100 YILLIK ZAFER

Düşman saplamış bağrına hain hançerini. Yunan çekmiş kirli bayrağını göndere. Nasıl yas tutmasın ki Bursa?
Nasıl acı çekmesin ki bu Yaralı Şehir?
Nasıl karalar bağlamasın ki bu kadim şehrin çileli insanları?
“Kurtuluş Şafakta” adlı şiirde, şehrin düşmesinden duyulan acı dile getirilirken, Bursa’dan, “En kutlu topraklar” olarak söz edilmesi, sizce de çok şeyi anlatmıyor mu?
“Bahtsız Bursa” adlı yazıda da;
Edirne, Selanik ve İzmir’den sonra Bursa’nın düşman işgaline uğraması “Türk’e verilen azapların en acısı” olarak duyurulması gerçekten çok anlamlı değil mi?…
“8 Temmuz 1920’de işgal edilen Bahtsız Bursa, yabancı bayrakların gölgesinde adeta sıtmalı bir halde kurtarılmayı beklemektedir” denilirken yürekler bugün bile sızlamaz mı hiç?
“Osman Gazi’nin türbesine ayak basan Yunan general kılıcını sandukaya saplamış, camilerimiz, Yunan askerinin eğlenmek için attığı bombalarla harap edilmektedir…” sözleri, halen daha ciğerlerimizi parçalamaz mı?
100 yıl önceki bu acı tablo bugün bile yaralamaz mı yürekleri.
İşte onun içindir ki 11 Eylül 1922’de özgürlüğüne kavuşması çok anlamlıdır güzel şehrimiz Bursa’nın.
2 yıldan fazla süren esaretten kurtulmamızın 100 yıl sonraki coşkusu da işte bu yüzdendir.
Başkomutan Atatürk’ün başlattığı Büyük Taarruz sonunda, işgal altındaki tüm şehirlerimiz gibi Bursamız’ın da kurtuluş sevincinin haklı olarak yaşaması işte bu nedenledir.
Mekanın cennet olsun Büyük Atam.
Ruhlarınız şad olsun Cumhuriyet uğruna can veren atalarımız, dedelerimiz, kadınlarımız, kızlarımız, gençlerimiz, çocuklarımız ve tüm şehitlerimiz.
Hepinize minnettarız…

SEVGİ ERDOĞAN AKYÜZ -BURSA / TURKISHFORUM -ABDULLAH TÜRER YENER