“Alkol Terörü” yapanlar kimlerdir?

“Alkol Terörü” yapanlar kimlerdir?

“Alkol Terörü” yapanlar kimlerdir? - alcohol alkol sarhos icki

Türkiye’de son yıllarda alkol zehirlenmesinden ölenlerin sayısı terör kurbanları sayısından kat kat çoktur. Alkol fiyatları 37 Avrupa ülkesi arasında üçüncü sırada, gelir oranı da eklenirse ilk sırada yer alır. Bunun en büyük kazananı devlettir, alkol vergisi Avrupa’ya göre dördüncü sırada. Bir şise rakı satış fiyatının %72,3-ü vergidir. Devletin temel gelir kaynağı olan vergiden 128 bin 469 “imamlar ordusu”-nun maaşı ödeniyor, bu sayı sözleşmeli olanları içermiyor. Bu kaynaktan 2006-2020 yılları arasında yurtiçinde 11 bin üzre yeni cami yapılmıştır. Son 20 yılda ülkenin ulusal  varlıklarının çoğu, Batı serbest piyasa modelinin verimliliğine uygun olduğu gerekçesiyle özelleştirme adı altında satılmıştır. Ancak nedense bu özelleştirme örnekleri Diyanet İşleri’nde uygulanmıyor, camiler devletin parası ile geçiniyorlar. 2022’de Diyanet’e ayrılan (ön) bütçe 16 milyar 98 milyon 580 bin liradır.

İslamcı anlayışta, alkol kurbanları genellikle ötekileştirilip kısa bir sürede de gündemden siliniyorlar. Olay yaşananda, güvenlik kurumları birkaç kaçak içki yapılan yere baskın verirse de ilgili herhankgi bir sorun yanıtlanmadan, çözülmeden bir sonraki ölümlere dek konu kapatılıyor.

Bu bağlamda ortaya çıkan sorular: 1- Niye bu olay dönemsel yaşanıyor 2- Neden aynı zamanda birkaç bölgede oluyor 3- Niye olaydan sonra güvenlik güçleri bi hareketlenip, sonrası ise, deyim gelişi, Allah’ın amanına bırakılıyor 4- Neden kaçak bir üretici verimli ticaretini dikkatsizlikten riske atıp müşterilerini yitirmekle adam öldürme gibi bir suça da sürüklensin?

Bu sorular, aklı başında olan her bir kişinin biraz düşünmesini sağlayıp başka soruları da gündeme getirir. Bu bir terör eylemi olamaz mi? Türkiye’de yeterince kafayı yemiş açık örgütlenmiş yobazlar var, sevap için, Allah’ın sözünden çıkanları, haram içki içtikleri için cezalandırmak istemezler mi? Bu çevreler, AKP iktidarından önce, laik aydınları terör etmediler mi? Açıkçası, devlet bu sorunla pek ilgilenmiyor. Suçu iki üç kaçak içki üreticisinin üstüne atıp kurbanları da “haram” işledikleri için, demeseler bile, Allah’tan cezalarını bulmuşlar gibi sözlerle sessizce geçiştiriyorlar! Vatandaşlarının güvenliğini sağlamak devletin görevidir, yapamıyorsa ya da yapmak istemiyorsa onda nese (bir şey) aksaktır. İslamcı iktidar ideoloji gereği içki içenleri kötülemekle onları hedef tahtasına koymuşdur. Recep Erdoğan’ın “ayyaş” sözünü alaycı bir saldırganlıkla tribünlerden açıkça seslendirmesi buna bir örnektir.

Muhalefetin dincilik bağlamındaki korkulu güvensizliği bunları daha  da yüreklendirmiştir. Günde beş kere orantısız azan sesini her yerde her yönden değişik düzensiz seslerle işitmemek olanaksızdır, ses kirliliği hastaneleri, ders sıralarını, iş görüşmelerini, alışveriş merkezlerini, yatak odasını (uyku alanını),…, medya yayınlarını bile etkilemektedir. Azan yüzünden miting ortasında konuşmalarına ara vererek askerler gibi saygı duruşunda bulunan “laik” politikacılar da yok değil. Bunlar halkın huzurunu sağlamaya çabalamak yerine, kendilerini dinçilerin karalamalarından (iftiralarından) korumak için ya da herhangi bir çıkar için doğru düzgün muhalifetlik yapmaktan kaçınıyorlar. Sonuç: Demokrasiye uymayan 20 yıllık tek parti yönetimi.

Terör yalnız bir yerleri yıkıp yakmak ya da birisini öldürmek değildir, gereksiz kısıtlamalarla insanların huzurunu bozmak, doğal yaşam haklarını engellemek de terördür, korku estirmektir. Bu kapsamda alkol zehirlenmesinden ölenler de terör kurbanıdırlar. Ne yazık, din adına Türk halkının özgürlüğü çalınmış, kendisi de tutsak edilmiştir, bir anlamda ülke içeriden işgal edilmiştir.

Cumhuriyetin 100. yılı yaklaşırken, Sathı Müdafaa artık içe dönük olmalıdır.

Hilal

21.12.21

Köln, Almanya

“Alkol Terörü” yapanlar kimlerdir? - alcohol alkol sarhos icki

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir