RAMAZAN 2022

Sağlığı yerinde olan her müslümanın,yılda bir ay oruç tuttuğu aydır Ramazan…

Sahura 1 Nisan  gecesi kalkıp,2 Nisan tarihinde ilk orucumuzu tutacağız.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş:Cenâb-ı Hak, kullarına özde, sözde ve davranışlarda dosdoğru olmalarını emretmiştir.2022 yılı Ramazan teması”Ramazan ve Doğruluk” olarak belirlenmiştir.Doğruluk, bireysel ve toplumsal hayatta güveni tesis eder, ailede sevgi ve saygıyı kalıcı kılar. Sosyal hayatta birlik ve beraberliği güçlendirir.

Oruç, sadece bedenimizi aç ve susuz bıraktığımız bir ibadet değildir. Orucu makbul kılan, tüm organlarımıza oruç tutturmamızdır. Bunu mümkün kılacak olan ise işimizde ve sözümüzde doğruluğu esas kılmaktır. Yalanı terk etmeden tutulan oruçtan kişinin nasibi ancak aç ve susuz kalmaktır. Nitekim Peygamberimiz bir hadislerinde bizleri şöyle uyarmaktadır: “Yalanı ve yalana göre hareket etmeyi terk etmeyenin yemeyi içmeyi bırakmasına Allah’ın ihtiyacı yoktur.” (Buhârî, Savm, 8)

İslamiyetin ana kuralları dediğimiz 32 farz… 

32 Farzın 5 i islamın şartıdır.İslamın 5 şartı nedir?

Kelime i  şahadet getirmek,namaz kılmak,oruç tutmak…Bu üçünü inancımıza göre müslümanım diyen herkes yerine getirmek zorundadır.

Geriye kalan ikisi zenginler için emredilmiştir.Malının kırkta birine yoksullara vereceksin ki bunun adı zekattır.Zaten o zaman yoksulluk diye bir şey olmayacak…

Son olarak hiç kimseye borcun yoksa,aileneni geçindirmenin dışında fazla paran varsa hacca gitmektir.

BAKARA SURESİ:Ayet; 183:Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi sizede farz kılındı.

Ayet:184. Sayılı günlerde olmak üzere (oruç  size farz kılındı).Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (tutamadığı günler kadar)diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakir doyumu kadar fidye gerekir. Bununla beraber kim gönüllü olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha iyidir. Eğer bilirseniz (güçlüğe rağmen) oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.

Ayet:185. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca)başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık. Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.

Ayet:186. Kullarım sana, beni sorduğunda (söyle onlara), Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua  edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulsunlar.

Eskiden eş-dost iftara çağrılırdı ya,şimdi o yok oldu,daha sonra herkes camide hep birlikte iftar yapıyordu,corona yüzünden ondan da olduk.

Bizler küçücük dünyamızda birbirimizi eleştirip,kendini bulunmaz hint kumaşı sayarken,dünya ağlıyor…Dünya kan gölü oldu…

İnsanlar bir avuç toprak,bir yudum su için birbirini boğazlıyor ve bir parça maden için ormanları kesip yok ediyor,rant uğruna yüzlerce yıllık zeytin ağaçları kesiliyor…

Bu da yetmedi…Şimdi dünyanın başında Corona belası var…Herkes evlerine kapandı…Sevdiğin dostuna sarılamıyorsun…Uzaktan el sallıyoruz artık…

Ramazanın içinde bin aydan daha hayırlı denilen ve Kur’an’ı Kerim’in indirildiği kadir gecesi vardır…

Din aslında kişinin vicdani tercihi değil midir!

İslam nüfusu dünya nüfusunun 1.57 milyar inananı ile %23’ünü oluşturmaktadır.Geri kalanı başka dinlere inanmaktadır.

Dünyada;Yüzde 33.5 Hıristiyan, yüzde 20.7 Dinsizler, yüzde 23 ü İslamiyet, yüzde 13.5 Hinduizm, yüzde 6 Budizm, yüzde 0.3 Musevi ve yüzde 7.8 diğeri yaşamaktadır…

Bizim en büyük hatalarımızdan birisi dinimizi bilmiyor olmamız. KUR’AN’da bütün kurallar yazıyor bir bir. Arapca bilmiyorsanız ATATÜRK Elmalılı Hamdi’ye türkçe tercümesini yaptırdı, açın türkçesini okuyun.

Okuma özürlü dostlarım benim. Eğer dinimizi esas kaynağından doğru bir şekilde öğrenirsek sahte dincilerin eline düşmeyiz,din tüccarları tarafından kullanılmayız.Ama biz kulaktan dolma öğrenmeye bayılıyoruz herşeyi.

