalışmaları hız kazandı. Suriye, bazı şartlar ileri sürüyor. “İletişim kapısı açık” diyor.
Son dönemde Türkiye’nin Suriye’de Beşar Esad yönetimiyle diyaloğa yeşil ışık yakan açıklamaları gündemdeki yerini korurken, Şam’dan Türkiye’yle ilişkilere dair çok dikkat çeken bir açıklama geldi.
Hükümetin Suriye’de Beşar Esad yönetimiyle diyaloğa açık kapı bıraktığı açıklamalar gündemdeki yerini koruyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen ay yaptığı açıklamada “Bizim Esed’i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok. Devletler arasında siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz” demişti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Suriye ile Türk istihbarat örgütleri arasında temasların olduğunu, Türkiye’nin Suriye ile diyalog için ön şartları olmadığını söylemişti.
Suriyeli vekil, yakınlaşma için Ankara’nın Suriye’nin kuzeyindeki askeri varlığını sona erdirmesi ve Suriye topraklarındaki “terör örgütlerine” desteğini geri çekmesi gerektiğini söyledi. El Marjan, “Öncelikle Türkiye, başkasının toprağını işgal ettiğini, BM Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü olarak görülen grupları barındırdığını kabul etmeli. Ayrıca Suriye topraklarından geri çekilmeli. Bunlardan sonra Suriye ilişkileri geliştirmeye hazır olacak” ifadelerini kullandı.
Türkiye’yle ilişkilerin düzeltilmesi önünde bazı ciddi engellerin sürdüğünü söyleyen El Marjan, Türkiye ve Suriye arasında güvenlik alanında bazı temaslar olduğunu belirtti.
Türkiye’nin Suriye’ye askeri operasyon düzenleme planları uluslararası kamuoyunda gündemden düşmezken, bir açıklama da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın en güvendiği isimlerden olan Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas’tan geldi.
Nisan ayında göreve getirilen Abbas, Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda konuştu.
Abbas, Şam yönetiminin Türkiye karşıtı açıklamalarını sürdürdü. Abbas, “Biz ABD ve Türkiye’nin Suriye’nin bazı bölgelerindeki varlığına son vermesini vurguluyoruz. Eğer onlar çekilirse hükümet de bu bölgede kontrolünü geliştirebilir ve yağmalanmaya konu olan kendi ulusal kaynaklarımıza yatırım yapabiliriz” ifadesini kullandı. Öte yandan Abbas, “Suriye’nin kapıları dostça gelenlere her zaman açıktır” yorumunu da yaptı.
Türkiye’yi hedef alan Abbas, “Bizim topraklarımızı, tarihimizi ve geleceğimizi saldırganlık ve yıkımla hedef alan ülkelere şunu söyleyebilirim ki karşılarında utancı kabul etmeyecek ve kendilerini ülkelerinin onuru ve saygınlığı için feda edecek insanlar bulacaklardır” dedi.
Bir yanıt yazın