1.. Ermenistan ve Europol, sınır ötesi ağır Organize suçlarla mücadele anlaşması imzaladılar. Europol’ün bildirdiğine göre, Ermenistan ve Europol, 16 Eylül’de, sınır ötesi suç faaliyetleriyle mücadelede işbirliğini genişletmek için bir stratejik işbirliği anlaşması imzaladılar. Anlaşma, her iki ortağın da göçmen kaçakçılığı, siber suçlar, uyuşturucu kaçakçılığı, varlık kurtarma, kara para aklama, organize mülkiyet suçu ve insan kaçakçılığı gibi bazı kilit alanlarda çalışmasına olanak sağlayacak. Anlaşma, kişisel veriler hariç olmak üzere genel stratejik istihbaratın yanı sıra stratejik ve teknik bilgi ve operasyonel bilgilerin değiş tokuşuna izin veriyor.
2. Ermenistan, Uluslararası Adalet Divanı’na Azerbaycan’a karşı şikayet dilekçesi verdi. Ermenistan, Azerbaycan’ın ırkçı faaliyetlerine karşı şikayetini BM Uluslararası Adalet Divanı’na iletti. Uluslararası Adalet Divanı tarafından yayınlanan açıklamaya göre, “Ermenistan, onyıllar boyunca Azerbaycan devleti tarafından Ermenilere karşı yürütülen ve teşvik edilen ırkçı ve nefret politikası nedeniyle Ermenilerin aşağılanmalara, sistemli ayrımcılığa, işkencelere ve kitle katliamara tabi tutulduğunu bildirdi. Azerbaycan’ın bu yaklaşımının, Eylül 2020’de bir kez daha ön plana getirildiğini vurgulayan dilekçede, “Azerbaycan’ın, Karabağ ile Ermenistan’ a karşı başlattığı savaş sırasında ve sonrasında, ‘Her türlü ayrımcılığının ortadan kaldırılmasına ilişkin uluslararası sözleşmeyi (CERO) kaba bir şekilde ihlal ettiği’ vurgulandı.”
3. Azerbaycan, Uluslararası Adalet Divanı’nda Ermenistan aleyhine dava açacak. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Leyla Abdullayeva, “Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme”yi ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanı’nda Ermenistan aleyhine dava açacaklarını bildirdi. Abdullayeva, yaptığı yazılı açıklamada, “Azerbaycan’ın Ocak 2021’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Ermenistan aleyhine açtığı davaya ek olarak Ermenistan’ın yargılanması için yakın günlerde Uluslararası Adalet Divanı’na başvuruda bulunacaklarını belirtti. (NOT; Geç kalmışlar, Ermeni tarafı davayı açmış bile!..,o.tan)
4. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Tacikistan’da yaptıkları görüşmede ikili ilişkilere değinerek iki ülke hükümetlerinin uyum içinde hareket etme imkanlarını değerlendirdi. İran Cumhurbaşkanı “Faaliyetimiz aynı dönemde başlamıştır. Eylemlerimizi, özellikle iki ülke arasındaki bölgesel ilişkileri net bir şekilde uyumlaştırma fırsatı yaratan bir incelik olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
5. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Başkanı avukat Yakup Ataş hakkında, 24 Nisan’da dernek binasında Ermeni Soykırımı’na ilişkin yaptığı açıklamayı gerekçe göstererek “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddiasıyla soruşturma açtı. Ataş, avukatıyla birlikte dün Adana Adliyesi’ne giderek ifade verdi. Av. Ataş, ifadesinde açıklama metnini kendisinin hazırladığını belirterek, “Halkın bir kesiminin kin ve düşmanlığa tahrik etmek gibi bir amacım yoktur. Kişisel düşüncemi açıkladım. AİHM kararları uyarınca da bu ifade paylaşımım benim ifade özgürlüğüm kapsamına girmektedir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Paylaşım yapıldığı dönemde Amerikan Başkanı Ermeni Soykırımı’nı tanıdığına ilişkin açıklaması üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu twit atmıştır. Bu twittin insan hakları savunucularına yönelik bir gözdağı amacı taşıması sebebiyle bu