Herkes inancında özgürdür, yerine getirir ya da getirmez,kimse  kimseye hesap vermek zorunda değildir. Bu ALLAH ile KUL arasındadır, kimseyi ilgilendirmez.

Bırakın isteyen istediği gibi inansın, bırakın isteyen istediği gibi giyinip kuşansın, bırakın insanlar özgürcerce ibadetini yapsın. Siz dini katı kurallara boğarak,insanları dinden uzaklaştırıyorsun, onlarda etraftaki türedi tarikatların eline düşüyor, dinimiz yozlaşıp gidiyor.Dindar geçiniyorum sanıp,dini yozlaştıranlara çanak tuttuğunuzun farkında bile değilsiniz.Birisi”sen böyle namaz kılarsan namazın kabul olmaz”dedi.

Benim görüşüme göre bu cümleyi kuran insan  Allah’a şirk koşmuş olur.Namazının kabul olup olmayacağına karar 

veren tek merci ALLAH’tır.Belki sen namaz kılarken kimi nasıl dolandıracağını düşünüyorsun da o adam safiyane bir şekilde tamamen yaradana yönelmiş içten kılıyor namazını.Ya da belki sadece dua ediyor… Kimse bilemez.

İnsanlar rant kavgasıyla doğayı da katleder,birbirini de…Bakın dünyanın bugünkü haline,insanlar birbirine düşüyor. Ukrayna-Rusya savaşı patlayıverdi birdenbire…

Toplumu kamplara bölüp birbirimizi eleştirmek yerine,İyisiyle kötüsüyle birbirimizi sevelim ,sayalım,zengin bir parça fakire versin,fakir hazır lokma beklemesin rızkı için gayret etsin.Herkes mezarına ayrı girecek ve biz insanları inançlarına göre yargılama hakkına sahip değiliz.Bu hak sadece yaratanın.

Bırakalım yaratanla yaratılanı başbaşa.Biz burada sadece yaratılanı yaratan için sevip, dostluğu, güler yüzü ve sevgiyi paylaşalım.

Peygamber Efendimiz  bir rivayette”Recep Allah’ın ayı, şaban benim ayım, ramazan ayı da ümmetime hediye edilmiş bir aydır” buyuruyor, denilir.

Üç aylar yeniden temiz bir sayfa açma, ibadetlere yönelme, toplum, aile ve işyerimizde mücadele, kavga, savaş ve birtakım şeyleri bırakma, merhametin yaygınlaşması ve sonuçta yeryüzünün cennet gibi olabilmesi için bir fırsat.

Sanki bu üç aylar Müslümanlar için bir eğitim kampı. Bu şekilde değerlendirdiğimiz zaman üç aylar, bizde istenilen faydayı oluşturacaktır.” denmekte.

Acaba büyüklerimiz dediklerini kendileri ne kadar uyguluyor!Dini kullanarak,kul hakkı yenmese,adam kayırılmasa,herkes hakettiği makam ve mevkiye getirilse,insanlar üç lokma ekmek için birilerine el açmasa,haklarını korumak için sokaklara dökülüp,polis tarafından tutuklanmasa,gazeteciler ve bazı düşünen

insanlar düşündüklerini yazıp,söylediği için hapishane köşelerinde haksız bir şekilde sürüklenmese…

Hani insanları eşitlemek için,dinimizde sadaka,fitre,zekat,kurban gibi emirler ve gelenekler var ya…

Bakın onların günümüzdeki durumu şu:Herkes hakettiği işte çalışsa,vergi kaçırmayı marifet saymayıp,adam gibi vergisini verse,devlet babamız ikide bir zenginlere vergi affı çıkarıp, devlet memurundan,işçiden aybaşında maaşının yarısını kesmese,köylüye ekim ,dikim,tohum, gübre,hayvan yemi,gibi yardımlarda bulunsa da eskisi gibi kendi kendine yeten bir ülke olup,dünyanın parasını verip,dışarıdan almasak pek çok şeyimizi.Biz gerçekten dinimizin emirlerini uygulamış olur muyuz olmaz mıyız?

Kadir Gecesi  27 Nisan 2022,Ramazan bayramı  2 -4 Mayıs 2022…

Hayırlı,sağlıklı,huzurlu,savaşlardan uzak,kavgasız dövüşsüz bir ramazan geçirmenizi dileyerek hayırlı ramazanlar

Sağlığı yerinde olan her müslümanın,yılda bir ay oruç tuttuğu aydır Ramazan… - umran unlu

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir