Türkiye Cumhuriyeti devletinin böylesine acınası hale gelmesinin 2 tane büyük suçlusu vardır.
1- Kendi çocuğu olan adaleti elleriyle katleden hukuk sistemi
2- Üç kuruş uğruna onurunu yitirmiş olan satılmış medya
Bu iki büyük suçlu islah edilmez ve müsebbibi olan kişilere hak ettikleri adli cezalar verilmez ise bu ülke ayakları üzerinde duramaz sittin sene geçsede sırtı yerden kalkmaz.
Yandaş ve muhalif basınımız yazıyor.
“Nato zirvesinde Türkiye zafer kazandı”
Vay vay vay vay!
İşin tuhaf tarafı bu masada herkes kazandığını söylüyor ve kaybeden yok
Bakın Nato toplantısından hemen sonra ne dediler.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinisto: PKK ve YPG ye yardım yapmayı sürdüreceğiz.
İsveç Adalet Bakanı Morgan Johansson,: “Hiç kimseyi Türkiye’ye iade yapmayacağız. Türkiye’nin birine ‘terörist’ demesi, o kişiyi terörist yapmaz”
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis:
“Sonunda ittifakın iyiliği için sağduyunun galip geldi ve her türlü fırsatçı ve faydacı davranışın üstesinden gelindi”
Sizce Miçotakis “fırsatçı ve faydacı” kime diyor?
Üstesinden gelindi dediği fırsat ve fayda neydi?
Binlerce yıllık tarihe sahip koskoca bir ülke adım adım kendi yok oluşuna doğru ilerliyor
Bu ulus kendi basının ve kendi hukuk sisteminin ellerine tutuşturduğu tamamen dolu silahlar ile rus ruleti oynamayı seviyor.
Bir millet gerçek cenneti hak etmek yerine vaat edilen sahte cenneti tercih ederek kendisini aldatıyor.
İsveç kazanmış
Finlandiya kazanmış
Yunanistan kazanmış
ABD kazanmış
Nato kazanmış
AKP ve MHP de kazanmış
Peki kaybeden kim?
Kazananın olabilmesi için bir kaybeden olması gerekir.
Oysa burada kaybeden yok
Görünen gerçek ise AKP iktidarının İsveç ve Finlandiya’nın Nato üyeliğine veto hamlesinin gerekçesi ne PKK, ne YPG ve PYD terör örgütleri
Tek bir amaç vardı.
ABD başkanı Joe Biden ile görüşebilmek
Zafer bu olsa gerek
Kaybeden 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı
Kaybeden bu ülkede yeni doğmuş ve doğacak olan yavrular
Bir yanıt yazın