ESKİ ASKERLER (10)

ESKİ ASKERLER (10) - download 1

ESKİ ASKERLER (10)

HÜSEYİN MÜMTAZ

“Kitap Yazan Askerler”in bugünkü konuğu “Kılıç Ali”, 1889 Gaziantep doğumludur. Elimdeki kitabı “Kılıç Ali’nin Anıları”  adını taşımaktadır. (İş Bankası Kültür Yay. Ocak 2005)

Atatürk’ün Hususiyetleri (1955) ve İstiklal Mahkemesi Hatıraları (1955) isimli iki kitabı daha vardır.

Kılıç Ali 1919 yılından 1938 yılına kadar Atatürk’ ün yanından hiç ayrılmamıştır. Tarihi Park Otel’in sahibi olan Ermeni asıllı bir Türk vatandaşının zamanında anlattığına göre “Atatürk, otelde arkadaşlarıyla yemek yerken, birden elektrikler söndü. Birkaç dakika sonra yine geldi. Ortalık aydınlandığında görünen manzara şu idi: Atatürk’ün yanında bulunan Kılıç Ali ve diğer kişiler, ellerinde tabancaları, Gazi’nin üzerine vücutlarını siper etmiş bekliyorlardı.”

Baba tarafı Rodos’tan gelme Evlad-ı Fatihan’dan “Hüsrevoğulları” sülalesine mensup olup sülalenin diğer bir adı da “Yeşilimamoğulları”dır.

Babası Tevfik Bey askerdir ve Saray Muhafız Kıtasında miralaylığa kadar yükselmiştir. Annesi Demsaz Hanım’dır.

3 Mart 1906 tarihinde İstanbul Gedikli Küçük Zabit Mektebi’ni bitirir. Harp Okulu’nu bitirmemesine rağmen başarılı hizmetleri nedeniyle 1909’da teğmenliğe, 1915’te üsteğmenliğe yükseldi. Balkan Savaşı sırasında Çanakkale Cephesi’nde görev aldı ve bu sırada bacağından yaralandı. Bacağındaki yaranın tedavisi için Almanya’ya giden Asaf 1916 yılında dönüşünde Hümeyra Hanım ile evlendi. 1918 yılında yüzbaşılığa terfi eder. Bu sırada “Birinci Sınıf Harp Nişanı” ile taltif edilir. Ardından Genelkurmay Başkanı Enver Paşa’nın kardeşi Nuri Paşa’nın yaveri olarak Kafkas İslam Ordusu’na katılarak Bakü’ye gitti.

Eski komutanlarından Nuri Paşa’nın kendilerine haber yollamasıyla Orta Asya’da bulunan Enver Paşa’nın yanına gitmek için arkadaşları Yüzbaşı Selim (Yörük) ve Yüzbaşı Osman (Tufan) ile birlikte Orta Asya’ya gitmek için çareler ararlar. Ancak ellerinde para yoktur ve bu sorunu halletmek için geçmiş yıllardan tanıdıkları İttihat Terakki’nin eski mesul muhasibi Celal Bey’e (Bayar) başvururlar. Celal Bey onlara “İstediğiniz parayı vereyim, Orta Asya’ya gidin. Enver Paşa’nın ordusuna katılın, ama iyi düşünün; geri döndüğünüzde acaba Anadolu’yu yerinde bulabilecek misiniz? Bana kalırsa Sivas’ a gidip Mustafa Kemal’e katılın.” der. Bunun üzerine arkadaşları ile birlikte Anadolu’ya geçerek 1 Eylül 1919′ da Mustafa Kemal’in Sivas’taki karargâhına ulaşır. Ancak Mustafa Kemal, Enver Paşa’nın adamları olarak bildiği bu üç genci önce kabul etmek istemez, onları “Enver Paşa’nın casusları olarak görür. Yine de Asaf Bey Mustafa Kemal’ in verdiği her görevi yerine getirir, bir anlamda sınavdan geçer. Mustafa Kemal nedense Asaf ismini beğenmediğinden nereli olduğunu sorar. “İstanbulluyum. Beşiktaş Valideçeşme Kılıç Ali Mahallesi’ndenim” cevabını alınca Asaf Bey’e Kılıç Ali ismini verip 28 Ekim 1919 tarihinde arkadaşları ile birlikte Güney Cephesinde Ayıntab (Antep) ve Maraş’ta görevlendirir.

Fransız ve Ermenilere karşı Milli Direnişi örgütler. Karayılan ve Şahin Bey ile birlikte, çıkan ayaklanmaları ve Kırşehir İsyanı’nı bastırdı. Keferdiz (Sakçagözü) ağası Hurşit Ağa’nın konağını karargâh olarak kullandı ve Hurşit Ağa’nın 200’den fazla silahlı adamının askeri taktiklerini koordine etti. Yine Hurşit Ağa’nın kişisel servetiyle aldığı silahların ve cephanenin bölgedeki direnişçilere ulaşmasını sağladı. Ağrı İsyanı sırasında kurulan İstiklal Mahkemeleri’nde üyelik yaptı. Başarılarından ötürü 21 Ekim 1923 tarihinde Kırmızı-Yeşil şeritli İstiklâl Madalyası ile taltif edildi. II. Dönem Ankara İstiklâl Mahkemesi Üyeliği yapmıştır.

1920-1938 yılları arasında Antep milletvekilli olarak TBMM’de bulundu. 7 Haziran 1934 tarihinde Milis Albay rütbesiyle ordudan emekli oldu. Kılıç Ali İş Bankası’nın da kurucu üyelerinden olup yönetim kurulunda 1960 yılına kadar görev yapmıştır.

Cumhuriyet tarihinin ilk kadın seramikçisi Füreya Koral ile evlendi. Futbolcu ve teknik direktör Gündüz Kılıç, yazar Altemur Kılıç, Fahir Kılıç ve Keskin Kılıç’ın babasıdır.

14 Temmuz 1971 tarihinde İstanbul’da vefat etti. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi.


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir