DOKUNULMAZLIKLARINI kaldırma tehditleri savuran Başbakan, anayasa için BDP ile işbirliği yapabileceğini açıkladı: Referandum noktasında yani 330’u yakalamak için ortak adım atabiliriz!
Neler demişti:
ERDOĞAN, BDP’lilere çok ağır eleştiriler yöneltmiş, “Yaptıklarının hesabını sormazsak bu millet bizi affetmez, Allah da affetmez” demişti.
“Terör uzantısı”yla anayasa için işbirliği
Başbakan, PKK’nın siyasi uzantısı olarak suçladığı BDP’lilerle yeni anayasa için işbirliği yapabileceklerini belirterek “330’u yakalamak için ortak adım atabiliriz” dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, her fırsatta terör örgütü PKK ile işbirliği içinde olmakla suçladığı ve dokunulmazlıklarının kaldırılması yolunda tehditler savurduğu BDP’lilerle yeni anayasa için işbirliği yapabileceğini açıkladı. Başbakan, “Anayasa değişikliğini referanduma götürmek için BDP ile müşterek adım atabiliriz” dedi. Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Slovakya’yı kapsayan resmi gezisinin dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndan sonuç çıkmazsa, liderlere çağrıyı düşünür müsünüz?” sorusuna Başbakan, şu cevabı verdi: “Onu sürekli yapıyorum zaten. Ne diyorum; diyorumki ’Anayasayı değiştirme gücüne sahip olacağımız herhangi bir parti veya partilerle biz bunu parlamentoda yaparız.’Biz bunu söylüyoruz. CHP kabul ederse yapabiliriz, MHP yaparsa kabul edebiliriz. Ama şu andaki görüntü öyle bir sinyal vermiyor.” “Meclis aritmetiğini sayarken BDP ismini geçirmediniz. BDP de dahil mi bu çağrınıza?” şeklindeki bir soruyu ise Erdoğan, “Şimdi BDP ile anayasal değişiklik yapmaya sayımız yetmiyor. Ama geçen gün söyledim, referandum noktasında yani 330’u yakalamak adına anlaşabilirsek onlarla da müşterek adım atabiliriz” sözleriyle cevapladı.
Kimler gitmeyecek?
İmralı’ya gidecek ikinci BDP heyeti için takvimin nasıl işleyeceğine ilişkin açıklama yapan Başbakan, “Arkadaşlarla görüşeceğiz. Görüşmeye göre bu arada belki MİT Müsteşarım gitmiş olabilir. Ondan bilgileri alacağız, nedir ne değildir. Ona göre de dediğim gibi temel yaklaşımlarımız var” dedi. Erdroğan, şöyle devam etti: “Dağ ile kucaklaşanlara bir kere yol veremeyiz, ’Oraya gidin’diyemeyiz. İki, söylemlerinde tabanı kışkırtacak söylemlere sahip olanlara da sıcak bakmamız mümkün değil. Ama aklıselimin sahip olduğu ve oradan döndükten sonra da verdiği mesajlarla bu çözüm sürecine katkıda bulunabilecek olanlara Adalet Bakanlığımızın bu konuda olumlu yaklaşımı söz konusudur.” Suriye konusunda da bilgi veren Tayyip Erdoğan, “Beşşar Esad gidicidir, kalıcı değildir” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Şu anda bütün imkânlarıyla muhalif güçler çalışmalarına devam ediyorlar. Doha olayından sonra onlara verilecek katkı, verilecek güç daha da artarak devam edecektir. Biz şu anda insani noktadaki desteğimizi sürdürüyoruz. Açık kapı politikamız devam edecek. Şu ana kadar yaptığımız harcama 600 milyon doları aşmıştır. Bundan sonraki süreçte de yine kamplara, evlere alma vesaire bunlar da yine devam edecek.”
Hesabını sormazsak Allah bile affetmez
Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantılarında yaptığı konuşmalarda BDP’lileri terörist ilan ederek ağır ifadelerde bulunmuştu. İşte onlardan bazıları:
* BDP’li vekiller teröristleri kucaklarken, onlar vekillerin sırtlarını sıvazlamış, yanaklarından öpmüşlerdir.
* Bunlar 2003’te de aynı şeyi yaptılar, o dağlardan beraber indiler. Beraber geldiler.
* Kameralar olmasıydı terörist efendilerinin ellerini öper 3 kuruş da harçlık alırlardı. Efendileri acıdılar da ellerini öptürmediler
* Gaziantep’te şehit olan Almina’nın masum kanı, BDP’li vekillerin sırtına sıçramıştır. O temiz kan, namus lekesi gibidir, şeref lekesi gibidir; yıkamakla çıkmaz. Bir yaşındaki Almina’nın kanı BDP’li vekillerin sırtından hiçbir zaman silinmeyecektir.
* Bölücü terör örgütünün eş başkanının söylediğine bakmayın. O önce kendisinde yüz olsa parlamentoya değil Kandil Dağı’na çıkması gerekir.
* Eğer biz BDP’lilerin yaptıklarının hesabını sormazsak, bu millet bizi affetmez, Allah da affetmez.
* BDP, çözümün bir parçası olmak yerine, terörün bir parçası olmakta ısrarcı oldu
* Kandil’deki efendilerine ’yeter artık’ diyecek cesareti hiç bir zaman kendilerinde bulamadılar. Kandil’in emirlerini, talimatlarını sorgulayabilecek kadar kendi ayaklarının üzerinde duramadılar.
* Türkiye, BDP’li kalleşlerin, PKK’lı kalleşlerin benim subayımı askerimi gelip arkadan şehit ettiği bir ülke değildir. Yanlış yapan bedelini ödeyecektir.
Bir yanıt yazın