İÇİMİZDEKİ KRİPTOLAR

Gerekirse 5 vakit namaz kılar, oruç tutar, hanımlarının bile başları kapalı olur fakat kriptodurlar. Karayı, habbanisi, koçini, buharası, mizharisi, cuhurosu, berberisi, vs.. hepsi yahudiliğe tam bağlı fakat selefiliği, vehhabileri, dini anlaşmazlıkları, siyasi İslamı, İslam‘da olmayan mezhepleri, tarikatları gözü kapalı destekler.

İslam‘ın lanetlediği kripto kavim, müslüman ülkede tam bir müslüman gibi yaşar, hurafe, sapıklık ve sapkınlıklarıyla İslam öğretisini ve o devletin kişiliğini bozar, o milletin ortak değer ve kültürlerini öldürürler. (Örneğin Kudüs)

Özellikle Talmud yahudileri, Talmud medeni kanunlarına göre yaşar. Talmuda göre yahudi olmayan herkes haindir, hayvandır. Yahudi olmayanın malını çalmak sevaptır. Yahudi olmayanın malı, yahudinin sayılır, yahudi olmayanı öldürmek, ölümlere sürüklemek, tecavüz etmek sevaptır, inancın bir gereğidir.
İşte bütün dünyaya nüfuz etmiş kriptolar böyledir. Kur‘an-ı Kerim, Maun ve Bakara suresinde müslümanları yeterince uyarmış. Bunlar Maun suresi aksine, gösteriş için namaz kılarlar.

Kur‘an bunları lanetlediği için, ayetleri işlerine geldiği gibi eğip bükerler 5 vakit namaz kılarlar fakat Kur‘an‘ı okumazlar. Osmanlı yüzyıllar önce bunların bir kısmını İspanyadan aldı, devlet kademelerine getirdi..

1478 yılı Topkapı Sarayı arşivleri, 9524 nolu kayıtlarda, bunların nüfuslarını bile görebilirsiniz. Bu yüzden Osmanlı döneminde Kur‘an‘ın birkaç ayeti Türkçeye çevrilmiş, tamamını çevirmek isteyenlere münafık denmiş, ortadan kaldırılmış, medreselerin Darrül Kurralarında Kur‘an diye arapça öğretilmiştir,

Türklüğün, milliyetçiliğin, İslam‘ın en büyük düşmanlarıdır.
Osmanlı döneminde yazılmayan fıkıh, kelam, din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarını Türkçe yazdırıp millete bedavaya dağıttıran Atatürk‘e küfür edenler, Türkçü padişah Genç Osman’ı o zindanda harap edenler, Piri reisin boynunu vurduranlar, Hazerfen’i çok bilgilidir diye sürgün edenler, Osmanlı rasathanesini yakanlar, Abdülhamid‘e karşı şeriat isterük diye ayaklananlar, 26.000 osmanlı askerini 8 kasım 1912‘de tek kurşun atmadan yunana teslim edenler, 1833’de osmanlıya isyan edip Mısırdan Kütahya‘ya kadar Türk katliamı yapıp Kütahya anlaşmasını osmanlıya imzalatanlar, peygamber ümmetiyiz deyip papa ile açtıkları şaşalı saraylarda yaşayanlar hep aynı kavimdir..

ENTERESAN HABER / TURKISHFORUM- ABDULLAH TÜRER YENER