Erdoğan, Saygun’u niye ziyaret etti?
İnsani bir görüntü verilen, Balyoz Davasından 18 yıla mahkûm, Saygun ile Tayyip’in el-ele fotoğrafları, tüm işbirlikçi ve glandyo medyasının manşetindeydi.
On yıldır, Amerika ile birlikte, Türk Ordusuna amansız saldırılar düzenleyenler, şimdi ne oldu da, bu insani koridordan geçerek, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar?
Tüm ahlaki standartları aşan bu yaşadıklarımıza, siyaset mi dememiz gerekecek?
Hayır.
İktidar tahmin edeceğimizden çok daha zor durumdadır.
Bu zorluğu aşmak ve kamuoyundan gizlemek için, gladyo medyası, artık yetersizdir.
Nedir bu çıkmazlar?
Amerika anladı ki, kendi çıkarlarını Orta Doğuda savunması AKP ile olabilecek bir şey değildir.
Türk Ordusunu yanına almayan bir ABD, Orta Doğuda çıkarlarını savunamaz.
PKK terörü ile Orduyu mücadele etmekten alıkoyanlar, genelkurmay başkanlarını terörist ilan edenler, Açılımları gerçekleştirmek için, Ordu dâhil, çok geniş kitlelerin desteğine ihtiyaçları vardır.
Amerika, nihai amacına, yani Büyük Kürdistan amacına ulaşabilmesi için Türk Ordusuna çok ihtiyaç duyuyor.
Türk Ordusu olmaksızın, Amerika Orta doğuda hiçbir şey yapamaz.
ABD Erdoğan’ı Türk Ordusu ile anlaşmaya zorladı.(Sadece Komuta kademesini değil, tümünü)
Bu zorlama yeni gelişmeleri ortaya koydu.
Bu sayede, ABD de, Ordumuz ile anlaşma zeminini buldu.
Komuta kademesi Barzani’n savunmasını üstlendi.
Bu siyasi gelişmelerin dışında, ekonomik gelişmelerde oldu.
Topraklardan başka satacak fazla bir şey kalmadı.
Sıcak para girişi, cari açığı karşılayamaz duruma geldi. Yılda 50 milyar dolar sıcak para giriyor, cari açıkta 50 milyar dolaylarında cereyan ediyordu. Bu sayede, ekonominin çevrilmesi mümkündü.
Hem sıcak para girişi azaldı, hem de anaparaların faiz giderleri çoğaldı.
Yani ekonomik tehlike de büyüdü.
F-Tipi ile siyasi iktidarın sürdürdüğü koalisyonda çatlaklar oluştu.
Yargı sistemine komuta eden F-Tipi, sosyal barışı alt-üst edecek kararlar aldı.
İktidar Suriye’de büyük bir yenilgiye uğradı.
Tüm Orta Doğu ülkelerini karşısına aldı.
Dış politika çöktü.
Enerji tedariki tehdit altına girdi.
Bunların en önemli destekçisi ABD büyük bir çıkmazdan, çıkamaz oldu. Uçak taşıyan gemilerini, kendi sahillerine, masrafı daha az diye demirledi.
Avrupa kendi derdine düştü. AKP’ye destek azaldı.
Uygarlık, ekonomi, teknoloji uzak doğuya kaydı.
Atlantik İttifakının ülkeye yararı değil zararı olmaya başladı.
Türkiye’yi kurşun asker gibi kullandığından, Atlantik İttifakı Türk halkına sorundan başka bir şey sağlamaz oldu.
Tarım çöktü.
Samandan sonra, domates ithalatı başladı.
Zaten sanayi sektörü yabancıların ithalatına uğradığı için çok önceden mevta olmuştu.
Yerine ikame etmeye çalıştıkları inşaat sektörü de iyice köpüklendi.
Cumhuriyetin birikimlerinin tümünü sattıkları için topraklardan başka satacak çok az şey kaldı.
Siyasi iktidar işlediği suçların korkusu altına girdi.
Muhalefet Meclis dışına çıktı.
Halk yeni arayışlara girdi.
Bu kadar çıkmazı olan bir iktidarın, elinde silahı bulunan Türk Ordusu ile daha fazla uzayacak, bir husumetin içinde olamazdı.
Siyasi iktidar, bundan böyle, şimdiye dek söylediklerinin ve yaptığı şeylerin tersini söyleyecek, tersini yapacaktır.
Saygun ziyareti, iktidarın bittiği yerdir.
Bir yanıt yazın