TAHRİKLERE KAPILMA, GENÇLER DE, POLİS DE BİZİM

TAHRİKLERE KAPILMA, GENÇLERDE POLİSTE BİZİM

Hükümet ve ortağı bunalımlarda!. Yıllardır süregelen işsizlik, yoksulluk, iflaslar, kepenk kapatmalar vatandaşın canını yakıyor.

Milletin efendisi çiftçimizin traktörü, ekipmanları, ineği, tarlası, emeği haczediliyor. Değerli çiftçi kardeşlerimiz artık: BORÇ ekip, HACİZ biçmekteler.

Ekonomik nedenlerden artan boşanmalar, yıkılan yuvalar, istenmeyen intihar olayları artarken

Türk insanı aşı bulamazken, hükümet aşı tedarik edemezken, İHTİYAT akçesi bile tükenmişken, Merkez Bankası rezervleri eksilere düşmüşken.

Ucuzlatacağız gerekçesiyle 12 yıllık Sırbistan’dan ET, Bulgaristan’dan hububat kapçığı ithal edip; bir türlü ucuzlatamamışken.

Çamlıca Camii, Ayasofya bile çabuk sönmüşken.

Verilen 3600 ek gösterge, EYT gibi hayati konuları çözememişken. İki üç üniversite bitirmiş gençler İŞ ve AŞ bulamaz ve ana-babasını eline bakarken.

Bütün bu ve bunun gibi devasa dertlere bir türlü çözüm bulamazken; Boğaziçi Üniversitesi’ne dışardan rektör atamakta ne idi?

Her renk tamam, yerli yerinde de sıra nefti yeşile mi gelmişti?

Bunalan insan çıkış yolu arar. Bütün tünellerin çıkışı kapkara, aydınlık görünmüyor.

Hiç gereği yokken, olacaklar bilinirken, Boğaziçi üniversitemizde daha donanımlı, daha üretken onca akademisyen varken, bu müphem tasarrufun gerekçesi ne ola?

Türk Üniversitelerinin asırlık gelenekleri, teamülleri ve etik kuralları varken; “Kör göze parmak” sokmak da ne oluyor? SN. Melih Bulu, istenmeyen yerde nasıl huzurla çalışabilecek?

Soralım: 

Bu atamayla meydana gelen kaos, karmaşa, tırmanan protestolar, değişen gündem kimin işine yarıyor?

Covit-19 salgınıyla, depremlerle, sel baskınlarıyla, ekonomik sıkıntılarla sallanan iktidarın böyle bir gündem oluşturması, oradaki yüksek puanlarla girmiş pırıl pırıl Anadolu çocuklarını: “TERÖRİST” diye itham etmek; hangi milli ve yerli iradeyle bağdaşmaktadır? O gençler, terörist idiyseler, Habur’dan lahmacun ikramıyla uğurlananlar ne idi?

Toplumun hiç olmadığı kadar toplumsal uzlaşmaya ihtiyacı varken, provakatif söylemler, haksız ithamlar; toplumu kamplaştırmakta, istenmeyen çatışma ve gerilim ortamına çekmektedir.

Gerilim ve kamplaşma ilk önce yöneticilerin başını ağrıtır. İç işlerimize karışmalar olur. Nitekim ABD, hemen duruma maydanoz oldu.

Gençler, asil milletim, değerli polis kardeşlerim! Lütfen oyuna gelmeyin, tuzağa düşmeyin. Yasalara uyun ve insafı elden bırakmayın. Ülke hepimizin ve başka da Türkiye yok.

Belli ki birileri zorda!. Yeniden bir toplum mühendisliği hesabı yapılmakta; Boğaziçi ile birlikte YENİ ve SİVİL ANAYASA gündeme sürüldü. Sn. Erdoğan’ı engelleyen ne var ki? Yoksa; yüksek puanlarla girilen yerlerden mezun olanları: Tıp, Hukuk, Eczacılık gibi biat ettirilemediği için, buraların genetiği ile mi oynanmak isteniyor?

Oyuna gelme Türkiyem! Birilerinin değirmenine su taşıma!. Polisin de, gençlerinde yeri Anayasal düzen ve meşru zemindir.

