NECDET BULUZ
Urfa’nın Suruç İlçesi’ndeki patlama olayından sonra ilk söylediğimiz “Olacağı buydu” oldu. Çünkü Suriye’deki iç çatışmalar, sınırdaki sıkıntı, giriş-çıkışlardaki kargaşa, sığınmacı adı altında çeşitli İslami terör gruplarının Türkiye’ye sızması sonrası bu tür olayların yaşanabileceğini söylemiş ve eklemiştik” Böyle olaylar yaşarsak bizim için sürpriz olmayacaktır.”
Kobane’nin yeniden inşa çalışmalarına katılmak üzere İstanbul’dan çıkıp Kobanê sınırında yer alan Urfa’nın Suruç ilçesine gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 300 gencin konakladığı ilçede bulunan Amara Kültür Merkezi bahçesinde meydana gelen patlama, katliama yol açtı.
Terörün her türlüsüne karşıyız. Kimden gelirse gelsin, kimleri hedef seçerse seçsin terörün karşısındayız ve olayları da en şiddetli şekilde kınıyoruz. Özellikle son olayın birliğimize, bütünlüğümüze karşı olduğunu, Türkiye’yi karıştırmak isteyen güçlerce planlandığını görmekteyiz. Türkiye bu görüntüleri hak etmiyor. İmajımız yerle bir oluyor, Türkiye dış ülkelerde “Bir terör ülkesi, tehlikeli ülke “olarak değerlendiriliyor. Turizm rezervasyonları iptal ediliyor. Yatırımcılar frene basıyor.
Konu çok sıcak olduğu için bu katliamı kimin ya da kimlerin yaptığı araştırmalar sonunda ortaya çıkacak. Ancak, birilerinin düğmeye bastığını görebiliyoruz. Bombalama olayının canlı bombalarca gerçekleştirildiği, olayda IŞİD’ın parmağının olabileceği de ihtimalleri üzerinde duruluyor.
Biz her zaman şu ihtimaller üzerinde durduk:
Türkiye’de iç karışıklıklar ve kargaşa çıkarmak için bekleyen iç ve dış güçler var. Türk-Kürt, Sünni-Alevi çatışmaları Türkiye’nin yumuşak karnıdır. Dış güçler bölgeyi dizayn etmeye çalışıyor. Yanı başımızda istesek de istemesek de bir Kürt devletinin temelleri atılıyor.
Dikkat edilecek olursa, Suruç’taki katliamdan birkaç gün önce Kuzey Irak Peşmergebaşı Barzani “Hedefimiz bağımsızlıktır ve bu yoldan bizi hiçbir güç alıkoyamaz “demişti. Gelişmeleri ve olayları çok iyi izler, analiz edersek nelerin olup bittiğini de çok daha iyi anlayabiliriz.
Şunu hepimiz bilmeliyiz:
IŞİD, yaklaşık bir ay önce Türkiye’yi tehdit eden açıklamalar yapmış ve “Canlı bombalı eylemler yapacağız” demişti. Nitekim emniyet birimlerinin de bu konuda bazı uyarılarda bulunduğu iddia ediliyor. Hatta 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bir iftar programında yaptığı konuşmada “Ortadoğu ve Arap politikalarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Hiç tahmin etmediğimiz sürprizlerle karşı karşıya kalabiliriz” sözleri bugün yaşananların bir habercisi miydi?
Bizi takip eden okurlarımız anımsayacaklardır. Birkaç gün önce “Bir yanda PKK, diğer yanda IŞİD tehlikesi” başlıklı bir yazı yazmış ve IŞİD’ın artık çok önemli bir tehdit olduğuna değinmiştik. Yazımızda “Geçenlerde IŞİD terör örgütün www.darülhilafe.com adlı internet sitesinden Türkiye’ye bir tehdit haberi yayınlandı. Haberde “Baskı ve engellemeler sürerse Türkiye’ye karşı şiddet eylemlerine başlayacağız. Bu eylemler eskisi gibi olmayacak” deniliyor. Sanıyoruz bu tür tehditler bundan sonra da gelmeye devam edecek. “demiştik.
Bugün geldiğimiz noktaya bakar mısınız?
Katliamın boyutları çok büyük. Sürekli ölü sayısı artıyor. Yaralı olanların da çoğunlukta olduğu haberleri geliyor. Bu nedenle yazımızda net olarak ölü ve yaralı sayısı veremiyoruz.
İçişleri Bakanlığı tarafından patlama ile ilgili olarak yapılan açıklamayı da sizlerle paylaşalım:
“Bölgede incelemelerde bulunmak üzere teknik ekip görevlendirilmiştir. Güvenlik güçlerimiz vatandaşlarımızın emniyetini sağlamak üzere gereken tüm tedbirleri almıştır. Resmi açıklamalar Şanlıurfa Valiliği tarafından düzenli olarak yapılacaktır. Bunun dışında iddialara itibar edilmemesini önemle rica ediyoruz. Ülkemizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan bu terör saldırısı karşısında herkesi kenetlenmeye ve sağduyulu davranmaya çağırıyoruz. Ülkemizin huzur ortamına kastetmiş bu hain saldırıyı gerçekleştirenleri kınıyor, hayatını kaybetmiş olan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz. Bu menfur saldırıyı gerçekleştirenleri devletimiz en kısa sürede bulacak, failler yargı önüne çıkartılacaktır.”
Bizim de temennimiz ve beklentimiz olayların faillerinin ortaya çıkarılmasıdır.
Ancak, bu tür olayların meydana gelmeden önce istihbarat birimlerinin daha duyarlı çalışarak böylesine olayların önlenmesinde etkili olması gerekiyor. Daha önce bu konularda bazı uyarıların yapıldığı da iddia ediliyor.
Sözcü Gazetesi Muhabiri Kamil Elibol’un bir haberine göre biri kadın 8 canlı bomba ile Türkiye’de intihar eylemleri planladığı tespit edilen IŞİD’in, şimdi de Hatay ya da Reyhanlı’da bomba yüklü bir araçla eylem hazırlığı içinde olduğu belirlendiği belirtiliyor. Dinci terör örgütünün bombalı aracı Kürtlerin çoğunlukta bulunduğu yerleşim alanında patlatacağının saptandığı da aynı haber içinde yer alıyor.
Aslında bütün bunların, uygulanan yanlış Suriye ve dış politikalarımızdan kaynaklandığını görüyoruz. Konu ile ilgili daha detaylı görüşlerimizi ve yorumlarımızı yansıtmaya devam edeceğiz.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın