2007 yılında, Kaynak Yayınlarından çıkan, bir kitabımın adı Batıyla Batanlar idi.
Bu günlere varışımızın, nasıl bir sonu olacağını, tahmin etmeye çalışmıştım.
Artık tahmin edecek bir şey kalmadı. Çünkü her şey bütün gerçekliği ile ortada…
Batı ve Amerika’nın, dünya sömürüsünün bir sonu olacaktı. Tüm imparatorluklar gibi Amerika’da batacaktı.
Bu batış bir büyük bozgun ile başlayacak ve devam edecekti.
Doların arkasındaki silah gücü, bir gün yetmez olacak ve Dolar ortada kalacaktı. Bu kesindi.
Olmayan paraların alınıp satıldığı bu spekülasyon dünyasının, kaymağını Dolar sayesinde yemenin elbet bir gün sonu gelecekti.
Dünya mafyası olmak ilelebet sürecek bir kurum olamazdı.
Amerika’nın şimdilerde yapmaya çalıştığı şey; yaşamakta olduğu kendi bozgunlarını, tüm dünyaya pay ederek, kendi bozgununu hafifletmeye çalışmasıdır.
İlan edilmemiş Rusya Amerika, ya da Doğu Batı savaşı diyebileceğimiz bir düzlemde olduğumuz çok açıktır.
Bu savaşın, örtülüsü, açığı ya da konvansiyonel olup olmadığı da artık tartışma dışıdır.
Batı ittifakları içinde bulunan ülkeler ve halklar, şimdi bu bağımlılığın bedelini ödüyorlar. Daha ağır bedeller de önümüzdeki günlerde yaşanacaktır.
2022 yılının bir hesaplaşma yılı olacağı kesindir.
Rusya’ya karşı, doğrudan silahlı savaşı göze alamayacak kadar kalleş ve tıpkı para dünyasında yaptıkları spekülasyonlarla bu savaşı sürdüreceklerini sanıyorlar.
Rusya’yı dünya ekonomisinden izale edeceklerini düşündüler, kendileri şimdiden daha ağır bedeller ödemeye başladılar.
Ve lakin biz de Batı ve Amerika’ya siyaseten ve Pazar olarak bağımlı olduğumuzdan, borçlarımızın çok yüksek olmasından, çok daha ağır bedeller ödeyeceğimiz görünmektedir.
Osmanlı da böyle büyük borçlarla, Batıya büyük bağımlılıklar ve yönetilememezlik içinde savaşların içinde kendisini bulmuştu.
Eğer ülkemizin pazarlarını bu yamyamlar dünyasına teslim etmişsek, yani ulusal pazarlar, aslında bizim pazarlarımız değilse, elbette ödeyeceğimiz bedel de çok yüksek olacaktır.
En yüksek bedel; dünya savaşından sonra, devletsiz, çaresiz, geleceksiz ve belki de vatansız kalma tehlikesidir.
Batıya ve Amerika’ya göbekten bağlı servet sınıfımız, bu sınıfın temsilcisi durumunda olan bir REJİM ile bu savaşı karşılıyor olmamız büyük talihsizliktir.
Savaşın Suriye’deki savaş kadar uzun süreceği, hatta Ukrayna’nın Batının dibinde olmasının, Batıyı hiç olmadığı kadar korkutması, savaşın daha hırçın, daha acımasız geçeceğini bize söylemektedir.
Coğrafya kaderimiz diye bir söz var. On iki bin mil uzağımızda olan bir devlete kaderimizi terk etmişsek, onun bozgununa da ortak olacağımız ortadadır.
9 Mart 2022
Bir yanıt yazın