SIĞINMACI TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKMEK IRKÇILIK MIDIR?
Suriyeli sığınmacıları Türkiye‘nin başına bela eden eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, sığınmacılar konusunda halkı ve yönetimi uyaran Ümit Özdağ’ın söylemlerini “Irkçılık diye bir siyaset olmaz” şeklinde eleştirmiş.
Uygar İngiltere, mülteci karşıtı bir yasa çıkarmış. Buna göre, vatandaşlıklar ulusal güvenliğe tehdit gerekçesiyle iptal edilebilecek, ülkeye kaçak girenlere de 4 yıl hapis cezası uygu-lanacak. Sıkıysa İngiltere‘ye kaçak gir, sıkıysa sokaklarda İngiltere aleyhine bağır, çağır slogan at, sıkıysa sağa sola saldır, kadına kıza tecavüz et!
İngiltere’nin ülkesini korumaya çalışması ırkçılık olmuyor, ama Türkiye‘de nüfusunun %10’unu geçen, geleceğimizi tehdit eden, Türkiye ve Türkler aleyhine sokaklarda terör estiren sığınmacı tehlikesine dikkat çekmek ırkçılık oluyor.
ABD’nin Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli bir subayın 2017 yılında “Göçün Silah Olarak Kullanılması: Göçmenliğin 21’inci yüzyılda Politik Mücadelenin Bir Aracı Olarak İncelenmesi” konusunda tez olarak yazdığı doküman son derece önemli bilgiler içermektedir. Tez`de, bir ülkenin sığınmacı ve göçmenlerle içeriden nasıl çökertilebileceği anlatılmaktadır.[1]
“Stratejik Derinlik“ uzmanı Ahmet Davutoğlu’nun, bu rapordan haberdar olmaması mümkün değildir. Peki, çözüm konusunda bir görüşü, önerisi var mı? Yok. Yani çözüm, çözümsüzlük. Aslında, problemi yaratandan çözüm beklemek de abesle iştigaldir.
Davutoğlu’nun, sığınmacı tehlikesine dikkat çeken Özdağ’ı ırkçılıkla suçlaması “laf olsun, torba dolsun“ siyasetinin ifadesidir.
Bir yanıt yazın