Değerli Arkadaşlar,
Dünyamız çok önemli bir Pandemi olayı yaşarken, Ortadoğuda katliamlar devam ediyor. Yani AB-D EMPERYALİZMİ İŞ BAŞINDA ve BOP PROJESİ DEVAM EDİYOR !!! AB-D emperyalizmi isteğine ulaşmak için İsrail’i de kullanıyor. İsrail Hükümeti, Bayrağındaki 2 çizgi ile vurguladığı büyük idealini gerçekleştirmek (Fırat ve Nil nehirleri arası) için Kudüste, Filistinlileri bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. 3 büyük dinin merkezi sayılan bu bölgede her türlü katliam çok üzücü.
Güzel ülkemizde de bu üzücü olay yürüyüşlerle kınanıyor. Bu yürüyüşe katılanların elinde Türk ve Filistin bayrakları var. Bir türkün elinde taşıdığı Filistin Bayrağındaki, İngiliz tasarımı siyah şeridin ne anlama geldiğini sizlere 25.8.2019 tarihli, SORUNLARIMIZA ULUSAL ÇÖZÜMLER ÜRETELİM (37)!!! başlıklı yazımla yeniden anımsatmak istedim.
Ayrıca Suriye’yi de böldüler. Yaklaşık 5 milyon Suriyeliyi de 2011’den beri ülkemize gönderdiler. Gelen Suriyelilerin %80’ni de gurbette yaşamaya razı ve geri dönmek istemiyorlar. Bugün geçici koruma statüsünde olan Suriyelilerin sayısı 3 milyon 762 bin oldu. Vatandaşlık alanların sayısı 193.793. Geçen 11 yılda ülkemizde 750.000 bebek doğdu (1.5.2022-Cumhuriyet). Sığınmacılarla birlikte kızamık, HIV, sıtma ve tüberküloz sayılarında da artışlar yaşanıyor (8.5.2022-Cumhuriyet).
Üstelik Rusya’nın çekilmesi ile ABD’nin yıllarca işgal ettiği ve 2 trilyon dolar harcamak zorunda kaldığı için de çekilmek zorunda kaldığı Afganistan’dan da ülkemize yüzbinlerce kaçak göçmen geliyor. İran’ın da buna göz yumması ve de kapılarını açması çok önemli bir komşu ülke aymazlığıdır.
Güzel ülkemiz, özellikle dünyanın yaşadığı pandemi nedeniyle, hem ekonomik hem de sağlıklı yaşam açısından çok büyük risk altında. Üstelik bu süreçte AB-D emperyalizmi, doğu Akdenizdeki hidro-karbon kaynaklı ekonomik çıkarları için Yunanistanı da kullanarak, güzel ülkemizi yine saf dışı bırakmak istiyor.
Umarım AB-D emperyalizminin güzel ülkemizi de hedef alan vahşi projelerine karşı gereken önlemleri almakta gecikmeyiz.
Sevgi ve saygılarımla (14.5.2022).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
Bir yanıt yazın