AKP, iktidar olmadan önce, yani 2001 yılında, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal durumu nasıldı, şimdi nasıl? Bir bakalım mı?
19 yıllık AKP döneminde ülkemiz nereden nereye geldi?
Gerçekleri görmek için rakamları karşılaştıralım.
Önce, çok kısa, kesin ve net vurgulayayım:
2012 yılında milli gelir 12 bin 500 dolardı, bugün 7 bin dolar. 5 bin 500 TL azaldı.
Halkımız 5 bin 500 TL yoksullaştı…
2001 yılında Türkiye kriz ortamındaydı. Daha doğrusu, öyle deniliyordu. Buna rağmen 1 dolar 1.22 TL idi. Bugün 8,5 TL.
O dönemde motorin 1 TL idi. Bugün 7 TL. Benzin 1 TL idi şimdi 7 TL.
1 gram altın 13 TL idi, bugün 480 TL, çeyrek altın 23 TL idi bugün 780 TL.
Erdoğan, iktidarı teslim aldığında enflasyon yüzde 17 civarında idi, bugün 30-40 civarlarında… Ki o zaman enflasyon dünyada da vardı, bugün dünyada yüzde 2’lere düşmüş durumda…
Şimdiye dek bu ülkeye böyle bir iktidar gelmedi.
Vatanımız ilkelleşmenin, gerilemenin yanında bir de yolsuzluk, hırsızlık bataklığına saplandı.
Ayakkabı kutularının içinden paralar çıktı. Dinci dernekler tarafından vatandaşlarımız dolandırıldı. Deniz Feneri davasında üç sanık dolandırıcılık suçundan mahkûm oldu. Sanıklar toplam 10 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldılar.
Evlerde para sayma makineleri, para kasaları ile karşılaştık. Hem de bu işi bakan çocukları yaptı.
Bakanlar bile yolsuzluğa bulaştılar…
Ve günümüzde bir kadını bakan yaptılar; o da başkalarına 100 TL’ye sattığı dezenfektanı kendi bakanlığına 175 TL’ye verdi. Hem de kendi işletmesinden…
Sonra da hiçbir soruşturmaya, kovuşturmaya uğramadan, elini kolunu sallayarak, törenlerle uğurlandı.
Devlet başkanı ve arkadaşları “Yaptığı hizmetlerden(!)” dolayı ona teşekkür ettiler.
Savcılar, hâkimler bu kadın bakanı sadece seyrediyorlar şimdi… Henüz bir kıpırtı yok!
Şu anda ülkemizde adalet kavramı, adalet kurumları tek elden yönetiliyor.
“Otur” deyince oturuyorlar, “kalk” deyince kalkıyorlar… “Yat” deyince yatıyorlar, “sus” deyince susuyorlar…
Ama halk perişan…
Ülkeyi emperyalistlerden temizleyerek, vatanın bağımsızlığını ve halkının özgürlüğünü gerçekleştiren komutanın, liderin adı, yani Mustafa Kemal Atatürk adı kitaplardan, anıtlardan, duvarlardan siliniyor, çıkarılıyor…
Tabelalardan, levhalardan TC ve Türk adı kaldırılıyor… ANT siliniyor…
Çünkü Şeriat devletine doğru bir gidiş, bir hazırlık var. Şeriat devletine doğru yol alınıyor.
Örneğin Alkollü içki satışı yasaklanıyor. Ama Covid-19 yasakları uygulanmıyor. Cenazelere 30 kişi katılacak deniliyor, tarikat liderlerinin cenazelerine vali ile birlikte yüzlerce, binlerce kişi katılıyor…
Temel hak ve hürriyetlere sınırlamalar getiriliyor. Hukuk devleti, “Genelge devletine” dönüştürülüyor.
Ama halk artık bu iktidarı desteklemiyor. İnsanlarımız, siyasal destekten ellerini çektiler.
AKP yalnızlaşmaya doğru gidiyor…
Aslında bu siyasal destek, 2015 yılında azalmaya başlamıştı. İktidar, Haziran seçimlerinde azınlığa düşmüştü. Daha sonra o, bazı girişimlerle siyasal ve sosyal durumunu düzeltti.
Yoluna devam etti. Bu günlere ulaştı.
Ne var ki artık toplumu denetleyemiyor. Ona yön veremiyor. TV’ler, gazeteler, yayın basın organları elinde olmasına rağmen baskı, zulüm, güç gösterisi işe yaramıyor.
Çünkü çözülme, isyan, partiyi terk etme içeriden başladı. AKP’de içeride de isyanlar var…
Çünkü esnaf, esnaf gibi; çiftçi, çiftçi gibi, memur, memur gibi; işçi, işçi gibi düşünmeye başladı.
Aç, sefil ve İsyanlarda… Hakkını arıyor… AKP kuyrukçuluğunu bıraktı…
Artık çaycı çay ocağını; hal esnafı sebzesini, meyvesini; köylü bahçe, tarla ürünlerini meydanlara döküyor… Yönetimi, yönetenleri protesto ediyor.
Çünkü çiftçilerin traktörleri, öküzleri, tarlaları, malı mülkü hacizde…
İcra dairelerindeki dosya 1 yıl öncekine göre 1 milyon 394 bin arttı…
Karşılıksız çek sayısı yüzde 41,2 çoğaldı…
128 milyar dolar kayıp… Sıra altın satışına geldi şimdi… Devlet, 5’li Çeteye hizmet ediyor…
Ekonomik kriz zirvede… Cumhurbaşkanının “Helallik istemesi” de bi işe yaramadı…
Bundan böyle, artık, kimse AKP’yi kurtaramaz… Yeter ki muhalefet ve Atatürkçüler “Adam gibi” muhalefet yapmasını bilsinler…
Bir yanıt yazın