soruşturmanın açıldığını düşünüyorum. Bu soruşturmanın başlatılması düşünce ve ifade özgürlüğünün soruşturması anlamına gelmektedir. Şahsım ve tüm insan hakları savunucularına yönelik açılmış bir soruşturmadır” dedi. (NOT: Ermeni fanatikleri ve desteğindeki kişi ve kuurumlarla uğraşırken bu tip yuyrttaşlarımız ile iletişim kurulmalı, yasal yollarla beraber soykırımı neden savunuyorsun sorusu sorulmalı, kendisine soykırım olmadığına dair belgeler gönderilmelidir. Bu kişi kripto Ermeni değilse kabahat bizim, aksi taktirde güçlü Ermeni propagandasıdır..,o.tan)
6. AGİT Parlamenterler Meclisi Başkanı, İsveçli parlamenter Margareta Cederfelt, AGİT Daimi Konseyi’ne yaptığı ilk konuşmada, “AGİT içinde daha güçlü işbirliği çağrısında bulundu ve Rus Kontrol Noktaları Gukovo’daki AGİT Gözlem Misyonu’nun kapatılması gibi son gelişmelere dikkat çekti”. Cederfelt, Dağlık Karabağ’da ateşkese rağmen, kalıcı barışı garanti altına almak için çok daha fazlasının yapılması gerektiğini söylüyor. Güven oluşturma mekanizmalarını güçlendirme ve sivil toplumun katkısını garanti etme ihtiyacını vurgulayan Başkan Cederfelt, Ukrayna’daki AGİT Özel İzleme Misyonu’nu (SMM) daha fazla işbirliği için bir umut işareti olarak vurguladı ve ‘Kadın, Barış ve Güvenli’ gündemini memnuniyetle karşıladı, Daimi Konseyin ana masasında AGİT Başkanı, AGİT Sekreterliği ve AGİT Parlamenterler Meclisini temsil eden üç kadının varlığına dikkat çekti. Cederfelt “Bugün birlikte olmamız, Sekreterlik’te, kurumlarımızda, saha operasyonlarımızda, diğer uluslararası veya sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte birçok kadının AGİT bölgesinde ve ötesinde barış ve güvenliğe katkılarının bir hatırlatıcısıdır” dedi.
7. Ermenistan Hraparak gazetesi şunları yazıyor: “Kaynaklarımıza göre Moskova’da Azerbaycan tarafıyla sözde barış anlaşması üzerinde görüşmeler yapılıyordu. Müzakerelerin bittiği söylendi ve Ermeni tarafı sonuçlardan çok memnun kaldı. Dağlık Karabağ’ ın statüsü belirtilmeden, Sovyetler Birliği haritaları çerçevesinde sınır belirleme sürecinin başlatılması konusunda anlaşmaya varıldığı görülüyor. Rus tarafının mevcudiyetini, 5 yıl sınırlama olmaksızın süresiz olarak uzatmayı başardı. Sünik üzerinden verilecek yola gelince, Rusya Federasyonu ve sınır muhafızlarımız tarafından izlenecek, sınır kontrol noktaları çalışacak ve Azerbaycanlılar ödeyecek bir transit yol üzerinde anlaştılar. O yol boyunca seyahat etmek için bir geçiş ücreti alınacak. Rakamdan bile bahsediyorlar: yılda yaklaşık 150 milyon [ABD] doları. Ancak, Goris-Kapan yolunda hiçbir şey elde edilemedi, İran’dan gelen büyük kamyonlar için Rus tarafı ile Tatev-Kapan çevre yolunun RF fonlarıyla hızla inşa edilmesi için bir anlaşmaya varıldı. Doğal olarak, bu bilgiler hala gizli tutulmaktadır ve herhangi bir resmi teyid alamadık.”
8. Ermenistan Cumhurbaşkanı Armen Sarkissian, iki düzineden fazla tanınmış uluslararası şirket, vakıf ve kuruluşun (Google, Cargill, Nestlé, Revolution, Highgate, OneRagtime) başkanlarına, Fransa’nın Chamonix kentindeki Zihinler Zirvesi’nin oturum aralarında Ermenistan’ın ekonomik potansiyelini sunuyor. Toplantı, Ermenistan’ın önemli gelişme potansiyeline sahip alanları ve işbirliği için ilgi alanlarını sunmak için eşsiz bir fırsattı. Koronavirüs pandemisi ve savaşın yol açtığı zorluklara ve zorluklara değinen Sarkissian, özellikle mevcut durumdan doğru yolu bulması gerektiğini, ekonomik kalkınma için koşulların yaratılması gerektiğini söyledi, en umut verici ve ciddi kalkınma fırsatlarını özetledi.
9. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Hintli mevkidaşı Subrahmanyam Jaishankar ile bir görüşme gerçekleştirerek Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru çevresindeki gelişmeleri görüştü. Muhataplar, ikili gündemdeki çok çeşitli konulara değinerek, yakın ilişkilere dayanan yüksek düzeyde geleneksel Ermeni-Hint sıcak ilişkilerinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Her iki taraf da işbirliğini niteliksel olarak yeni bir düzeye yükseltmeye hazır olduklarını ifade ettiler. Taraflar, çeşitli alanlardaki belirli programlara ilişkin işbirliği konusunda önemli tartışmalar başlatma konusunda anlaştılar. Bu kapsamda üst düzey karşılıklı ziyaretlerin yoğunlaştırılmasının önemi vurgulandı. Mirzoyan ve Jaishankar, ayrıca, Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru etrafındaki güncel gelişmeleri de tartıştılar. Mirzoyan, mevkidaşına Azerbaycan güçlerinin Ermenistan Cumhuriyeti’nin egemen topraklarına girmesi sonucu ortaya çıkan durum hakkında bilgi verdi.
10. Ermenistan Kamu Radyosunda, “Büyük sorunun küçük parçası – İran kamyonları, büyük sorunun küçük bir parçası” başlıklı bir haber yer alıyor. Rus Şarkiyatçı Karine Gevorgyan, “Ankara ve Bakü neden yeni bir savaş istiyor?” sorusuna cevap olarak Sputnik Ermenistan ile yaptığı görüşmede şu iddiada bulunuyor; “ Azerbaycan, Türkiye ve Pakistan’ın aktif desteğiyle Ermenistan sınırında gerilimin tırmandırılmasına hazırlanıyor ve İran bu saldırganlığın hedefi. Goris-Kapan karayolunda son dönemde yaşananlar da, bu süreçler çerçevesinde değerlendirilmelidir. Azerbaycan polisinin Sünik bölgesinde İran kamyonlarını durdurma eylemlerinin daha geniş bir çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Ermenistan Ulusal Güvenlik Servisi, 12 Eylül’de Goris-Kapan yolunun Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolü altındaki bazı yerlerinde konuşlu Azerbaycan polisinin İran kamyonlarını durdurduğunu ve denetlediğini bildirdi. Daha sonra medyada, sürücülerden geçmek için para aldıkları bilgisi ortaya çıktı. Ardından Azerbaycan Devlet Gümrük Komisyonu, “ülke topraklarına girerken yabancı ülkelerin araçları karayolu vergisine tabidir” diye bir açıklama yaptı. Görüldüğü üzere Bakü, lojistiği sadece Ermenistan’a değil, komşu İran’a da baskı yapmak için bir manivela olarak kullanıyor..”
11. Çek Cumhuriyeti’nin Kralupe Vltava şehrinin merkezi parkında 15 Eylül’de gerçekleştirilen ve 1915 Ermeni <sözde> soykırımının 1,5 milyon kurbanının anısına adanan Ermeni haçkarının açılış töreninde Prag Başpiskoposu Kardinal Dominique Duka, Ermeni halkının <sözde> soykırım sırasında çektiği sayısız acıların ve milyonlarca kurbanın hatırası haricinde, bugün Ermenistan’da yaşayan Ermenilerin içinde bulunduğu zor duruma da değinerek, “Ermenistan’ın hala düşmanlarla çevrili olduğunu ve varlığının dahi zan altında olduğunu” kaydetti.
12. Ermeni <sözde> Soykırımı Müzesi’nde, 16 Eylül’de, “Ermeni Talepkârlığının İzinde. Ermenilerin özel ve cemaat mallarının mülkiyet belgeleri” başlıklı geçici bir sergi açıldı. Sergi bölümü başkanı Seda Parsamyan, “Burada mülkiyet belgesi niteliğinde olan ve ilk kez gösterilen iki düzine kadar orijinal Osmanlı belgesi sergileniyor. İşte tapu kayıtları, evler, bahçeler, tarlalar, değirmenler, fotoğraf stüdyoları, kiliseler ve manastırlar olmak üzere, Osmanlı Ermeni vatandaşlarının özel mülkiyetini kanıtlayan belgelerdir bunlar. Ulusal ve cemaat yapılarının çoğu yok, yerle bir edildi, ancak, bu belgeler Ermenilere ait olduğunu doğruluyor”dedi. Sergi daha ilk gününde Almanya, Rusya, ABD, Fransa, Yunanistan, İran, Çek Cumhuriyeti ve Finlandiya’dan ziyaretçiler tarafından izlendi.