Sn. Cumhurbaşkanı! Lütfen olaylar daha da tırmanmadan, etik dışı atamayı iptal et ve konuyu bu değerli üniversitenin kendi iç dinamiklerine ve demokrasisine ve senatosuna havale et.

Kazanan siz olursunuz. Büyüklük ve erdem sizde kalsın. Halkla inatlaşmak ömre ve iktidara zarardır. İstanbul seçimlerinde 13 bin oya razı olmadınız, 806 bin oyla ölçünüzü aldınız.

Değerli halkım! 23 Haziran seçim sonuçlarını unutma ve sandık önüne konduğunda gereken cevabı, demokratik zeminde ver.

Bir atasözümüz: “İki testi çarpışınca birisi kırılırsa diğeri de çatlar.”

Esen kalınız.                                                                                                     Nazım PEKER

TAHRİKLERE KAPILMA, GENÇLERDE POLİSTE BİZİM - kayyum rektor bogazici

Yorumlar

  1. mahmut kon ur avatarı
    mahmut kon ur

    pkk renkleri olan flamalarca klip çekmek….bu flama renkleri pkk yı ifade ediyorsa zıplayıp anıranlar kandilin enikleridir.utanmazlardır soytarılarıdır haindir kahbedirömçakaldır haysiyetsizdir utanmaz vahşi yaratıklardır

  2. NACİ KAPTAN avatarı
    NACİ KAPTAN

    Sayın Nazım Peker,

    Yazınızın içeriğine katılıyorum. Fakat katılmadığım temel bir gerçek var;
    evet, GENÇLER BİZİMDİR, ÜLKENİN GELECEĞİDİR,

    Ama, üzülerek yazıyorum ki;
    POLİS ARTIK BİZİM DEĞİLDİR…
    Tüm kamu kurumları gibi ve dahi öncelikle,
    Emniyet, Polis tümüyle siyasallaştırılmış,
    Devlet baba da siyasallaşarak,
    iktidar AMCA olmuştur.

    Polis kamu düzenini değil,
    İktidarın düzenini koruyor…
    halkına ise ANAYASAL HAKLARINI kullanıyor olsa bile,
    Orantısız güçle saldırarak, plastik mermi, tazyikli su, gaz sıkarak,
    yere düşen genci beşi bir araya gelerek kafasına tekmeler atarak,
    acımasızca darp etmektedir.

    Komiser, amirinden,
    Amir müdüründen,
    Müdür Ankara’dan,
    Ankara İçişeri bakanından,
    İçişleri bakanı reisden aldığı emirle,
    halka zulum ediliyor.

    Gerçekler böyle..

    Soru;
    POLİS KİMİN?

    nACİ kAPTAN

  3. BİLGEHANIN TORUNU avatarı
    BİLGEHANIN TORUNU

    İYİ BAŞLAMIŞSINIZ
    TESBİH GİBİ DİZMİŞSİNİZ
    TESBİHDE KAÇ TANE TAŞ OLUR
    SAYMAYA DEVAM EDELİM

    REİS KİMDEN EMİR ALIR?

    -BEN, BEN, AMERİKANIN VE İSRAİLİN BÜYÜK ORTA DOĞU PROJELERİNİN, YANİ TEVRATA GÖRE BÜYÜK KUTSAL İSRAİLİ KURMA PLANLARININ, EŞ BAŞKANLARINDAN SADECE BİR TANESİYİM.
    DİĞER EŞ BAŞKANLARSA DİĞER PARTİ BAŞKANLARIDIR, demişti RTE vanda basın yayın kuruluşları karşısında……

    İŞİM DERKEN ÇİŞİM, demişti.

    BUNLARI SAĞIR SULTANLAR DUYDU.
    AMA NECDET SEZER CUMHUR BAŞKANI OLARAK DUYMADI. BİRŞEYLER SEZMİŞ OLMALI…
    TSK GENEL KURMAYI DA DUYMADI….
    NEDEN Mİ DUYMADI.

