Sayın Turkish Forum Üyeleri,
Turkish Forum’un VatanPerver gönüllüleri arasına katıldığım için mutluyum. Bugünden sonra, Sizlere zaman zaman OrtaDoğu bölgesindeki Türkiye ve Türk Dünyası ile ilgili önemli gelişmeleri ve analizleri yazmak istiyorum. Yıllardır OrtaDoğu, Siyasal İslamcılık, PKK ve Ermeni Terörü, Hizbullah ve Fetulla Yapılanması üzerine çalışıyorum, çok sayıda kitaplar ve farklı dillerde makaleler yayınladım.
Orta Doğu konusunda yazmadan önce, bir giriş yapmam gerekirdi ve bu giriş yazımın konusunu son yaptığım araştırmama dayandırmak istedim. Bu konuda bugüne kadar derli toplu bir çalışma yapılmadı ve yazılmadı: Mustafa Kemal ve Orta Doğu.
Son yarım asırda olduğu gibi son 10 yılda daha fazla dünya gündemini meşgul eden Ortadoğu olayları, özellikle yeni neslin çok iyi bilmesi ve takip etmesi gereken bir husus. İşte bu yüzden, Mustafa Kemal (Henüz Atatürk vasfını almadığı için bunu kullandığımı not etmeliyim) : Ortadoğu konulu bir araştırma yapmıştım.
Batılı bir tarihçinin dediği gibi Doğunun Tarihi Kahramanlar Tarihidir. Doğu ülkelerinin kaderini değiştirenler kendi içinden çıkan Kahramanlardır, Gandi vs. gibi.
Mustafa Kemal, Modern Türkiye’nin Kahramanıdır. O’nu tanımadan sadece Türkiye’yi ve Türklüğü değil OrtaDoğu’yu da anlamak zordur. Bu yüzden yeni nesle önce Nutuk okuyun diye tavsiye ederiz. Modern Türkiye’nin Hukuk, Din, Kadın ve Toplum, Ekonomi, Siyaset ve Askerlik gibi birçok temel felsefelerinin değişmesi Mustafa Kemal sayesindedir ve Modern Türkiye’nin yaşaması da bu felsefenin anlaşılmasına bağlıdır.
Birçoğumuzun bildiği gibi, Mustafa Kemal ilk askerlik görevine 1905’te Suriye’de başladı. Esasen, Mektebi Harbiye-i Şahane ve Akademi’deki örgütlenme ve Dergi faaliyetleri sebebiyle II. Abdulhamid’in hafiyeleri tarafından tutuklanıp günlerce hapiste kaldıktan sonra Şam’a sürgün edildi. Şam, Beyrut, Hayfa, Kudüs, Akabe daha sonra İskenderiye, Bingazi, Tobruk, Filistin ve Halep bölgelerinde çok önemli başarılar kazandı. Hicaz Demiryolu projesinin Şam’dan Akabe ve Hayfa’ya ulaşmasında büyük pay sahibiydi. Şam’da kurduğu “Vatan ve Hürriyet Cemiyeti”nin Şam, Beyrut, Hayfa, Kudüs gibi şehirlerde şubelerini açtı. Bu Cemiyet daha sonra Libya Gönüllü Görevi öncesinde Teşkilatı Mahsusa’ya katıldı ve Libya ve Ortadoğu’da önemli faaliyetler üstlendi. Mustafa Kemal, Golan Türkmenleri, Ürdün Çerkezleri (şimdi Ürdün istihbaratının çekirdeğidir), Libya Senusileri, Deraa ve Beyrut Dürzileri gibi birçok akraba Türk toplulukları ile ilişkiler kurdu.
Hikaye çok uzun, burada ana başlıklarıyla bile bu konuyu size aktarmam mümkün değil. Tarih kitabı okutmakta zorluk çektiğimiz yeni nesil için bu amaçla tamamen tarihsel gerçeklere dayanan bir Tarihi Felsefi Belgesel bir Roman yazdım. O döneme ilişkin bütün fotoğrafları da renklendirdim ve bölüm başlarına ekledim. Olayların geçtiği yerlerde bizzat bulunduğum ve araştırma yaptığım için, Türk Milleti için çok faydalı olacağına inandığım bir çalışma oldu. Yıllardır Ortadoğu üzerine çalışmama rağmen, bu araştırma sonucunda birçok yeni kanaatler de edindim. Şimdi kesin olarak inandım ki; II. Abdulhamid’in Hicaz ve İslam Siyaseti bizi Balkan, Kafkas ve Ortadoğu Türklerinden koparmıştır. II. Abdulhamid’in çok başarılı bir Sultan olduğunu, Golan ve Musul konusundaki direnmelerini takdir ediyorum ancak Hicaz demiryoluna harcanan insan ve para kaynakları Deniz gücü için harcanmış olsaydı bugün ne Ege’yi, ne Akdeniz’i, ne Suriye’yi ne de Balkanlar’ı bu kadar kolay kaybetmezdik. Lafı çok uzattım, kusuruma bakmayın. Merak eden dostlar için Roman çalışmasının linkini aşağıda paylaşıyorum. Bunu bir kitap tanıtımı gibi düşünmeyin, dünyanın her yanına yayılmış Türk nesline başka türlü ulaşma imkanım olmadığı için diğer kitaplarım gibi bunu da Elektronik Kitap olarak yayınladım. 1900 – 1919 Arası dönem için bu Birinci Cilt mahiyetinde, ömrümüz elverirse 1919 – 1938 ve bugüne kadarki ciltleri de hazırlamayı planlıyorum.
Selam ve Saygılarımla
KitapLinki:
Dr. Abdullah Manaz
Bir yanıt yazın