Soru şu:
“Geçmişte bazı ürünlere döviz kurundaki yükseliş nedeni ile zam yapılıyordu. Şimdi döviz kurunda düşüş yaşanıyor, ancak daha önce gelen zamlar neden aşağılara çekilmiyor?”
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Bendevi Palandöken, dövizden, zamlardan, vatandaşın ve esnafın bu durumlardan nasıl etkilendiği üzerine açıklamalarda bulundu. Palandöken, “Jet hızıyla zam yapanlar indirimde yok” diyerek bu konuyu gündeme taşıdı.
Esnaf zor durumda. Sattığı malın yenisini yerine koyamıyor. Pahalı malı satamıyor. Bazıları da kepenk kapatmak durumunda kalıyor. Giderek sorunları büyüyen esnafın sesine kulak vermek gerektiği görüşündeyiz.
Döviz kurlarının yükseldiği dönemlerde A’dan Z’ye tüm ürünlere çok hızlı bir şekilde zam yapanların döviz düştüğü zaman aynı hızla indirim yapmadığını belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Dövizin ateşinin yükseldiği dönemlerde maliyetleri bahane ederek A’dan Z’ye tüm ürünlere jet hızıyla zam yapanlar döviz düşüşe geçtiği zaman indirim için aynı şekilde acele etmiyor. Kimse döviz kurlarındaki oynaklığı fırsata çevirerek vatandaşı mağdur etmemeli” ifadelerini kullandı.
Dövizin tırmanışa geçtiği dönemlerde ürünlere yansıtılan fiyat artışlarının döviz düşünce geri çekilmediğini belirten Palandöken sıkıntıları şu sözlerle dile getiriyor:
“Geçtiğimiz 2020 yılının sonlarına doğru dolar kuru 8.47’lere çıkarak zirveyi görmüştü. Bunun üzerine akaryakıttan enerji kalemlerine, gıdadan elektronik aletlere kadar A’dan Z’ye tüm ürünlere zam geldi. Vatandaşın elektrik, su ve doğal gaz faturaları arttı. Esnafımız da sattığı ürünlerin yerine yenisini koyamaz hale geldi. Ancak 2021 yılında dövizin ateşi düşünce bu zamların hiçbiri geri alınmadı. Dolar kuru 8.47 seviyelerine çıktığında hemen etiketleri değiştirip maliyet bahanesiyle tüm ürünlerin fiyatını artıranlar şu an dolar kuru 7.40 seviyelerine indiğinde indirim yapmak için aynı hızla harekete geçmedi. Piyasada bir indirim algısı oluşturulmaya çalışılarak satılmayan ve rağbet görmeyen bazı ürünlere indirim yaparak vatandaşın gözünü boyamaya çalışıyorlar. Çok sayıda firma, maliyetleri arttığı gerekçesiyle işçi çıkarmaya devam ediyor. Oysa şu an döviz kurları düşüşe geçti. Kimse maliyetleri bahane etmemeli. Dünyadaki gelişmelere ve dış politikaya bağlı olarak döviz kurlarındaki oynaklık üzerinden menfaat sağlanmamalı. Zaten pandemi döneminde yalnızca zaruri ihtiyaçları için harcama yapan vatandaşımız bir de bu gereksiz fiyat artışlarıyla zorlanmamalı. Vatandaşın alım gücü hesaba katılarak başta enerji ve akaryakıt olmak üzere tüm kalemlerde indirime gidilmeli.”
Özetleyelim:
Sorun sadece bu kadarla da sınırlı değil.
Tarım ürünlerinin fiyatı 2 hatta 3’e katlandı. Çarşı-pazarda yangın var. Et ve süt ve yan ürünlerinin fiyatı ise daha da artmaya başladı. Bu satırlar yazılırken marketlerde daha önce 5 liraya satılan bir litre sütün fiyatının 9 liraya yükseldiği haberlerini aldık.
Marketlerde herhangi bir ürüne ödenen para, bir hafta sonra aynı ürüne daha fazla ödenmek durumunda kalınıyor. Kısacası bir aldığın malı bir hafta sonra aynı fiyata alamıyorsunuz.
Zam furyası durdurulamıyor. Bu durum karşısında pahalılıkla, getirdiği enflasyonla mücadele etmek mümkün mü?
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz
Bir yanıt yazın