    TSK, NATOYA BAĞLANDIKTAN SONRA,
    HAÇLI ORDUSUNUN ORTA DOĞUDA BİR TAZISI OLMUŞTUR DA ONDAN.

    TÜM GENERALLER AZMANİSTANDA SINAVDAN GEÇİRİLİR, BAKILIR, RUHLARINDA TÜRKMENLİK DAMLASI VAR MI, DİYE…

    O YÜZDEN TSK DEMEK, TÜRKİYE SİYONİST KUVVETLERİ nin kısaltılmış şeklidir.
    TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİYLE EN UFAK BİR İLİŞKİSİ YOKTUR.

    TSK nın üstü ŞİŞHANE ALTI ise tophanedir…

    peki tespihin imamesi neresidir.
    araştırın, beleş yok…

  4. BİLGEHANIN TORUNU avatarı
    BİLGEHANIN TORUNU

    ALİ BABA VE KIRKHARAMİLER Kİ ONLAR SİYONİSTLERDİR.
    ONLAR TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT DERLER.

    TAZILAR, SİLAHLI KUVVETLER, POLİSLER, GİZLİ POLİS TEŞKİLATLARIDIR….

    BUNLAR EĞİTİM ESNASINDA KORKUTULMUŞLARDIR….
    KENDİLERİNE OLAN ÖZ GÜVENLERİNİ KAYIP ETMİŞLERDİR.

    BU MESLEKTEN OLANLAR,
    EĞİTİM ESNASINDA DÖĞÜLMÜŞLERDİR,
    KÜFÜRLERİN DANİSKASINI İÇLERİNE SİNDİRMİŞLERDİR.

    ÇÜNKÜ ONLAR ,KURU EKMEĞE MUHTAÇ YOKSUL AİLELERDEN GELMEKTEDİRLER…

    DOĞRUYLA YANLIŞI,
    İYİYLE KÖTÜYÜ,
    GÜZELLE ÇİRKİNİ BİRBİRİNDEN AYIRAMIYACAK RUH HASTALARIDIR…

    VERİLEN EMİRİ YERİNE GETİRİRLER..
    ALDIKLARI MAAŞLA,
    EV KİRASINI,
    YİYECEK GİYECEK İŞLERİNİ,
    GİYİM KUŞAM İŞLERİNİ ANCAK ÖDEYEBİLİRLER.
    ONLARIN MAAŞLARI ONLARIN YALLARIDIR.

    KÖPEKLER ONLARDAN DAHA ONURLUDUR.
    KÖPEKLER,
    KURTLARLA VE ÇAKALLARLA, TİLKİLERLE İŞBİRLİĞİ YAPIP SÜRÜLERE SALDIRMAZLAR…

    HELE KÖPEKLER, HIRSIZLARLA İŞBİRLİĞİ YAPIP EVİN SOYULMASINA, TALAN EDİLMESİNE, ANADOLULAŞMASINA MÜSADE ETMEZLER.
    KÖPEKLER ONURLU YARATIKLARDIR.

    TERÖR ÖRGÜTLERİ DE AJAN PROVÖKÖTÖRLER YANİ TAHRİKCİ ACANLARCA KURULUP YÖNETİLİR.

    ONLARIN GÖREVİ
    SİYONİSTLERİN TAZILARINA BAHANE YARATMAKTIR.

    GEREK TERÖR, EŞKİYA KURULUŞLARIN,
    GEREKSE ASKERİ SİLAHLI GÜÇLERİN,
    POLİS VE İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN SİLAHLANMASINI
    AYNI İSRAİLOĞULLARININ SİLAH ÜRETİM BİRİMLERİ YAPAR….

    4500 SENEDİR BU BÖYLEDİR.
    TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT DERLER…

    HOROZ DÖĞÜŞÜ HAZIRLAR GİBİ SAVAŞLAR HAZIRLAMIŞLARDIR.

    15 YAŞINA GELEN ANADOLU TÜRKMEN GENÇLİĞİNİ,
    600 SENE BOYUNCA ESENBOĞADA, LİBYA FİZANDA, YEMENDE, ÇALDIRANDA, FİLİSTİNDE, VİYANADA, ÇANAKKALEDE, SAKARYADA KURULU PUSULARA GÖNDEREREK KIRDIRMIŞLARDIR.

