NECDET BULUZ
Ortadoğu’da ve Suriye’de şekillenmeyi daha yakından izlediğimizde Amerika’nın uyguladığı ikiyüzlü politikaları daha da çözebiliyoruz. Arapların hainliğini, çıkarları için nasıl hareket ettiklerini görebiliyoruz.
Bütün bunlardan ders çıkarabiliyor muyuz? Bizce hayır.
Özellikle Suriye’deki oluşumda Amerika, Esad’ı devirmekten vaz geçmiş görüntüsü vererek, kendi projelerinin yapılandırılmasında kullanıp ve şimdi de Beyaz Saray “Esad’sız Suriye çözümü” konusunda yeni planlarını ortaya koymaya hazırlanmaktadır.
Günlerdir yazıyoruz ve uyarıyoruz. Suriye’nin Kuzeyinde Kuzey Irak modeli bir Kürt oluşumu tamamlanıyor. BOP çerçevesinde devreye sokulan bu planın 6 ay içinde hayat bulabileceği hesaplanıyor. Böylece Kuzey Irak ile Kuzey Suriye Bölgeleri Kürtlerin kontrolüne geçmiş olacak.
Amerika, önce IŞİD’ kullanmaya başladı. IŞİD bahanesi ile koalisyon gücü oluşturdu. Batı’yı ve Arapları da peşine takarak Ortadoğu’yu cehenneme çevirdi.
Esad ile işbirliği yaparak IŞİD karşıtı cepheyi büyüttü. Kuzey Suriye Bölgesindeki hedeflerine ulaşabilmek için bu noktada Esad’ı da kullandı ve halen de kullanıyor. İş tamamlanınca Esad’a yol görünecek.
Beyaz Saray’dan yükselen seslere kulak verecek olursak, Amerika’nın yakında Suriye’de Esad’sız bir oluşumdan söz etmeye başladığını görürüz. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamalarda “Artık Esad’ın savaşacak gücü kalmadı. Sadece savunmada kalıyor. Kaybettiği yerleri de alamıyor” deniliyor.
Daha önce Özgür Suriye Ordusu’nun Esad’ı düşürebileceği söyleniyordu. ÖSO, kendi aralarında bölününce bu planlar suya düştü. Şimdi ise ÖSO’na mensupları Amerika- Türkiye işbirliği ile eğitiliyor. Bu eğitilenler de IŞİD ile savaşmak üzere Suriye’ye gönderilecek. Özetle hedeflerinde Esad değil, IŞİD olacak.
Türkiye eğitilenlerin Esad’ın devrilmesi için de çalışmasını isterken Amerika buna “Hayır” demiştir. Görüldüğü gibi Türkiye’nin bölgede hiçbir isteği kabul görmüyor.
Ancak, Esad’ın gitmesi bizimkilerin isteği ve bastırması ile değil, Amerika’nın kararı ile olacak bunu özellikle vurgulayalım.
Bir nokta daha var, Ortadoğu’da, özellikle de Suriye’de Amerika Türkiye’yi de kullanmıştır. Kobani’nin IŞİD’ın eline geçmemesi için Amerika-Türkiye işbirliği olmadı mı? PYD ve Barzani’nin Peşmergeleri IŞİD’a karşı savaşırken Türkiye bunlara destek vermedi mi? Buradaki Kürt bölgesinin oluşmasında pay sahibi değil miyiz?
Şimdi bizimkiler kalkmışlar “Suriye’nin Kuzey’inde bir Kürt oluşumuna izin vermeyiz” diyorlar. Hadi vermeyin bakalım. İş işten geçmiş, kullanılmışız ve yanı başımızda oldu-bittiler gerçekleşiyor ve biz bunları şu anda sadece seyredebiliyoruz.
Saddam’ın devrilmesinde Kaddafi’nin katledilmesinde Türkiye’nin rolü olmadı mı? Amerika ve Batı’nın isteği ile kalkıştığımız bu işlerden ne elde ettik? Bırakın elde etmeyi, elimizdekileri bile kaptırdık. Suriye’deki oluşumdan çok daha kötü biçimde etkileneceğiz.
2 milyonun üstünde Suriyeli sığınmacı barındırıyoruz. Yeni geleceklerden de söz ediliyor. Bizi mülteci barınma evine çevirdiler bu yetmez mi? Bu bile, kullanıldığımızın bir göstergesi değil mi?
Suriye topraklarında tampon bölge istedik Amerika reddetti. Buralarda kampların kurulmasına bile izin vermediler. Hedefleri, Türkiye’nin sığınmacı akını ile bunaltılması, sıkıntıya düşürülmesi, zayıflatılmasıydı. Şu anda bu gerçekleşti. Bundan sonra daha ne gibi gelişmeler olur, nasıl köşeye sıkışırız bunları bilemiyoruz. Ancak, sığınmacı konusunda çok daha kötü günlere hazır olmamız gerektiğini biliyoruz. Ekonomik yönden de bu konuda sıkıntılarımız gittikçe büyüyor.
Amerika ve Batılı güçlerin en büyük oyunu Müslümanları Müslümanlarla savaştırmaktır. Ortadoğu’da şu anda bu oyun oynanıyor ve Müslümanlar birbirine kırdırılıyor. Ne Amerika, ne Batı artık asker kullanmıyor. Savaşan ve ölenler dikkat edilecek olursa hep Müslümanlardır.
Bölgedeki karışıklıklara bir de mezhep çatışmaları eklenirse siz o zaman Ortadoğu nasıl kan gölüne dönüşecek ondan sonra görün. Dış güçlerin şimdiki hedefi mezhep çatışmaları olacak. Bunun ayak seslerini duyar gibiyiz. İran destekli Hizbullah güçlerinin Esad’ın yanında yer alması ile böyle bir tehlikenin varlığını görebiliriz.
Bir başka tehlike de Irak’ta gelişiyor. IŞİD’ı destekleyen Sünniler Irak’taki Şii’lere karşı çatışmaya hazırlanıyor.
Konu Müslümanlardan açılmışken buraya bir parantez açalım:
Amerika ve Batı’nın yanında yer alan Müslüman ülkeler yok mu? Suudi Arabistan, Katar, Körfez ülkeleri Müslümanların birbirine kırdırılmasında söz sahibi değiller mi? Bize göre en büyük hain Suudi Arabistan, Katar ve Körfez ülkeleridir.
Düşündürücü olan da Türkiye’nin halen bu kafadakilerle sıkı işbirliği içinde olmasıdır.
Ortadoğu’daki oluşumdan en karlı çıkan ülke İsrail’dir. Bunun nedenlerini daha önce yazdığımız yazılarda detayları ile açıklamıştık. Herkesin birbirini kullandığı Ortadoğu’da bu oyunu elini ovuşturarak keyifle izleyen bir ülke varsa o da İsrail’dir. Hiç kimse alınmasın gücenmesin ama burada herkes İsrail’e hizmet ediyor.
necdetbuluz@gmail.com
necdetes@mynet.com
Bir yanıt yazın