13. Ermenistan Kamu Radyosunda, “Açıklanmayan süreçler var.Erivan ve Ankara’dan yapılan açıklamalar, beyan edilmeyen süreçlerin var olduğunu gösteriyor” başlıklı bir haber yer alıyor. Haber özetle şöyle, “ Ermenistan Ulusal Meclisi eski milletvekili, Azerbaycan uzmanı Tatevik Hayrapetyan, son dönemde Ermeni tarafı için, Türkiye’den bazı olumlu sinyallerin varlığına dair konuşmalara rağmen, karşı tarafın açıklamaları ve eylemlerinin hiç de iyimserlik yaratmadığını belirtmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Ağustos’ta bir dizi ülkenin büyükelçileriyle yaptığı görüşmede, ‘Dağlık Karabağ’ın işgalinin sona ermesinden sonra kalıcı barış için koşulların yaratıldığını’,Ermenistan bu şansı yakalarsa Ankara gerekli adımları atacaktır’ dedi. Bölgenin yapıcı bir yaklaşıma ihtiyacı var. Anlaşmazlıkların olduğu durumlarda dahi komşuluk ilişkileri toprak bütünlüğüne ve egemenliğe saygı temelinde geliştirilmelidir. Bu yönde hareket etmeye hazır olduğunu belirten Ermenistan Cumhuriyrt,’ nin yeni hükümetine başarılar dilerim” dedi.
14. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Tacikistan’da CSTO ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nün ortak oturumunda yaptığı açıklamada, “KGAÖ (CSTO) ve Şanghay İşbirliği Örgütü’nün sahasında uluslararası terörizm tehdidinin etkin bir şekilde sınırlandırılmasıyla yakından ilgilendiğini, terörist grupların ayrı ülkeler tarafından bazı askeri-politik hedeflere ulaşmak için, kullanılmasını kabul edilemez olarak gördüğünü, Afganistan ve çevresindeki gelişmeleri yakından takip ettiklerini” söyledi. “Toplantımız, Afganistan’daki radikal değişikliklerin ülkede tamamen yeni bir durum yarattığı bir dönemde gerçekleşiyor” dedi.
15. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü haftalık brifing sırasında,“ Moskova’ nın, Ermenistan-Azerbaycan sınırının somut bölümlerindeki gelişmeleri dikkatle takip ettiğini, Ermenistan ile Azerbaycan arasında sınır çizme ihtiyacını yeniden teyit edildiğini” söyledi.
16. Süryani İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne göre, Haseke Vilayetindeki Süryani köyü Um Waghafa (Tal Tawil) kilisesine Türkiye destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) asker yerleştirildi. Hristiyan köyü, sivil altyapıların uluslararası anlaşmaları ihlal ederek zarar gördüğü Hristiyan kasabası Tel Tamer de dahil olmak üzere çatışmaların sınırında bulunuyor. Bir Hıristiyan milis sözcüsü, “Türk bombardımanı kısa süre önce bölgede iki okul, bir belediye binası, bir fırın ve bir elektrik hattını tahrip etti” dedi. Um Waghafa, Habur Nehri boyunca uzanan 33 Süryani köyünden biridir. Bu Süryani köyleri, güvenlik, ekonomi ve yaşam koşullarının kötüleşmesine neden olan çatışmalardan muzdariptir. Süryani Ulusal Konseyi Başkanı, “Türk ordusu tarafından bombalanan bölgelerden kaçan önemli sayıda sakin, Türk bombardımanından uzaktaki diğer Süryani köylerine yerleşti…(NOT: Bu iddialar, temenni edilir ki devlet etkililerinin eline geçer de bir reaksiyon gösterilir. Diğer taraftan, Atatürk’ e ve Türk Ulusuna hakaret içeren 10 Eylül’ de aynı web sitesindeki habere bir yorum verilmiş!..,o.tan)
Bir yanıt yazın