    İSRAİLOĞULLARI, SİYONİSTLER SADECE İNSANLIK ALEMİNİN DEĞİL, TÜM CANLILAR ALEMİNİN KANSER HÜCRELERİDİR.
    YA RAB BANA HEP BANA DEMEKTEDİRLER.
    ANCA BERABER KANCA BERABER TÜRK KANUNUNA AYKIRI HAREKET EDİYORLAR.

    DÜNYADAKİ TÜM SİLAH İŞLETMELERİ HER HAFTA SONU OYNAYARAK KESİNKES KAPATILMALIDIR.

    SADECE İNSANLAR DEĞİL, HAYVANLARDA ÖLDÜRÜLMEMELİDİR.
    TÜM DİLLERDEN ÖLDÜRMEK YÜKLEMİ SİLİNİP KALDIRILMALIDIR.
    BU SON BEŞBİN YILLIK VAHŞET ÇAĞINDAN GELECEK NESİLLERE HİÇBİR ŞEY ANLATMAMALIYIZ.
    ONLAR KENDİLERİNE BAL ARILARINI ÖRNEK ALMALIDIRLAR. BİLİNE

  5. BİLGEHANIN TORUNU avatarı
    BİLGEHANIN TORUNU

    EY AHALİ DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN

    Aşikar tanık Bedrettin Dalan 22 aralık 2010 da şunları anlattı:
    -ANAPın kuruluş paralarının yarısını ABDden Turgut Özal getirdi. ANAP ın kuruluş paralarının diğer yarısını ise ben Türkiyedeki diğer iş adamlarından topladım. Partinin bir numaralısı Özal, iki numaralısı ise bendim.
    Devam etti.
    -Seçimlerde tüm yırtınmalara rağmen ANAP ancak yüzde ondört civarında oy almıştı. Yüksek Seçim Kurulunda hile yapıldı, ANAPın aldığı oy oranı yüzde otuzdört olarak ilan edildi.
    2007 seçimleri akşamı Yüksek Seçim Kurulundan bir memur Habertürk kanalında:
    -Bugünkü seçimlerde 7 milyon fazladan sahte oy kullanılmıştır, demişti.
    Bunu Dalana hatırlatmam üzere:
    -Evet, tüm seçimlerde sahtecilik vardır. 2007 seçimlerinde de bu 7 milyon sahte oy kullanılmıştır, demiştir.
    Televizyondaki bu açıklama üzerine, sabahleyin ABD-Ankara Büyükelçisi YSK a gitmiş ve emirler yağdırmıştır.
    Rokkefellerden cep harçlık almış Baykal CHP başkanı olarak, bu aşağlık duruma tepkisini sabahleyin koymuştur:
    -Halk bize muhalefet görevi vermiştir!
    Gözlerimizin önünde iç ve dış düşmanlar Güneşe Karşı İşemiştir.
    Seçim ve fırkalar yasası halkcı değildir. Derhal değiştirilerek seçime gidilmelidir.
    Fırka başkanlarını ve milletvekili adaylarını tüm fırkalarda,
    doğrudan her fırkada, tüm fırka üyeleri seçmeli olarak belirliyebilme olanağı ve zorunluluğu olmalıdır.
    Delegeler pazarına son vermeli ve ülkemizdeki Kırkharamilerin orta oyunlarına son verilmelidir.
    Fırka başkanlığı seçimlerinde ikinci ve üçüncü derecede oy alan fırka başkanı adayları,
    o dönem için fırka yönetiminde üye olmalıdırlar.
    Seçimler öncesinde, sırasında veya sonrasında herhangi bir isim altında halka maddi bir menfaat rüşvet olarak dağıtılmamalıdır. Yapanlardan hesap sorulmalıdır.
    Hatta fırka üyesi olup, aidat ödemeyen, olup bitenler hakkında bilgi sahibi olmayan kişilerin oy kullanma hakları da olmamalıdır. Onlar koyun sürüsü olarak yayılmaya devam etsinler. BİLİNE

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir